A­p­p­l­e­ ­i­l­e­ ­İ­l­g­i­l­i­ ­M­e­r­a­k­ ­E­d­i­l­e­n­ ­K­o­n­u­l­a­r­ı­ ­C­e­v­a­p­l­a­d­ı­k­:­ ­B­a­z­ı­l­a­r­ı­n­ı­n­ ­S­e­b­e­b­i­n­i­ ­S­t­e­v­e­ ­J­o­b­s­ ­B­i­l­e­ ­B­i­l­m­i­y­o­r­ ­O­l­a­b­i­l­i­r­!­

Her yeni modeliyle bizi şaşırtmasının yanı sıra merak edilenleri de beraberinde getiren Apple, "Bu ne alaka şimdi?" dedirten yenilikler de sunabiliyor.

Mesela diğer kulaklıklarında farklı renk seçenekleri sunan şirket, kulaklıklarını neden yalnızca beyaz renkte üretiyor? Veya başka markalarda sessize alma özelliği dokunmatikken neden iPhone'larda ekstra bir tuş var? İşte bunlar gibi birçok merak edilen sorunun cevabını açıkladık.

Apple, iPhone 12’den itibaren kutularına şarj cihazı ve kulaklık koymayı bıraktı ve bunu “çevrecilik” ile açıkladı fakat durum yalnızca bundan ibaret değildi. Bu cihazların kaldırılmasıyla kutular daha da küçülecekti ve hem sevkiyat sırasındaki karbon salınımı hem sevkiyat masrafları azalacaktı.

Şöyle de düşünebiliriz; bir yük gemisine ne kadar küçük ürün yerleştirebilirsek o kadar fazla ürün koyabiliriz. Böylece sefer sayısı da azalmış olur. İçeriğin tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

McIntosh

Henüz iPhone’lar bile yokken Apple’ın “Macintosh” isimli bilgisayarları vardı. Bu ismi ise Steve Jobs bulmuştu. Farklı farklı diyetler deneyen Jobs, meyve diyeti yaparken bir elma çiftliğini ziyaret etti ve şirketin isminin elma (apple) olmasına karar verdi.

Şirketin isminin elmadan gelişi gibi bilgisayarları da adını bir elma türü olan “McIntosh”tan aldı. Ancak McIntosh adında başka bir şirket olduğu için “Macintosh”ta karar kıldılar ve zamanla “Mac” kısaltması daha işlevsel olarak Apple bilgisayarların kalıcı ismi hâline geldi. Konuyla ilgili daha çok bilgiye erişmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Işıklı MacBook logoları, ekranın arkasında güçlü bir ışık kaynağı varsa ekranın ortasındaki logoyu gösteriyordu. Ekranın arka ışığının parlamasına ve harici ışığın girmesine izin veren şeffaf bir görüntü oluşuyordu.

Ayrıca Apple, OLED ya da AMOLED panellere geçti. OLED’ler, arkadan aydınlatmaya ihtiyaç duymuyordu, zaten ışıklarını kendileri üretiyordu. Bu yüzden beyaz arka ışık olmadan parlayan logoya sahip olamayacakları için ışıktan vazgeçtiler. Nedenlerin hepsi bununla da sınırlı değil, konunun tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Apple’ın baş yazılımcılarından Federighi, bu konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “MacBook’ları, kullanımın en konforlu olacağı şekilde tasarladık. Ellerinizin bir yüzey üzerinde durması ve ekrana dokunmak için kolunuzu yukarı kaldırmanız oldukça yorucu bir şey.” Ayrıca Apple, dizüstü bilgisayar ile iPad arasındaki farkı korumaya devam etmek istiyor.

Daha detaylı bilgi almak ve Steve Jobs’un da bu konu hakkında söylediklerini okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Apple için tasarımlarıyla diğer markalardan ayrılmak, her zaman çok önemli. 2001 senesinde iPod çıktığında sokaktaki insanların, birinin iPod kullanıp kullanmadığını şıp diye anlamalarını istiyorlardı. Bunu kulaklıkla çözmeye karar verdiler.

Cebin içinden görünmeyen iPod, kulaklıklarıyla ön plana çıkarak Apple olduğunu fark ettirecekti. 20 yıl önce birçok kulaklık siyah renkteyken şirket, kulaklıklarını beyaz olarak tasarlamaya karar verdi. Biz özet olarak anlattık ancak daha fazlasını öğrenmek isterseniz buraya tıklayarak da ulaşabilirsiniz.

Bunun cevabını vermek için yine iPod yıllarına gitmemiz gerekiyor. iPod’lar ilk çıktığında bugünkü iPhone’lardaki gibi görünse de farklı bir amacı olan bir tuşa sahipti. Genellikle cepte ya da çantada taşınan iPod’ların kullanıcıları, cihazı ceplerine ya da çantalarına koymak istediklerinde bu tuşla diğer tuşları devre dışı bırakabiliyorlardı.

iPhone’lar çıktığında ise bu minik tuş yine oradaydı ancak telefonun hâlihazırda kilit ekranı olduğundan bu tuşun telefonu açmadan sessize almak için kullanılmasına karar verildi. Böylece telefonu çıkarmanın hoş karşılanmayacağı ortamlarda (toplantı, sinema vb.) kolayca sessize alabilecektik. Konuyla ilgili daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

iPhone’larda bulunan “uygulama değiştirici”, biz kullanıcılar için kolaylık yaratma amacıyla tasarlandı. Daha önce açtığımız uygulamalara erişmeyi daha pratik hâle getirmek isteniyordu. Uygulamalarımızı, uygulama değiştiriciden sürekli kapattığımızda ise her seferinde baştan açılarak değiştiricinin amacını engelliyoruz.

Sandığımızın aksine, arka planda açık kalan uygulamalar çalışmaya devam etmiyor. Bir süre sonra askıya alınarak pasif hâle geliyorlar. Biz de her seferinde uygulamaları kapatıp açarak telefonu daha fazla çalışmaya zorluyoruz. Peki nasıl mı kullanmalıyız? İçeriğin tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

AirPods’taki bu minik delikler, basıncı eşitleyerek daha konforlu bir kullanım sağlıyor. Ayrıca şeffaflık modu ve aktif gürültü engelleme gibi özelliklerin de iyileştirilmesinde rol oynuyor. Bunların yanı sıra güçlü br bas oluşturmak ve sesleri geliştirmek için hava akışını da optimize ediyor.

Ancak bu siyah deliği kendi hâline bırakırsak zamanla tüm bu özelliklerini kaybedebilir. Peki ne yapmamız gerekiyor? Detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

iOS 16 tanıtıldığında kilit ekranını özelleştirebileceğimiz yenilikler sunuldu. Bunu yapmak için ise canlı duvar kağıdını etkinleştirdiğimiz gibi, ekrana uzunca baskı yapmamız gerekiyordu. Yani yeni sürüm güncellenirken iki seçeneği göz önünde bulundurmuşlardı; ya yeni bir hareket tasarlanacaktı ya da canlı duvar kağıtları tamamen kaldırılacaktı.

Belli ki şirket, ikinci seçeneği tercih etmişti. Ancak canlı duvar kağıdının hiçbir alternatifi yok diyemeyiz. Nasıl yapılacağını öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Sizin de bunlara benzer soru işaretleriniz varsa yorumlarda paylaşmayı unutmayın.