H­i­ç­ ­U­y­u­m­a­d­a­n­ ­Y­a­ş­a­m­a­k­ ­M­ü­m­k­ü­n­ ­m­ü­?­

H­i­ç­ ­U­y­u­m­a­d­a­n­ ­Y­a­ş­a­m­a­k­ ­M­ü­m­k­ü­n­ ­m­ü­?­

En çok yapmak istediğiniz şey ne diye sorsam, hiç azımsanmayak bir kitle “uyumak” diyecektir. Uyumak demeyenler de en sevdikleri listesinde ilk 5’te bunu tutuyorlar. Uyumayı sevmeyen insan yok. Benim gibi uyumaktan nefret edenler var, ancak bu nefret uykuya değil, uyumayı sevmeye.

İLGİLİ HABER

Bilim İnsanından 15 Dakikada Uykuya Dalmanızı Sağlayacak Taktik

Yapılan araştırmalara göre 78 yaşına gelmiş bir bireyin 25 yılı uyuyarak geçiyor. O 25 yılı düşündüğünüzde uyumasaydık neler yapardık diye kendinize sormuşsunuzdur. Zaten bu yüzden uyumayı seviyorum, ancak uyumak istemiyorum. Uykuya, bir uyuşturucuya bağımlı olurmuş gibi bağımlıyız. Tek farkı, uyuşturucu vücudumuza zarar verirken, uyku vücudumuzu iyileştiriyor. İyileştirirken de zaten çok kısa olan değerli zamanımızı elimizden alıyor.

Yıllardan beri uykuyla alakalı çeşitli araştırmalar yapıldı. Buna rağmen hiçbiri uykuyu hayatımızdan çıkartamadı. Peki, şimdiki teknoloji bunu başarabilir mi?

Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bazı şeyler var. Su içmek, yemek yemek ve elbette uyumak. Yapılan araştırmalara göre bunlar arasında vücudumuza karşı hakimiyet kuran en önemli durum uykusuzluk oluyor. Eğer uyumazsak, vücudumuz kendi dengesini baştan kuramıyor. Bu durumda çeşitli hastalıklar ve dengesizliklerle karşılaşıyoruz.

İLGİLİ HABER

Yapay Zeka Destekli Cihazlar, Uyku Bozukluğunu Çözmek için Evlere Geliyor!

Araştırmalar, yeterince uyumamadan kaynaklı diyabet, kalp hastalıkları, obezite, depresyon ve benzeri pek çok hastalığın oluşabildiğini göstermiştir. Uykunun hastalık olarak etkisinin güzel yanı ise, uykuya daldığınızda bu rahatsızlıkların çok büyük bir kısmı düzeliyor. Vücut, uyumadığımızda böyle hastalıklarla karşılaşabilirsin diye bizi tehdit ediyor. Biz de mecburen uyumak zorunda kalıyoruz.

Uykusuzluk durumunda kandaki adrenalin ve kortizol gibi stres hormonları artıyor, tansiyon yükselerek kalp ritminin düzensiz atmasını sağlıyor. Bunlarla birlikte vücudun bağışıklık sisteminde zayıflıklar başlıyor. Bu şekilde vücudun direncini düşüren uykusuzluk, kolaylıkla hastalanmanızı sağlıyor.

Yapılan araştırmalarda uykusuzluğun öldürmediği anlaşılmıştır. “Aman, iyi bari uykusuzluğa devam” demeden önce uyaralım, uykusuzluk öldürmüyor belki ama uykusuzluğun sebep olduğu onlarca hastalık, vücudunuzun direncini kolaylıkla geçerek sizi öldürebiliyor. Bu yüzden hayvanlarla yapılan deneylerde denekler bir şekilde ölmüş. Bu açıklamaya göre uykunun öldürdüğünü söyleyebilirim. Belki kendisi değil, ancak dolaylı yoldan tetiklediği şeyler sizi öldürebiliyor.

1964’te 17 yaşındaki Randy Gardner gönüllü olarak 11 gün boyunca uykusuz kalmıştı. Başka kaynaklara göre 1977’de bir İngiliz kadın 18 gün boyunca uyanık kalmış, ancak bunun ispatlanmamasından dolayı resmi kaynaklar Randy Gardner’ı rekortmen olarak kabul ediyor. Bunun dışında, ben daha fazla kalırım diyenlere duyuralım; Guinness Rekorlar Kitabı, insanların kasıtlı olarak kendine zarar vermesinden dolayı bu denemeleri kayda geçirme işlemini durdurdu.

Popular Articles

Latest Articles