I­T­ ­S­e­r­i­s­i­ ­i­l­e­ ­G­ö­n­ü­l­l­e­r­e­ ­T­a­h­t­ ­K­u­r­a­n­ ­A­k­t­ö­r­ ­B­i­l­l­ ­S­k­a­r­s­g­a­r­d­­ı­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­F­i­l­m­l­e­r­i­

I­T­ ­S­e­r­i­s­i­ ­i­l­e­ ­G­ö­n­ü­l­l­e­r­e­ ­T­a­h­t­ ­K­u­r­a­n­ ­A­k­t­ö­r­ ­B­i­l­l­ ­S­k­a­r­s­g­a­r­d­­ı­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­F­i­l­m­l­e­r­i­

Bill Skarsgard, adını tam olarak yeni nesil IT serisindeki palyaço Pennywise rolüyle duyursa da aslında oyunculuk konusunda son derece başarılı ve ünlü bir aileden geliyor. Babası Stellan Skarsgrad'ı Karayip Korsanları ile Thor filmleri ve Cehernobyl dizisinde rol aldı. Ağabeyleri Alexander Skarsgard True Blood;  Gustav Skarsgard ise Vikings dizileri ile adını duyurdu.

Böyle başarılı bir aileye doğunca, Bill için oyuncu olmak haliyle kaçınılmaz oldu. Ancak Bill’i sadece IT filmlerindeki rolüyle nitelendirmek biraz yanlış olur, çünkü oyuncunun rol aldığı birçok başarılı yapım daha bulunuyor.. Biz de sizler için Bill Skarsgard’ın palyaço olmadığı diğer filmleri derleyelim dedik. Keyifli okumalar dileriz. 

İsveçli yazar Marianne Frederikkson’un aynı adlı romanından uyarlanmış Simon and The Oaks, İkinci Dünya Savaşı sırasında Göteborg’da yaşanan olayları konu alıyor. Filmde başrol olan Simon rolünü ise Bill Skarsgard canlandırıyor. 

Simon Larson, arka planda İkinci Dünya Savaşı heybetli bir şekilde devam ederken evlatlık olduğunu öğreniyor ve kendi gerçek köklerini aramaya koyuluyor. Araştırma yaptıkça aslında Almanya doğumlu bir Yahudi olduğunu öğrenen Simon, tıpkı kendisi gibi Yahudi bir kitapçıyla arkadaşlık kurar ve ailesini bulmak için zorlu bir maceraya atılır.

Adından da anlaşılacağı üzere Anna Karenina, Rus usta yazar Leo Tolstoy’un başyapıtlarından birisi olan eserin kapsamlı bir şekilde beyazperde uyarlaması. Son derece güçlü bir kadroya sahip olan bu filmde Bill Skarsgard yan rol olarak değerlendirebileceğimiz Makhotin’i canlandırıyor. 

Sosyetenin içerisinde prestijli bir konuma sahip olan Anna Karenina, kocası sayesinde siyasette de önemli bir yere sahiptir. Kardeşine yardım etmek için Moskova’ya gitmek zorunda kalan Anna, yolda Vronsky ile tanışır ve ona ilk bakışta aşık olur. Anna, ya kocasıyla kalıp sosyetedeki yerini korumak ya da aşkı seçip sahip olduğu her şeyden vazgeçmek zorundadır. 

Yakın bir zamanda Netflix tarafından yayınlanan The Devil All The Time, Donald Ray Pollock’un aynı adlı eserinden uyarlanmış bir film. Filmin yönetmen koltuğunda ise çekmiş olduğu dram filmleri ile ünlenmiş Antonio Campos bulunuyor.

The Devil All The Time, İkinci Dünya Savaşı sonrası birbirine kenetlenmek zorunda olan bir grup insanı konu alıyor. Bill Skarsgard, filmde Solomon Adaları’ndan Batı Virgina’ya kadar görev yapmış bir denizci olan William Russell’ı canlandırıyor. 

Assassination Nation, HBO’nun önemli yapımcılarından olan Sam Levinson tarafından yönetildi. Film, bütün kirli çamaşırları internete sızılan bir grup genci konu alıyor ve Bill Skarsgard da filmde genç karakter Lily’nin kız arkadaşı Mark olarak karşımıza çıkıyor. 

Film, Salem adlı küçük bir kasabada geçiyor. Lise son sınıf öğrencisi Lily ve en yakın arkadaşlarının internette yaptığı bütün hareketler bir hacker tarafından internette insanlarla paylaşılıyor. Hacker, zamanla kızlarla yetinmeyip bütün halkı ifşalamaya başlıyor ve halk da buna karşılık olarak şiddete başvurmayı seçiyor. 

The Coldest City adlı çizgi romandan uyarlanan Atomic Blonde, dünyanın birçok yerinde adını duyurmayı ve başarılı bir film olarak tarihe geçmeyi başardı. Charlize Theron’un başrol oynadığı bu filmde Bill Skarsgard yan bile sayılmayacak bir rolle karşımıza çıkıyor. 

Atomic Blonde, Soğuk Savaş sırasında birden çok MI6 ajanının ortadan kaybolmasını araştıran İngiliz bir casus olan Lorraine’i anlatıyor. Kendi görev yaptığı teşkilatın içinde çürük elma öğrendiğini fark eden Lorraine, hem kendisine kurulan tuzaktan kurtulmak hem de ortadaki gizemi çözmek için büyük bir aksiyona atılır. 

Marvel’ın en eğlenceli ve absürd kahramanlarından birisi olan Deadpool’u tanımayanımız yoktur. Bill Skarsgard da bu filmde X-Force adlı mutant savaşçılardan oluşan grupta Zeitgeist olarak karşımıza çıkıyor. 

Deadpool, tam önceki filmden sonra bütün hayatını düzene sokmuşken, zamanda yolculuk yapabilen Cable tarafından rahatsız edilmeyebaşlar. Deadpool, birçok insanın hayatını tehlikeye atacak Cable’ı durdurmak için kendi takımını oluşturmak zorunda kalır.

Gerçekten ürpertici bir temaya sahip olan Villains’ı bir kara mizah filmi olarak da nitelendirebiliriz. Başrollerini Bill Skarsgard ve Maika Monreo’nun paylaştığı Villains, suçlu bir çiftin başına gelen korkunç olayları anlatıyor.

Mickey ve Jules, bir benzin istasyonuna düzenledikleri soygun sonrasında yolda mahsur kalır ve ormanda boş olduğunu düşündükleri bir banliyo evine girer. Çiftin girdiği ev son derece karanlık sırlarla doludur ve evin sahibi çift, Mike ve Jules’un bu dehşet verici evden çıkamaması için elinden gelen her şeyi yapar. 

Veronica Roth’un aynı adlı eserinden uyarlanan Uyumsuz, hem kitap hem de film serisi olarak büyük ses getiren yapımlardan birisi oldu. Serinin üçüncü filmi olan Yandaş’da Bill Skarsgard, Genetik Refah Bürosu’nda çalışan Matthew adlı kişiyi canlandırıyordu. 

Uyumsuz, yaşayan herkesin kendi özelliklerine göre beşe bölündüğü distopik bir dünyayı anlatıyor. Bu beş yere de uymadığını fark eden Tris Prior, canını kurtarmak için kaçmak ve zorlu bir mücadelenin içine atlamak zorundadır. 

2013 yılında gösterime giren Victoria, bugüne kadar alışık olduğumuz klişe bir aşk üçgenini ve zengin kız fakir erkek hikayesini konu alıyor. Bill Skarsgard, filmde zengin bir iş adamı olan Otto’yu canlandırıyor.

Zengin bir ailenin kızı olan Victoria, değirmencinin fakir oğlu Johannes’e aşık olur ancak bu aşk sınıf farklılıkları yüzünden imkansızdır. Babası, Victoria’ya aşkından vazgeçmesi gerektiğini ve Johannes yerine zengin ve prestij sahibi bir insan olan Otto ile evlenmek zorunda olduğunu söyler. 

Popular Articles

Latest Articles