A­n­t­i­k­ ­İ­n­k­a­ ­Ş­e­h­r­i­,­ ­K­a­y­ı­t­l­a­r­a­ ­G­e­ç­m­e­s­i­n­d­e­n­ ­5­0­0­ ­Y­ı­l­ ­S­o­n­r­a­ ­3­ ­B­o­y­u­t­l­u­ ­B­a­s­k­ı­y­l­a­ ­K­u­r­u­l­a­c­a­k­

Güney Amerika yerlileri olan İnkalar, İspanyol ve Portekiz istilasına karşı uzun süre mücadele etseler de sonunda mağlup oldular. Bölgede pek çok farklı milletten insan yaşamış olsa da, İnka kültürünün izleri hala duruyor.

Bu izlerin bir tanesi de, Bolivya’daki Tiawanku arkeolojik alanında yer alan şehir kalıntıları.

İnkalar, dünyanın bu bölgede yaratıldığına inanıyorlardı. Gölün yakınlarına da Qullasuyu adlı bir yerleşim birimi kurmuşlardı. Bu şehir kayıtlara ilk olarak 1549 yılında, İspanyol Pedro Cieza de Leon tarafından geçirilmişti.

Bölgenin yapısının sürekli değiştirilmiş olması ve blokların incelemek için hem çok ağır hem de çok büyük olması üzerine bu çalışmayı başlattıklarını söyleyen Dr. Alexei Vranich, projenin amacını bölgedeki bilgileri, akıllarının alabileceği hale getirmek olarak belirtti. Taşların üç boyutlu olarak basılmasının ardından parçaları kolayca birleştirebildiklerini ve blokların doğru yerini belirleyebildiklerini belirten araştırmacı, bu yöntemin farklı bölgelerde de kullanılabileceğine inanıyor. Bu bölgelerin arasında Kamboçya’daki Angkor Wat, Suriye’deki Palmyra gibi antik şehirler de var.

Araştırmada toplam 160 kadar parça basıldı. Bu parçaları kullanarak binaları tekrar oluşturan araştırmacılar, tarihi kayıtları ve eski verileri de kullanıyorlar. Böylelikle yapıların şekilleri ve amaçları hakkında da bilgi sahibi olabiliyorlar.

Dr Vranich, bu şekilde çalışmanın bilgisayar modellemesine göre bir geri adım gibi gözükmesine rağmen, insanların bu tarz manipülasyon ve düzenlemelerde makinelerden daha önde olması yüzünden bu yolu seçtiklerini belirtti.

Ekibin bulguları, Heritage Science dergisinde yayımlandı.