H­o­l­l­y­w­o­o­d­’­u­n­ ­G­ö­r­d­ü­ğ­ü­ ­E­n­ ­Ü­n­l­ü­ ­O­y­u­n­c­u­l­a­r­d­a­n­ ­I­n­g­r­i­d­ ­B­e­r­g­m­a­n­’­ı­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­1­0­ ­F­i­l­m­i­

H­o­l­l­y­w­o­o­d­’­u­n­ ­G­ö­r­d­ü­ğ­ü­ ­E­n­ ­Ü­n­l­ü­ ­O­y­u­n­c­u­l­a­r­d­a­n­ ­I­n­g­r­i­d­ ­B­e­r­g­m­a­n­’­ı­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­1­0­ ­F­i­l­m­i­

1915'te Alman bir anne ve İsveçli fotoğrafçı ve sanatçı olan bir bir babadan dünyaya gelen Bergman, erken yaşta ailesinin vefatıyla amcasının yanına gitti ve eğitimini tamamladıktan sonra 17 yaşında rol aldığı bir filmle oyunculuk kariyerini başlatmıştır.

Kariyerine; Casablanca, Gaslight gibi hala hayranlıkla bahsettiğimiz çok sayıda film sığdıran Bergman'ın efsane olan 10 filmini sizler için derledik.

Zeka, alaycılık ve romantizmin mükemmele yakın bir sentezi olan Casablanca; Hollywood'un sükunetinin inanılmaz bir örneği olmaya devam ediyor. Casablanca, sinema dünyasında, unutulmaz bir aşk filmi klasiği olarak kültleşmiş bir yere sahiptir.

2. Dünya Savaşı srasında Fas'ın Casablanca kenti, Hitler'den kaçan Avrupalılarla beraber oldukça renkli bir kitleye sahip olmuştur. Rick Blaine ise şehrin en popüler barını işletmektedir ve bir gün eski aşkı Ilsa, direnişin liderlerinden Victor Laszlo ile birlikte bara gelir. Rick ise Ilsa ve Victor'un şehirden kaçmalarını sağlayabilecek tek kişidir.

George Cukor'un Victoria dönemi Londra'sında geçen psikolojik gerilim filminde Bergman, onu delirdiğine ikna etmeye başlayan kurnaz, manipülatif bir katilin (Charles Boyer) farkında olmayan yeni bir karısı olarak rol alıyor. Kocasına duyduğu sevgi ve artan korku arasında kalan Bergman, korkak kurbanı oynamaktan kaçınıyor, bunun yerine abartısız, gergin bir tavır sergiliyor. Histeriye yavaş yavaş düşmesi, ona en iyi kadın oyuncu Oscar ödüllerinden ilkini kazandırdı. Bağlanmış bir Boyer'e yardım etmeyi reddettiği son sekansta takıntılı deliliği, kinci neşesinde neredeyse temeldir. Gaslight, çok güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip, kara filmin ögelerini taşıyan bir yapım.

Bing Crosby'nin şehir içi bir Katolik okulunda reform yapmaya çalışan beceriksiz bir bölge rahibi olarak başrolde oynadığı, Bergman'ın ise dik kafalı genç bir rahibe rolünü üstlendiği komedi sayılabilecek neşeli bir film. Genellikle ciddi rollerde ve filmlerde bulunan Ingrid Bergman için bu film, kariyerinde bir soluklanma hissi veriyor.

Spellbound, sadece Salvador Dali rüya sekansı için bile Bergman'ın film kariyerinin herhangi bir övgüsünden yer görmeyi hak ediyor. Aynı zamanda, psikanalist olarak Hitchcock'la yaptığı üç filmden ilki olacak. Arzu nesnesi olarak gördüğü ve acı çektiğini bildiği Gregory Peck'i korumak için bir cinayet çözmekey çalışıyor. Spellbound, Freud'un tarzında çok şey içeriyor ve anlatının merkezindeki bastırılmış anılar ve başroldeki iki karakterin çekiciliği üzerinde süzülüyor.

Hitchcock, bu romantik casusluk gerilim filminde başrol olarak 'Mata Hari' tipinde birisini hayal etti ve Bergman, bir Alman casusunun ahlaksız ve suçlu kızı Alice Huberman canlandırdı. Amerikalı ajan Devlin (Cary Grant) suçlu oluşunu kendi avantajına kullanır ve bir Nazi planını bozmak için gizli görevini Rio'ya gönderir. Hükümet, gizli planları için eski bir tanıdığı olan aristokrat Claude Rains'i baştan çıkarmak için Alicia'nın zaaflarını kullanır. Bir aşk üçgeninin psikolojik temellerinin karmaşık portresini Grant ve Bergman arasındaki seksüel çekimle ele alan film, Hitchcock'un en romantik filmlerinden birisidir.

İLGİLİ HABER

Orijinalini Alfred Hitchcock'un Çektiği Netflix Filmi Rebecca'nın Fragmanı Yayınlandı (Video)

Bergman ve Rossellini'nin ilk çapkın yazışmalarının ürünü olan Stromboli, ikiliyi sanatsal ve farklı açılardan bir araya getiren ilk film oldu. Bergman, içinde bulunduğu koşullardan kaçmak için oldukça umutsuz olan Karin adlı bir kadını canlandırıyor. Karin, İtalyan bir balıkçı (Mario Vitale) ile evlenir ve onunla birlikte uzak bir Stromboli adasına taşınır. Çift, köyün bağnazlığının hedefi olacak şekilde yaşarken izole ve umutsuz bir manevi kriz yaşıyor.

Journey to Italy, çözülen bir evliliğin esrarengiz hikayesini, Napoliten Rivierası olarak bilinen bir tatil beldesinde gerçekleşir. Bu belde o kadar güzel bir yer ki, en ukala olan burjuva çiftlerin bile orada nasıl mutsuz olabileceği merak ediliyor. Riviera'daki İngiliz tatilci bir çift olan Katherina (Bergman) ve Alex (Sanders) ise bu mutsuzluğu yaşayan bir çift. İtalyanların ruh halindeki bir şey, mutsuzluklarını büyütüyor ve sekiz yıllık evliliklerinin artık canlılığını yitirdiğini farkına varıyorlar. Film boyunca, bu farkındalıkla beraber yaptıkları sanat müzesi, gece kulüpleri gibi yerleri geziyorlar. İkilinin ilişkilerinin derinlerine inerek merakla izlenesi bir yapım.

Amaçları intihara meyilli ama Rus çarlığı ailesinden gelme olduğunu iddia eden genç bir kızın eğitimi olan Paris'e sürülmüş Rus sürgünler bir İngiliz bankasında on milyon pound biriktiriyorlar. Genç kız ailesiyle idam edilen Çar'ın kızı Anastasia olduğunu iddia ediyor. Paris'teki tüm sürgünler de onun gerçek Anastasia olduğuna inanıyorlar. Sonunda İmparatoriçe onun gerçek Anastasia olup olmadığına karar veriyor. 

Notorious fiilminden uyumları aşikar olan Cary Grant ve Ingrid Bergman çifti için yönetmen Donen, Indiscreet filmini çıkarıyor. Bergman'ı aşka düşkün bir kadın rolüne, Grant'ı da aşık olduğu evli adam rolüne taşıyor. Bergman için tasarlanan, Lanvin, Dior ve Balmain önlükleri filmdeki ihtişamı arttırıyor. Grant, Bergman'ın canlandırdığı karaktere, sahte bir evlilik içerisinde olduğunu  göstermeye çalışıyor. Çiftin kimyası ile oldukça ihtişamlı bir film olan Indiscreet, akılda kalıcı bir replikle hafızalarda yer eden bir film: ''Benimle sevişip de hala evli bir adam olmaya cüret eder!''

İLGİLİ HABER

Film Önerileri: Eleştirmenlerden 9 Türde Toplam 45 Film Tavsiyesi

Dünyaca ünlü bir konser piyanisti olan Charlotte, hayat arkadaşının ölümü üzerine yıllarca ihmal ettiği kızı Eva’yı ziyarete gider. Eva, gösterişli annesinin tersine, bir rahiple evlenmiş, mütevazı bir hayat sürmektedir.
Charlotte daha önce bir kliniğe yerleştirdiği zihinsel özürlü kızı Helena’yı Eva’nın evinde görünce şaşırır. Zaman içinde Eva ve Charlotte arasındaki gerilim tırmanacak, uykusuz bir gecede, anne kızın birbirlerine söylemek istediği her şey tek tek açığa çıkacaktır.

İsveç sinemasının dünyaca ünlü yönetmeni Ingmar Bergman, insan ruhunun beklenti, umut, hayal kırıklığı ve sevgi gibi duygularını şiirsel bir akıcılık ve duyarlılıkla anlatıyor.

Popular Articles

Latest Articles