Y­e­n­i­ ­B­i­r­ ­A­r­a­ş­t­ı­r­m­a­y­a­ ­G­ö­r­e­ ­P­r­e­n­s­e­s­ ­K­ü­l­t­ü­r­ü­,­ ­U­z­u­n­ ­V­a­d­e­d­e­ ­Ç­o­c­u­k­l­a­r­ ­Ü­z­e­r­i­n­d­e­ ­O­l­u­m­l­u­ ­E­t­k­i­l­e­r­e­ ­S­a­h­i­p­

ABD’li bilim insanları; Sindirella, Ariel veya Elsa gibi kurgusal prenseslerin, toplumsal klişeleri, beden algısını ve kadınlara yönelik tutumlarını nasıl etkilediğini anlayabilmek bir çalışma yürüttü. Söz konusu araştırma 300’den fazla kız ve erkek çocuğu ile onların ebeveynleri üzerinden yapıldı.

Daha önce yapılan başka bir araştırma, “Prenses Kültürü”nün kadınlara yönelik olumsuz klişeleri çocuklara aşıladığını ileri sürmüştü. Araştırmacılar bu iddianın doğrulunu test etmek için uzun süreli bir çalışma başlatmıştı.

ABD’deki Brigham Young Üniversitesi’nden Sarah Coyne liderliğindeki ekip, yaptıkları anketlerde yer alan katılımcılardan 5 yıllık bir süreçte anket doldurmalarını istedi. Anketlerde çocuklara, “Okulda erkeklerin başarılı olması, kızların başarılı olmasından daha önemlidir” ve “Kızların küfretmesi, erkeklerin etmesinden daha kötüdür” gibi ifadeler yer aldı. Katılımcılar ise bu sorulara “Katılıyorum” ya da “Katılmıyorum” seçeneklerinden birisi ile cevap verdi.

Yapılan anketlerde elde edilen bulgular, Child Development isimli bilimsel dergide yayımlandı. Coyne’un bulgularına göre “Prenses Kültürü”, okul öncesi dönemdeki kız çocuklarında cinsiyete dayalı klişeleri artırıyordu. Yani gerçekten de prenses kültürü erken dönemde çocukları olumsuz etkiliyordu.

Fakat Coyne analizlere devam etti ve ilk gençlik çağına ulaşan katılımcılar ile iletişimde kalmayı başardı. Gençlik çağına gelen katılımcılardan tekrar anket doldurmasını isteyen Coyne, yeni sonuçları gördüğünde oldukça şaşırdı.

“Önceki çalışmamız, kısa vadede prenses kültürünün olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koydu. Ancak bu zamanla değişiyor. Bu araştırma, çocukların günümüzde prenses kültürüyle ilişki kurduktan sonra erkekler ve kadınlara dair daha eşitlikçi görüşleri öğrenebileceğini gösteriyor” diyen Coyne, uzun vadede bu kültürün faydalarının ne kadar önemli olduğunu da yayımladığı makalede vurguladı.

Coyne ayrıca, yeni nesil prenses filmlerindeki hikayelerin büyük bir kısmının, hayallerin peşinden gitme, başarı ve zorlukların üstesinden gelme gibi konulara odaklandığını da belirtiyor.