Webtekno olarak okuyucularımıza en güncel teknoloji haberlerini veriyoruz. Teknolojinin insanlığa sunduğu yararlar üzerine pek çok haber yaptık ancak teknolojinin verdiği zararları anlatan da bir o kadar haberimiz var. Peki, hem yararı hem de zararı varsa teknoloji için gerçekten methiyeler düzmeli miyiz? Belki de insanlığa verdiği zarar, sağladığı yarardan çok daha büyüktür.
Teknoloji, pek çok farklı üretim alanında geliştikçe hayatımızı çok daha kolay bir hale getiriyor. Yollar kısalıyor, imkanlar artıyor, zamanımız bize kalıyor. Fakat bunlarla birlikte sağlığımız bozuluyor, yeni bağımlılıklar ortaya çıkıyor ve çevre gözle görülür bir şekilde kirleniyor. Gelin teknolojinin insanlığa sağladığı yararları ve verdiği zararları inceleyerek bugünün ve geleceğin dünyasını anlamlandırmaya çalışalım.
Bugün artık yürüme engeli olan tüm bireylerin kullanabildiği akülü tekerlekli sandalye bile teknolojinin büyük bir nimeti. Bununla sınırlı değil; ampute bireyler için yapılan yapay uzuvlar her geçen çok daha gerçekçi ve kullanışlı hale geliyor. Görme ve duyma engelliler için gerçekçi duyular sağlayacak yapay organlar çok yakında herkesin ulaşabileceği bir hale gelecektir.
Günümüzde uçakla birkaç saatte, karayoluyla bir günde gittiğimiz yolların zamanında aylarca, yıllarca süren yolculuklarla aşıldığını hatırlayın. Bugün kullandığımız en uygun fiyatlı otomobil bile birkaç on yıl önce hayal edilemeyecek hızlara çıkıyor ve hayat kurtaran güvenlik önlemleri sunuyor.
Teknolojinin en büyük etkisi şüphesiz iletişim alanına oldu. Önce mektuplarla, sonra telefonla ulaşmaya çalıştığımız sevdiklerimizi artık tek dokunuşla görür hale geldik. Son birkaç yılda görüntülü arama teknolojisi inanılmaz bir gelişme gösterdi ve hızla yaygınlaştı. Bundan birkaç on yıl önce başka kıtada yaşayan sevdiğimizle HD kalitesinde görüşmeyi hayal bile edemezdik.
Öküzlerin çektiği kağnılarla sürülen ve oraklarla hasat edilen tarlaların bugün yüksek teknolojiye sahip traktörlerle sürülüp biçerdöverlerle hasat edilmesi mucize gibi bir şey. Hatta bugün tarım teknolojisi öyle bir noktaya geldi ki zirai ilaçlar kullanmadan, minimum su kullanarak topraksız tarım yapabiliyoruz. Yakın zamanda yaygınlaşacağı düşünülen bu tarım yöntemi sayesinde kim aç kalabilir ki?
Almak için saatler harcadığımız bir resmi belgeyi tek tıkla e-Devlet üzerinden alıyor, mobil imza atıyor ve gerekli kuruma gönderiyoruz. Basit bir fatura ödeme ya da para transferi için artık banka kuyruklarında heba olmuyor, internet bankacılığı kullanıyoruz. Tabanlarımız şişene kadar aradığımız o ürün artık tek dokunuşla kapımıza kadar geliyor. Kalan zamanı keyifli geçirmek ise bize kalıyor.
Ansiklopedi kullanarak ödev hazırlamış nesiller bilir; internet evlere girene kadar doğru bilgiye ulaşmak bazen imkansızdı. İnternetin, bilgisayarın ve mobil cihazların yaygınlaşması ile birlikte artık öğrenmeyi hayal bile edemediğimiz bilgilere tek dokunuşla ulaşabiliyoruz. Gerçek hayatta ulaşamayacağımız insanlarla, uzmanlarla görüşerek fikirlerini alabiliyoruz.
Özellikle pandemi döneminde uzaktan eğitime geçildiği zaman hepimiz teknolojinin eğitim için ne kadar önemli olduğunu gördük. Aralarında kilometrelerce mesafe olan insanlar canlı olarak aynı anda eğitim aldılar. Udemy ve benzeri platformlar sayesinde hayalimizdeki eğitimler oturduğumuz yerden ulaşır hale geldi.
Her türlü hastalıkta erken teşhis hayati öneme sahiptir. Günümüzde kullanılan tıp teknolojileri sayesinde birkaç saat içinde en büyük hastalıklar bile teşhis edilebiliyor. Ameliyatlarda kullanılan teknoloji ürünleri sayesinde hasta kayıp oranı giderek azalıyor. İlaç sanayinde kullanılan yeni yöntemler, ilaçların yan etkilerini neredeyse ortadan kaldırmamızı sağladı.
Bilgisayar oyunları, oyun konsolları, sosyal medya platformları, dijital yayın platformları ve daha nicesi sayesinde artık hepimiz tek başımıza keyifli zaman geçirebiliyoruz. Oyun oynuyor, film ve dizi izliyor, sevdiğimiz hobilerle dijital olarak ilgileniyoruz. Hatta bu eğlenceyi kazanca çevirme şansımız bile var.
Sosyal medya platformlarında günde kaç saat geçiriyorsunuz? Kaç tane telefon kılıfınız var? Telefon taksidi hala bitmedi değil mi? Günde kaç saatiniz bilgisayar başında oyun oynayarak geçiyor? Teknoloji üreticileri bütün zamanımızı onların ürünleriyle geçirmemizi istiyor ve başarıyorlar. Şirketler her yeni çıkan modeli almamızı istiyor ve başarıyorlar. Sonuçta kaybeden çoğu zaman biz oluyoruz.
Akıllı telefonunuza indirdiğiniz bir mobil uygulamaya bildirim izni verdiğiniz anda geçmiş olsun, artık sık sık yeni bildirimlerle telefona bakmanız istenecek. Sosyal medyada takip ettiğiniz yüzlere hesap devamlı bir şeyler paylaşacak ve siz onları görmediğiniz zaman eksik hissedeceksiniz. Bu sırada yetişmesi gereken projeye ya da hazırlanmanız gereken sınava nasıl odaklanabilirsiniz ki?
Legolar ve sınırsız hayal güçleriyle benzersiz şeyler yaratan çocuklar artık oyunların sınırlı dünyasına hapsedildiler. Evimizi nasıl dekore edeceğimizi bile iç mimari önerilerine göre yapar olduk. Kitap okuma oranı giderek azaldığı için bir cümleyle yarattığımız hayallerimizin dünyasında değil, karşımızda ekranın gösterdiğiyle yaşıyoruz.
Bilgisayar oyunları, oyun konsolları, sosyal medya platformları, dijital yayın platformları ve daha nicesi sayesinde artık hepimiz tek başımıza vakit geçirebiliyoruz. Ailemizle konuşmuyor, arkadaşlarımızla buluşmuyor, sevgilimizle sadece mesajlaşıyoruz. Küçük bir odada dünyayı yakaladığımızı düşünürken aslında hayatın dışında tek başımıza var olmaya çalışıyoruz.
Teknoloji şirketleri üretim fabrikalarında tehlikeli kimyasallarla çalışırlar. Bunların gazlarının doğaya salınması bile göz göre göre dünyanın yok olmasına neden oluyor. Yenisini alıp çöpe attığımız eski teknoloji ürünleri kolay kolay doğada yok olmadıkları için giderek büyüyen çöplükler yaratıyoruz. Bu ürünlerin ambalajlarının akıbetini ise söylemeye bile gerek yok.
Zamanımızı çar çur ettiğimizi zaten söylemiştik. Bir de bu durumu abartanlar var ve bu kişilerin sayısı hiç de az değil. Akıllı telefonunuza bakmadan kaç saat geçirebiliyorsunuz? Televizyonun kapalı olması sizi de rahatsız ediyor mu? O son bölümü atlayamadığınız için aklınızda oyunda kaldı değil mi? Tebrikler, teknoloji bağımlılığı yolunda sağlam adımlarla ilerliyorsunuz.
Giyilebilir teknolojiler ve mobil cihazlar her yerde yanımızda olsalar da kimse yürüyüş yaparken ya da antrenman sırasında bu cihazları kullanmıyor. Otururarak ya da uzanarak kullandığımız bu cihazlar yüzünden hareketsiz yaşamlar sürüyoruz. Sürekli maruz kaldığımız mavi ışık ve radyasyon nedeniyle sağlığımız her geçen gün bozuluyor.
Dijital verilerimizin zaten asla güvende olmadıklarını sık sık tekrarlıyoruz. Ancak artık dijital dünyada o kadar çok verimiz var ki bunların ele geçirilmesi durumunda gerçek hayatımız da tehlikeye giriyor. Banka hesabı ve kredi kartı bilgilerimiz, adresimiz, telefon numaramız ve daha nice özel bilgimiz usta bir hacker’ın insafına kalmış durumda olabilir.
Teknolojinin insanlığa verdiği zararlardan ve sağladığı yararlardan bahsederek günümüz ve gelecek dünyasını anlamlandırmaya çalıştık. Görüyoruz ki teknolojinin hayatımızdaki rolu gerçek bir paradoks oluşturuyor. Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.