A­p­p­l­e­,­ ­i­P­h­o­n­e­ ­X­’­d­a­k­i­ ­Ç­e­n­t­i­k­ ­İ­ç­i­n­ ­D­ü­n­y­a­n­ı­n­ ­P­a­r­a­s­ı­n­ı­ ­H­a­r­c­a­m­ı­ş­!­

TrueDepth, iPhone X ile birlikte gelen en dikkat çekici özelliklerdendi. Çünkü Apple, sabit bir donanım sistemini hayata geçirerek, üstün kabiliyetli yüz tanıma teknolojisi Face ID ve Animoji gibi özellikleri kullanmamızı sağladı. Bu ön kamera sistemi ekran üzerinde çirkin bir görünüme sahip olsa da, yüzünüze 30.000 adet kızıl ötesi ışın gönderdiğini öğrenince işin aslı ortaya çıkıyor.

Aslında Apple, temel anlamda bir yazılım şirketi olduğu için elektronik üretim hattı için ayrı fabrikalara sahip değil. Bu yüzden cihaz donanımlarını farklı şirketlerle ortaklık kurarak gerçeğe döküyor. TrueDepth teknolojisinin somut bir hale gelmesi içinse Finisar adındaki bir şirketle çalıştı.

Apple’ın yaptığı açıklamaya göre, ön kamera ve çevresindeki sensörlerin üretilmesi için Finisar şirketiyle 390 milyon dolarlık bir anlaşma yapılmış. Bu tutar ise Apple’ın ABD’li yerel üreticileri desteklemek için kenarı ayırdığı 1 milyar doların içinden geliyor. 

Üstelik bu rakam sadece TrueDepth’in araştırma ve geliştirme maaliyeti olarak açıklandı. Yani seri üretilip cihazların içerisine dahil edilmeleri için gereken ayrı bir masraf tutarı da bulunuyor. 

Finisar şirketinin ürettiği diğer kompakt lazer teknolojileri, TrueDepth sisteminin ötesine geçemiyor. Anlaşılan desteğe ihtiyaç duyan bir yerel şirket olarak Apple’ın sunduğu fırsatı iyi değerlendirmiş görünüyor.

iPhone X’un dünya pazarlarına yavaş yavaş girmesinin nedenleri arasında TrueDepth teknolojisinin teknik açıdan üretim zorluğu da bulunuyor. Firmanın anlaşma sağladığı uzakdoğu merkezli fabrikalarda, üretimin aksamasının en büyük nedeni TrueDepth donanımlarının yetişmemesiydi. Bu nedenler iPhone X konusunda beklenen satış patlaması yaşanamadı.