Dünyanın en ünlü araba yarışlarından biri olan Le Mans yarışları, 24 saat yarışılan binlerce kilometrelik parkuru ile yıllarca adından söz ettirmiştir. Tarihinde pek çok kaza, ölüm, şampiyonluk, yenilgi olan Le Mans yarışlarının efsanelerinden biri de Ford GT40 modelidir. 1960’lı yıllara damgasını vuran ve Ford ekibine arka arkaya 4 birincilik getiren Ford GT40 modelinin arkasında, her başarı öyküsü gibi ilham veren bir hikaye var.
Bu hikayenin bir kısmı, aslında Ford vs Ferrari ya da akıllara durgunluk veren Türkçe afişi ile Asfaltın Kralları filminde anlatılmıştı. Ancak bu yazımızda size, yıllar süren sabır ve hırs dolu bir mücadeleyi, filmde göremeyeceğiniz detayları ile anlatacağız.
Her şey 1960’ların ilk yıllarında başlıyor. Uzun yıllardır süren Le Mans yarışlarında Ford şirketine bağlı Ford yarış ekibinin elde ettiği neredeyse hiç başarı bulunmayınca ve bu durum, - tüm yöneticileri rahatsız etmeye başlıyorç. Ferrari ekibi her zaman olduğu gibi yarışlarda şampiyonluklar ya da önemli başarılar elde ediyor. Ford ise bu durumdan yararlanmak istiyor.
1963 yılında Ford ile Enzo Ferrari arasında bir anlaşma pazarlığı başladı ve aylarca sürdü. Enzo Ferrari özgürlüğünü kaybetmekten korktuğu için anlaşmaya yanaşmıyor ancak paraya da ihtiyacı olduğu biliniyordu. Sonuç Ford yöneticileri için üzücü olmuş ve herhangi bir satın alım yapamadan evlerine dönmek zorunda kalmışlardı. Yarış dünyasında var olmak istiyorlarsa bunu kendileri başarmak zorunda hissediyorlardı.
Ford yöneticileri, daha önce Aston Martin yarış ekibiyle de çalışmış olan İngiliz Roy Lunn’a bir görev verdiler. Lunn ve ekibi hemen o yıl bir prototip geliştirerek yöneticilere sundular. 1962 Mustang konseptinin gelişmiş bir versiyonu olan bu prototip yöneticilerden tam not aldı.
İlk GT40 prototipinde V8 motor, alüminyum gövde yapısı ve yarış konfigürasyonu bulunuyordu. Ekibe mühendis Eric Broadley dahil edildi, 1,7 milyon dolarlık sponsor bulundu, Aston Martin’in eski takım kaptanı John Wyer işe alındı ve çalışmalar son hız sürmeye devam etti. Eldeki model neredeyse bugün de bildiğimiz Ford GT40 olmuştu.
Geliştirme ekibi giderek genişlemiş ve çalışmalar 1964 yılında yapılan New York Otomobil Fuarı’na bir gün kala tamamlanmıştı. Son prototip çelik gövdeli, ağır ama dayanıklıydı. İlkel bir bilgisayar sistemi sayesinde süspansiyonları kalibre edilebiliyordu. 4,2 lt V8 motoru ile beraber alüminyum blok ve itme çubuklarına sahipti.
Aracın şampiyon olmasına ise daha vakit vardı. Çünkü hız testlerinde dengesiz sonuçlar alınıyor, gece yarışlarında beklenen performansı göstermiyordu. Bu sırada takım kaptanlığı görevi Amerikalı yarışçı Carroll Shelby’ye verilmişti. Shelby’nin kendine has bir yönetim tarzı vardı ve 12,5 dönümlük üretim alanında fırtınalar estiriyordu. Her şey şampiyonluk içindi.
1965 yılına geldiğimizde Ford GT40 giderek gelişmiş ve motor 7.0 litrelik hacme sahip olmuştu. Model, ilk galibiyetini Daytona yarışında elde etti. Sebring yarışında 13 Ford arabası yarıştı ve çoğu önemli başarılar elde etti. Artık sıra Le Mans yarışlarına gelmişti. Ford, hedeflediği başarıya ulaşmaya çok yakındı.
Yıl 1966, Fransa’da gerçekleştirilen Le Mans yarışlarındayız. Ford, 1966 Le Mans için bir ordu hazırladı; 100 personel, 9 asıl 1 yedek araba, 7 yedek motor ve tam 21 ton yedek parça. 48 saatlik simülasyonlarda bile araç başarılı bir performans gösteriyordu. Yöneticilerin yarış ekibi başkanına mesajları netti, ‘Kazansan iyi olur.’
Yarış, yağmurlu bir havada başladı. Ferrarilerin çoğu ilk gecede elendi. Ford araçları o kadar öndeydi ki ekip hızların düşürülmesini istedi. Ford sürücüleri Chris Amon, Bruce McLaren ve Ken Miles birincilik ile birlikte ilk üç sırayı paylaştılar.. Yarışta en başarılı olan Ferrari aracı tam 47 tur geride kalarak sekizinci oldu. Bu durum Ford yöneticileri için tam bir zafer demekti.
Ford GT40 modelinin artık yarışlardaki üstünlüğü biliniyordu. 1966 ve 1967 yılında Carroll Shelby, 1968 ve 1969 yılında ise John Wyer kaptanlığında toplam 4 Le Mans birinciliği elde edildi. Şampiyon yarış pilotlarından Dan Gurney, şampiyonluk kutlaması sırasında şampanya açıp etrafa püskürterek kutlayan ilk pilot olarak bilinir. Bu kutlamanın artık bir gelenek haline geldiğini hepimizi biliyoruz.
Sonraki yıllarda Porsche 917 modelinin yarışlara katılması ile birlikte Ford GT40 eski üstünlüğünü kaybetmeye başladı ve böylece Ford ekibinin şampiyonluk günleri geride kalmış oldu. Ancak yine de arka arkaya 4 birincilik kazanan ekip, kaptan, pilotlar ve Ford GT40 modeli, Le Mans yarışları başta olmak üzere tüm yarış dünyasının efsaneleri arasına adlarını altın harflerle kazıdılar.
Bu arada, aracın ilk kez yarışlara katıldığı 1966 Le Mans'ın ardından pilot Ken Miles, antrenmanlar sırasında trajik bir kazada hayatını kaybetmişti.
Dünyanın en önemli yarışları arasında kabul edilen Le Mans yarışlarında arka arkaya 4 birincilik ve daha pek çok başarı derecesi elde eden efsane araç Ford GT40 modelinin başarı hikayesini anlattık. Ford ekibinin bir daha yarış dünyasında bu kadar öne çıkmamış olması ise şaşırtıcı bir gerçek.