Dünyanın en popüler marka derecelendirme kuruluşlarından Brand Finance, Türkiye'nin en değerli markaları araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Şirket tarafından yapılan açıklamalara göre Türk Hava Yolları, bir kez daha Türkiye'nin en değerli markası oldu. Buna göre Türk Hava Yolları'nın marka değeri, tam 1 milyar 605 milyon dolar.
Aslına bakacak Türk Hava Yolları'nın listenin başında yer alması, şaşırdığımız bir durum değil. Zira bu şirket, 2019 ve 2020 yıllarında da Türkiye'nin en değerli markası olmayı başarmıştı. Öte yandan, listenin ilk 10 sırasındaki markalara baktığımızda da şaşırtıcı bir durum olmadığını görüyoruz. Bugün her Türk ferdinin bildiği markalar, Brand Finance'ın araştırmasına göre Türkiye'nin en değerli markaları konumunda yer alıyor.
Brand Finance'ın "Turkey 100" araştırmasına göre ülkemizin en değerli ikinci markası, Türkiye Cumhuriyeti'nden ucuza borçlanabilen Arçelik oldu. 1 milyar 585 milyon dolarlık marka değerine sahip olan şirketi 1 milyar 193 milyon dolarlık marka değeriyle İş Bankası, 1 milyar 190 milyon dolarlık marka değeriyle Garanti BBVA, 1 milyar 61 milyon dolarlık marka değeriyle de Turkcell takip etti.
Türkiye'nin Pek Bilinmeyen Başarısı: AB Ülkelerine En Çok Bisiklet İhraç Eden Ülkeler Açıklandı
Listenin altıncı sırasında 952 milyon dolarlık marka değerine sahip Ziraat Bankası, yedinci sırasında 917 milyon dolarlık marka değeri ile Akbank, sekizinci sırasında 836 milyon dolarlık marka değeri ile Yapı Kredi, dokuzuncu sırasında 789 milyon dolarlık marka değeriyle Türk Telekom, onuncu sırasında ise 787 milyon dolarlık marka değerine sahip Ford Otosan yer alıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'nin 100 en değerli markasının toplam değeri 15 yıldır 20-30 milyar dolar bandında bir seyir izlemektedir. Türk şirketlerinin iç pazar ısrarı ve küresel markalaşma isteksizliği sonucu bir değer kısırlığı yaşanmaktadır. Marka gelirlerinin çoğu Türk lirası ile olmakta, küresel geçerli para birimlerinin oranı düşük kalmaktadır. Türk lirasında olası negatif ayrışma marka değerlerini olumsuz etkilemektedir. Yapılan ihracatın değeri düşük kaldığı için toplam ihracat tutarı, toplam üretim için yapılan ham madde, ara malı ve yatırım malı ithalatının sürekli altında kalmaktadır. Ülkenin refah ve itibarını yakından ilgilendiren 'markalaşma'nın bir memleket meselesi olarak kabul edilip, iş dünyasının önde gelen kuruluşlarının gündeminde ilk sırayı işgal etmesi gerekmektedir."