Ünlü marka sahiplerinin ürün isimlendirmeleri bazen ilginç olabiliyor. Hatta bu isimlendirme sonrasında rakiplerin ürünlerine de ilham kaynağı oluyor; tıpkı birazdan irdeleyeceğimiz Intel Core serisinin rakibi olan AMD Ryzen gibi.
AMD Ryzen bildiğiniz gibi Ryzen 3-5-7 serisiyle şu an piyasada bulunuyor. Ancak bu numaralandırmanın, rakipleriyle aynı segmentte ürünler çıkarması dışında hiçbir anlam ve önemi yok. Çıkış noktamız Intel ve bu numaralandırmanın iki farklı gerekçesi olduğu düşünülüyor.
Telif ve isimlendirme yasalarına göre markanızın ismini, ürünü tanımlar şekilde tescilleyemezsiniz. Örneğin çift çekirdekli bir işlemci tasarladınız diyelim; bunun adı Dual-Core (Çift Çekirdek) olamaz. Nitekim bunu yaptığınız taktirde, daha sonrasında çift çekirdekli bir işlemci üreten firmanın hakkı yenmiş olur. Yani çifter şekilde ilerleyen çekirdek sayıları ile işlemci isimlendirmeleri uyuşmuyor. Bu yüzden tek sayılar kullanıldı.
Bu maddeyi irdelemeden önce Intel'in Core serilerine ve çekirdek sayılarına bakalım:
i3: Hepsi çift çekirdekli.
i5: 2 ya da 4 çekirdekli.
i7: 4 ya da 6 çekirdekli.
Şimdi, yukarıdaki tabloyu göz önüne alarak i serisinin 2-4-6 diye gittiğini düşünelim. i3 serisinin i2 olarak adlandırması bir sorun yaratmayacak; nitekim bütün işlemciler çift çekirdek. Peki i5'ler i4 olarak adlandırılsaydı? i4 işlemcinin aklınızda oluşturacağı ilk imaj 4 çekirdekli olduğudur; ancak 2 çekirdekli moddeler de mevcut. Keza i6 olacak olsaydı, yine 4 çekirdekli modellerle müşterinin kafası karışacaktı.
Özetle bu iki madde özelinde Intel yapılabilecek en iyi isimlendirmeyi gerçekleştirdi. 2-4-6 hem yasal olarak hem de 'marketing' açısından mantıklı değildi.