U­z­a­y­ ­H­a­k­k­ı­n­d­a­ ­D­o­ğ­r­u­ ­S­a­n­ı­l­a­n­ ­8­ ­Y­a­n­l­ı­ş­ ­B­i­l­g­i­!­ ­(­D­ü­n­y­a­ ­Y­u­v­a­r­l­a­k­ ­D­e­ğ­i­l­ ­m­i­y­d­i­ ­y­a­?­)­

Atmosferin dışına çıkıp Dünya’ya yukarıdan bakmak, Ay’a, Mars’a ya da diğer gezegenlere seyahat etmek, çoğu çocuğun hayalidir. Özellikle içinde bulunduğumuz uzay çağında uzaya çıkmak ve diğer gezegenleri ziyaret etmek, daha da fazla kişinin hayallerini süslemektedir.

Uzaya her ne kadar hayret ve merakla bakıyor olsak da onun hakkında pek çok yanlış bilgiye sahibiz. Hollywood filmleri, hatalı internet içerikleri ya da arkadaş arasında konuşulan kulaktan dolma bilgiler, gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bilgilerin doğru bilgi olarak yayılmasına neden olmuştur.

İşte uzayla ilgili doğru sanılan 8 yanlış bilgi:

Merkür Güneş Sistemi’nin en içte kalan, dolayısı ile Güneş’e en yakın olan gezegenidir, bu doğru. Fakat en sıcak gezegen olduğu tamamen yanlıştır. Merkür’de gündüzler 420 derece sıcaklığa kadar çıkabilse de geceler Dünya’daki herhangi bir yerden daha soğuktur. Güneş Sistemi’nin en sıcak gezegeni ise sera etkisi ile 462 derece ortalama sıcaklığa sahip olan Venüs’tür.

Dünya’dan baktığımızda Ay’ın daima aynı yüzünü görürüz. Bu nedenle Ay’ın daima tek bir yüzünün ışık aldığı, diğer yüzünün hep karanlık olduğu dedikoduları çıkmıştır. Ay, kendi etrafındaki dönüşünü Dünya ile aynı sürede gerçekleştirmektedir. Bu nedenle Dünya’dan Ay’ın hep aynı yüzünü görsek de aslında Ay’ın tüm yüzeyi Güneş ışığı almaktadır.

Dünya düz değildir, fakat yuvarlak da değildir. Dünya, kutuplardan basık, ekvatordan şişik bir şekle sahiptir. Bilim insanları bu şekle geoid adını vermişlerdir. Her ne kadar okullarda gördüğümüz Dünya modelleri top gibi yuvarlak olsa da Dünya’nın şekli aslen yan yatmış bir yumurtaya benzetilebilir.

Güneş’i gün içinde sarı, turuncu ve kırmızı renklerde görebiliriz. Fakat Güneş’in asıl rengi beyazdır. Güneş’in farklı renklerde görülmesinin sebebi beyaz ışığın atmosfere girdiğinde kırılması ve Güneş’in açısına göre farklı dalga boylarındaki renklerin görülmesidir.

Hollywood filmleri bize gösterdi ki uzayda başlığını çıkaran astronotlar şişer ve korkunç bir şekilde patlar. Bu gerçek değildir. Uzayda eğer özel bir giysi giymezseniz düşük basınç kalp, beyin ve diğer iç organlarınıza iyi gelmeyecektir fakat ölüm, filmlerdeki gibi patlayarak gerçekleşmez.

Eski çağlardaki insanlar Güneş’in parlamasına bir anlam katmak için onun bir alev topu olduğunu düşünmüşlerdir. Fakat Güneş’te kimyasal değil nükleer reaksiyonlar gerçekleşmektedir. Dolayısı ile gördüğümüz ışık bir alev ile değil, milyarlarca ton atomun nükleer reaksiyon gerçekleştirmesi ile oluşur.

Dünya ile Venüs en azından günümüzde birbirine pek benzememektedir. Yaklaşık 100 yıl öncesine kadar bilim insanları Venüs’ün kalın bulutlarının altında tropik bir gezegen olduğunu düşünüyorlardı. Fakat Venüs’e iniş gerçekleştiren uzay araçları, Venüs’ün yoğun sera etkisi ile cehennemvari bir gezegen olduğunu ortaya çıkardı.

Dünya, Güneş çevresindeki yörüngesinde ilerlerken zaman zaman Güneş’e yaklaşır ve uzaklaşır, bu doğru bir bilgidir. Fakat mevsimlerin Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığı ile bir ilgisi yoktur. Dünya’nın eğik ekseni nedeni ile Güneş ışıkları gezegenimizin hangi yarım küresine dik geliyorsa o yarım kürede yaz mevsimi gerçekleşir. Bu nedenle Kuzey Yarımküre yaz mevsimini yaşarken Güney Yarımküre kış mevsimini yaşamaktadır.