E­l­o­n­ ­M­u­s­k­­ı­n­ ­W­h­a­t­s­A­p­p­ ­A­l­t­e­r­n­a­t­i­f­i­ ­O­l­a­r­a­k­ ­K­u­l­l­a­n­ı­l­m­a­s­ı­n­ı­ ­T­a­v­s­i­y­e­ ­E­t­t­i­ğ­i­ ­U­y­g­u­l­a­m­a­:­ ­S­i­g­n­a­l­

Bugünün en çok konuşulan haberlerinden biri WhatsApp'ın yeni gizlilik sözleşmesi oldu. Bu yeni gizlilik sözleşmesi, WhatsApp'ın mesajlarımızın da dahil olduğu pek çok veriye erişmesine ve bu verileri tüm Facebook şirketleriyle paylaşmasına olanak sunuyor.

Hal böyle olunca tepkiler çığ gibi büyüdü, WhatsApp kullanıcıları, yeni alternatif anlık mesajlaşma uygulamalarına geçiş yapmaya başladı. Bu büyük göçü yönlendirmek için tavsiyede bulunanlardan biri de Elon Musk oldu. Musk, attığı bir tweet ile herkese Signal kullanmasını önerdi. Peki Signal nasıl bir uygulama, gerçekten güvenli mi, ne gibi özellikler sunuyor? Gelin hep birlikte göz atalım.

Signal, kendini tam olarak yukarıdaki gibi tanımlıyor; gizliliğe odaklanmış bir iletişim deneyimi. Uygulamada mesajlar, uçtan uca şifreleme yöntemi ile güvence altında tutuluyor. Kullanımı tamamen ücretsiz ve oldukça pratik olan Signal'i öne çıkaran ve güvenilir kılan en önemli özelliklerinden biri ise uygulamanın açık kaynak kodlu olması.

Aynı zamanda Signal'in mesajlaşmalarınıza ya da görüşmelerinize erişim izni yok. Bu da aslında tam olarak WhatsApp'ın son gizlilik sözleşmesiyle elimizden aldığı şey. Twitter'ın CEO'su Jack Dorsey'den Edward Snowden gibi veri gizliliği alanında uzmanlaşmış kişilere kadar pek çok kişinin bu uygulamayı tercih etmesinin sebebi de sunduğu bu gizlilik.

Signal, WhatsApp'ın sunduğu ve yoğun olarak kullandığımız tüm özellikleri ve fazlasını kullanıcılarına sunuyor. Bu özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Signal'in WhatsApp'tan bir eksiği olmadığı gibi, mesajların belirlenen süre içerisinde kaybolması gibi artı özellikleri de mevcut. Belki de bahsedebileceğimiz tek eksi, WhatsApp kadar fazla kullanıcısı olmadığı için mesaj atmak istediğiniz herkesi uygulamada bulamamak olabilir, bu noktada da devreye Signal'in SMS özelliği girebilir.