Birkaç ay önce yaptığı siyasi reklam çıkışıyla tepki toplayan Facebook, tüm baskılara rağmen geri adım atmadı ve siyasetçilerin platforma yerleştirilen reklamlarda boy göstermelerini izin veren yaklaşımı savundu. Şirketin söylediğine göre bu tutum, insanların onlara liderlik etmek isteyecek siyasi figürlerden haber alabilmesi, farklı söylemlerin kamuoyu tarafından incelenebilmesi ve tartışılması ilkelerine dayanıyor.
Sosyal medya platformları, son senelerdeki popülerlikleri sebebiyle reklam veren kişi ve kurumların ilgi alanına girmiş durumda. Reklamların çok büyük bir kısmı artık bu platformlardan yayınlanıyor ve alınan geri dönüşler oldukça büyük. Ancak işin içine siyaset girdiğinde durum biraz karışabiliyor. Birkaç aydır sosyal medya platformlarını siyasi içerikli reklamlara karşı almış oldukları kararlar dikkat çekici noktada. Twitter, Google ve Spotify gibi büyük firmaların aksine kabul kararı veren Facebook’un açıklaması kullanıcılarını da iki tarafa ayırdı.
Alınan karar fotoğraf ve video paylaşım platformu Instagram için de geçerli. Firmanın aldığı kararın tersini savunanlar olsa da hem Facebook hem de Instagram kullanıcıları için siyasi reklamlar üzerinde daha fazla şeffaflık ve kontrol sağlayacağını düşünenler de hiç azınlıkta değil.
Facebook, bunlara ek olarak eleştirilerin dozunu biraz da olsa azaltmak için kullanıcılara kaç reklam gösterildiğini içerecek bir araç olan reklam kütüphanesini de kullanıma açacağını duyurdu. Bu sayede gösterilen reklamların aldığı etkileşimlere dair bilgilendirmeler kullanıcılarla paylaşılabilecek.
Çok büyük bir kitleye hizmet sağlayan platformlar sizce bu görüş ayrılığı içinde kullanıcılarını ortak paydada buluşturmayı başarabilecek mi?