B­ö­y­l­e­ ­Y­e­ş­i­l­ ­Ç­ö­z­ü­m­l­e­r­l­e­ ­G­e­l­i­n­:­ ­B­i­t­c­o­i­n­ ­M­a­d­e­n­c­i­l­i­ğ­i­ ­i­l­e­ ­I­s­ı­n­a­n­ ­İ­l­k­ ­Ş­e­h­i­r­ ­İ­ç­i­n­ ­K­a­n­a­d­a­­d­a­ ­Ç­a­l­ı­ş­m­a­l­a­r­ ­B­a­ş­l­a­d­ı­

2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından başlatılan ve herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmaksızın kendi piyasasını oluşturan Bitcoin, dünya genelinde rağbet görüyor. Bitcoin ayrıca kripto para sektörünün en çok bilinen birimi olarak da sektörde yer alıyor. İlk çıktığı senelerde tam olarak anlaşılamayan ve sonrasında profesyonelleşen Bitcoin üretim sistemleri, çeşitli teknolojik altyapılarla gelişiyor ve farklı kullanım alanları oluşturuyor.

Günümüzde birçok insan ve kurum tarafından gerçekleştirilen Bitcoin madenciliği, kullandığı fazla elektrik dolayısıyla ve üretim şekilleri sebebiyle özellikle iklim krizine yol açan sebeplerden biri olarak eleştiriliyor. Fakat yapılan bazı çalışmalar, Bitcoin madenciliğinin kullandığı ya da sonrasında ortaya çıkan enerjiyi kullanarak hem zararı en aza indirmeye çalışırken hem de tasarruf sağlıyor. MintGreen ve LEC ortaklığıyla Kanada’da yapılan çalışma da, bunu sağlamaya yönelik önemli bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.

Bitcoin madenciliğinin çevreye olan etkileri, Elon Musk ve bazı çevrecilerin bu konuyu sürekli gündeme taşımasıyla birlikte göze batan bir sorun olmaya başlamıştı. Bu konuya yönelik eleştirilerin artması ve bir tehlike olarak görülmesinin ardından enerji tüketimine ve madenciliğin çevreye olan olumsuz etkilerine ilişkin çalışmalar yapılıyor. MintGreen ve LEC, Kanada’nın British Columbia bölgesinde yer alan ve 50.000 kişiyi barındıran Kuzey Vancouver’ı ısıtmak için Bitcoin madenciliğinin kullanılacağı bir çalışmada ortaklık sağladılar.

Bu çalışmaya göre Kuzey Vancouver, ticari binaları ve konutları ısıtmak için Bitcoin madenciliği kullanan ilk şehir olacak. Böylelikle Bitcoin madenciliğinden elde edilen ısıyla, doğalgaza kıyasla MW başına 20.000 ton sera gazının atmosfere gitmesinin önleneceği belirtiliyor. MintGreen CEO’su Colin Sullivan, iklim değişikliğinin karmaşık sorunu sebebiyle bir takım yenilikçi çözümler gerektiğini söylerken, LEC CEO’su Karsten Veng ise yapılan bu işbirliğinin yeşil gelecek için umut verici olduğunu ifade etti.