U­z­a­y­l­ı­l­a­r­ı­ ­N­e­d­e­n­ ­G­e­n­e­l­l­i­k­l­e­ ­C­i­n­s­i­y­e­t­s­i­z­ ­v­e­ ­Ç­ı­p­l­a­k­ ­O­l­a­r­a­k­ ­T­a­s­v­i­r­ ­E­d­i­y­o­r­u­z­?­

U­z­a­y­l­ı­l­a­r­ı­ ­N­e­d­e­n­ ­G­e­n­e­l­l­i­k­l­e­ ­C­i­n­s­i­y­e­t­s­i­z­ ­v­e­ ­Ç­ı­p­l­a­k­ ­O­l­a­r­a­k­ ­T­a­s­v­i­r­ ­E­d­i­y­o­r­u­z­?­

Hayal ettiğimiz uzaylıların tam tersiyiz ya da bizde olmasını istediğimiz özelliklere sahip varlıklar düşlüyoruz. İnsansı bir davranış olan giyinmek; medeni olarak algınan, toplumdan topluma farklı yorumlanan, evrensel görülen standartlarla moda kavramının ve dev sektörlerin oluşmasını sağladı. Hatta giyinmeden dışarıya çıkan insanlara deli gözüyle bakıyoruz.

Uzaylı dendiğinde aklımıza gelen ilk tasvirlerin pek çok ortak noktası var. Popüler kültürün de etkisiyle iri gözler, ince çeneli kocaman bir kafa, ince uzun kollar ve bacaklar, büyük el ve ayaklar, soluk yeşil ya da gri ten rengi… İstisnalar olsa ve bu tasvirler değişse de bir kaide neredeyse hiç bozulmuyor: Çıplaklık.

Yukarıdaki Marvel karakteri Thanos da bir uzaylı tasviri, ancak oldukça insansı giyinerek savunma moduna geçmiş bir uzaylı. Ordusundaki diğer insansı ve hayvansı görünüme sahip neredeyse bütün canlılar da giyinik olarak tasvir edilmiş durumda. Bir başka deyişle üzerine detaylı olarak düşünülmüş ve fazlasıyla insansı olarak kurgulanmış karakterler. Bu sebeple bizim özelliklerimizi taşıyan hatta kalkıp “İngilizce” konuşabilen, arabaya dönüşebilen fantastik uzaylı tasvirlerin söz etmiyoruz.

Arrival filminde yer verilen bu uzaylı tasviri tıpkı ahtapot gibi çok sayıda kola, hiç de insansı olmayan bir bedene sahip. Yine dünyadaki canlılardan, azrail gibi modern melek tasvirlerinden izler taşısa da olsa da yine çıplak.

Yani dünyaya gelmedikleri senaryolarda yine çıplaklar. Göçmen kampında, yaşadıkları dünyanın çöplüklerinde buldukları kıyafetleri giyiyorlar.

51. Bölge efsanelerinden bu yana hayatımızda bu tasvir.

çıplaklar adası

Bu aşamda insanların “çıplaklık” kavramına nasıl yaklaştığını iyi anlamak gerek. Korunmak için giyinmek istediğimizde 'güzel görünmek' gibi bir kaygımız yok, önemli olan hayatta kalabilmek. Diğer taraftan modern toplumlarla birlikte gelişen 'mahremiyet' kavramının esnekliğine göre giyinme şeklimiz, üzerimizdeki kıyafetlerin miktarı ve amacımız değişiyor.

Biliyoruz ki 'çıplaklık' dediğimizde katı kurallara sahip bazı toplumlarda 'az giyinmeye eş değer' görüntüler bile akla geliyor (Örneğin Orta Doğu). Bazı toplumlarda ise az giyinmek çıplaklık anlamına gelmiyor (Örneğin ABD, Miami).

İLGİLİ HABER

"Uzaylılar Nerede?" Sorusunun Cevabı Olabilecek Korkutucu İhtimal: Karanlık Orman Teorisi

Ancak bu ‘olumlu intiba’ daha çok insanın o kişiye karşı bir yakınlaşma ya da arzu hissetmesiyle sonuçlanabilir. Böyle bir sonuç da modern insanın etik anlayışına göre karşıdaki insanı cinsel açıdan ‘objeleştirmek’ olarak yorumlanır. Daha kapalı giyinmek, yani daha az cilt göstermek bu durumu nispeten engellese de burada temel sorun, etki altında insanın düşünce şekli oluyor.

Son yıllarda sıklıkla görüyoruz ki bir toplum içerisindeki her birey çıplaklıktan aynı ölçüde etkilenmiyor, çıplaklığı aynı şekilde yorumlamıyor. Konu dışına çok çıkmadan özetlemek gerekirse çıplaklığa karşı yaklaşım toplumsal ya da ana akım kültürler düzeyinde değil; aslında küçük topluluklar, gruplar ve hatta bireyler özelinde bile değişiyor.

uzaylı

Belki de aklımızdaki çiftleşmek için hiçbir dış cinsel organa ihtiyaçları yok, bu sebeple mahremiyet gibi onlara göre ilkel kaygılara da sahip değiller...

adem ve havva

Bu durumun uzaylıları çıplak olarak tasvir etmekle doğrudan ilgisi olmasa da çıplaklık algımızla ilgisi var.

Çünkü hayal edilen tasvirin bizimle aynı türde olmadığının, o tasvire karşı cinsel bir arzu hissedemeyeceğimizin ya da daha ilkel bir tanımlamayla cinsel ilişkiye girip çoğalamayacağımızın farkındayız. Zira hayvanlar da çıplak ve -psikolojik sorunlar ya da sapıklık söz konusu değilse- çıplak hayvanları görünce de onların bu durumunu “ahlaksızlık” olarak yorumlamıyor, yine onlara karşı aynı sebeple cinsel dürtüler hissetmiyoruz. 

Aslında bu karmaşıklığın nedeni Türkçedeki uzaylı kelimesinin hemen hemen tüm "uzaylı" tasvirlerini karşılaması. Örneğin İngilizcede uzaylı anlamına gelen "alien" kelimesi, çok geniş bir tanımlama. Ancak insanüstü gelişmiş varlıkları ifade etmek için "extraterrestrial" gibi kelimeler var. 

Yani sıcaklığı istedikleri ortamda yaşanabilir düzeye getirebilecekleri teknolojilere, belki de gittikleri her ortama hızlıca adapte olabilen biyolojik avantajlara sahip olabilirler. Daha iyi görme ihtiyacıyla daha iri gözler hayal etmiş olabilir miyiz? Peki ya daha büyük bir kafanın daha zeki olmakla ilişkili olduğu yanılgısı?

İlginç ve felsefenin derinliklerine kadar uzanan, varoluşsal sorunlarımızın dışavurumunu gördüğümüz tuhaf bir tablo var ortada. Bu arada, daha önce uzaylılarla temas kurduğunu belirten bir kişiyle de konuşmuştuk:

İLGİLİ HABER

Uzaylılar Tarafından Kaçırıldığını İddia Eden Bir Kadın, Yaşadıklarını Webtekno'ya Anlattı: Peki Bilim Bu Konuda Ne Söylüyor?

nasa çıplak insan

Tıpkı dünyadan farklı sesleri içeren altın plakların uzaya gönderilmesi gibi, eğer uzaylılar varsa bizi tanımaları için attığımız bir adımdı bu da… Bir gün olur da bu görüntüler ellerine geçerse onlar da “uzaylıları” çıplak hayal etmek zorunda kalabilir. Belki de bizim onları çıplak hayal etme sebebimiz, atalarımızın uzaydan gelen tuhaf görüntülere bakma sebebidir ve bir kitlesel yok oluşta tüm kanıtlar ortadan kalkmış, sadece birbirimize anlattığımız hikayeler ve bu hikayelerdeki çıplak uzaylı tasvirleri kalmıştır geriye… Kim bilir?

İLGİLİ HABER

''Meksika Uzaylı Cesetleri Buldu'' İddiasıyla Paylaşılan Videolar Gündem Oldu: İşin Aslı Ne, Uzaylıların Varlığı Doğrulandı mı?

Popular Articles

Latest Articles