İ­n­s­a­n­ ­B­e­y­n­i­ ­H­a­k­k­ı­n­d­a­ ­D­o­ğ­r­u­ ­B­i­l­i­n­e­n­ ­1­0­ ­Y­a­n­l­ı­ş­

İ­n­s­a­n­ ­B­e­y­n­i­ ­H­a­k­k­ı­n­d­a­ ­D­o­ğ­r­u­ ­B­i­l­i­n­e­n­ ­1­0­ ­Y­a­n­l­ı­ş­

İnsan beyni gerçekten karmaşık bir organizma. Uzun zamandır bilimle içli dışlı olsanız bile bilime dair birçok yanlış bilgi ile beyninizi doldurmuş olabilirsiniz. Bunun sebebi de biraz internet. Her ne kadar günümüzde araştırma yaparken sık sık interneti kullanıyor olsak bile, internette her kaynağa güvenmemenizi tavsiye ederiz. 

İLGİLİ HABER

Bilim İnsanları Şimdi de Beyin Kontrolü Sağlayan Cihaz Geliştiriyor!

İşte insan beyni hakkında doğru bildiğimiz 10 yanlış bilgi, hazırsanız başlayalım: 

Facebook'ta ya da bazı popüler kültür sitelerindeki testlere göre hepimiz beynimizin yalnızca bir tarafını daha sık kullanıyoruz değil mi? Analitik düşünenler sol beynini, sanatsal beyinlerse sağ beynini daha çok kullanıyor. Ancak bu mit doğru değil. 

2013'teki bir çalışmada, Utah Üniversitesi'nden araştırmacılar 1000'den fazla insanın beyinlerini incelediler ve beyin kullanımı  açısından insanlar arasında önemli bir fark olmadığını tespit ettiler. Şaşırdınız değil mi? 

Bu miti destekleyen bir filmde (Lucy) koskoca Morgan Freeman bile oynadı. Kaldı ki bu duruma biz inanmayalım. Bu muhabbete genelde lise sıralarında denk gelebilirsiniz:"Kızım beynimizin yalnızca %2'sini kullabiliyormuşuz, düşünsene tamamını kullandığımızı. Oooo uçarız o zaman." Bu mit gerçekten inanmak isteyeceğiniz cinsten, değil mi?

Evrim açısından baktığımızda bu durum bu kadar büyük bir beynin boşa bir sürü enerji harcaması anlamına gelirdi. Araştırmalara göre beynimiz ufak tefek görevleri yerine getirirken bile neredeyse bütünsel çalışır. Yani özetlememiz gerekirse; beynimizin hemen hemen tamamını kullanıyoruz. 

Pek çok insana gerek okullarda gerek dershanelerde herkesin bir öğrenme tarzı olduğu söylendi. Aslında bunu kendi üzerimizde de gözlemlediğimizi düşünebiliriz. Ancak bu durumu kanıtlayacak çok az durum var. Araştırmacılar Polly Husmann ve Valerie O'Loughlin, öğrenme stilleri hakkında bir araştırma yaptı, ne yazık ki sonuçlar geçersizdi. Kimse farklı bir 'öğrenme stili ile' sınavlarda daha başarılı olmuyordu.

Orta yaşlarda bilişsel beceriler azalır. Örneğin, küçük çocuklar yeni diller öğrenmekte daha iyidirler, çünkü; beyin hala gelişimini sürdürüyor. Yeni araştırmalar gösteriyor ki yaşlı insanlar daha çok 'dilimin ucunda' durumunu yaşıyor, ancak beyin hala istediği kelimeyi bulabiliyor. 

Ancak yaşlanmanın beyne birçok avantajı da var. Olgun insanlar, daha büyük kelime dağarcığına sahip ve diller arasındaki küçük farkları algılama konusunda çok daha iyiler. Aynı zamanda insanları duygu ve düşünceleri daha iyi tartabilirler.

Kadın ve erkek öğrenimlere dair varsayımlar, genellikle çok da derin olmayan gözlemlere dayanıyor. Bunlardan birisi örneğin erkeklerin daha büyük bir beyne sahip olmasıyla ilgilidir. Bu durum, bazen erkeklerin daha zeki varlıklar olmasına yorumlanıyor. Ancak gerçekler pek de öyle değil. Bunun sebebi genel olarak vücutsal kitlenin kadınlara nazaran daha büyük olmasıyla ilgilidir. 

Sonuç olarak, kadın ve erkek beyninin farklı şekillerde öğrendiği konusunda henüz net bir bilgiye sahip değiliz.

Okulda bize yalnızca 5 duyu organımız öğretilmiştir: görme, duyma, koklama, tatma ve dokunma. Ancak insan duyuları çok daha karmaşık. Bazı bilim insanları bunu listelemek için 21 farklı duyu organımız olduğunu söylüyorlar. Örneğin; dokunma aslında birkaç farklı duyunun beraber çalışmasıdır. Ayrıca denge, açlık ve susama gibi başka duyularımız da vardır.

Çok fazla alkol bizi sarhoş eder ve daha ciddi durumlarda bizi ölüme kadar götürebilir. Bununla birlikte eğer alkolden dolayı beyin hücrelerinizi öldürmek istiyorsanız, ölümcül dozda alkol almanız gerekir. Tabi çok fazla alkol, yine de beyninize hasar verebilir. 

Beyin, vücudumuzdaki her şeyi kontrol eden organımızdır, bu yüzden ona olabildiğince zarar verecek şeylerden kaçınmak büyük önem taşır. Ancak herhangi bir hasar alırsanız, beyin bunu telafi etmekte oldukça iyidir. 

Geçmişte bilim insanları beyin hücrelerinin ve beynin yenilenemez olduğuna inanıyordu. Ama bugün itibariyle siz de biliyorsunuz ki beyin, plastik gibi bir organizmaya sahip ve bazı hasarlı yerleri tamir edebilir. 

Hepimiz neyi sevdiğimiz ve neyi sevmediğimizi biliyoruz, ancak şu an sizi neyin üzüp neyin mutlu ettiğini kontrol edemezsiniz. Araştırmalar gösteriyor ki, bazı sosyal ya da bireysel aktivitelere fazla duygusal anlam yüklüyoruz. 

Örneğin pazartesi günlerinin sizi mutsuz edeceğini tahmin edebilirsiniz, ancak bir yakınınız öldüğünde ya da sevgilinizden ayrıldığınızda nasıl hissedeceğinizi tahmin edemezsiniz. 

Irvine'deki Kaliforniya Üniversitesi'ndeki öğrencilerin IQ sınavına girmeden önce Mozart sonatının 10 dakikasını dinledikleri takdirde, puanlarını 8 puan artırdıkları biliniyor ve buna 'Mozart etkisi' adı verilmiş. Fakat o zamandan beri bu çalışma epey tartışmalı kabul edilmiş. Günümüz araştırmacıları ise klasik müzik dinlemenin, insanları daha zeki yapmadığını, yalnızca belli başlı aktiviteleri yaparken onları daha iyi olmalarını sağladığını söylüyor.

Popular Articles

Latest Articles