“Bilgisayar oyunları eğlenmek içindir.”
Az önce okuduğunuz cümlenin gerçeklik dışı olduğunu kabul edelim. Yıllar önceki çıkış noktaları, eğlence ürünleri sıfatıyla adlandırılmaları, tamamen hoş vakit geçirmek üzerine kurulu olmaları gibi sürüyle sebepten ötürü bu söylenebilir. Ancak biliyoruz ki oyunlar, platform fark etmeksizin bir yaşam biçimidir!
Zamanla derinleşen hikayelere, muazzam sinematiklere, sisteminiz yetiyorsa gözü gönlü açan görsel efektlere sahip olmak, onları yaşamayı gerektiriyor. Dolayısı ile gerçek hayatla daha çok iç içe olan bilgisayar oyunlarının popülaritesi de artıyor, birçok mesleğin türemesine bile sebep oluyor.
Fakat biz bu yazıda dışı sizi içi bizi yakan… Ya da olmadı hem dışının hem içinin tüm oyun severlere saç baş yolduran oyun karakterlerini listeliyoruz. Hazırsanız başlayalım:
Bu Redguard, Whiterun kasabasında dolaşarak görkemli sözler söylemeye çabalıyor. Ekranın ardından adete dalga geçmek programlanmış gibi.
"Cloud District çok sık gelirmisiniz? Ah, neler söylüyorum. Tabii ki gelmezsiniz"
İnsanlar bu dans metal balonu gerçekten çok seviyorlar fakat sevmeyeni de az değil. Cırtlak sesi, burnu, robotik gıcırtıları her duyduğunuzda elinizdeki silahla düşmanı değil en çok onu vurmak istiyorsunuz.
Oyun tarihinin en nefret dolu kahramanlarından birine sahip olan FC3'ün keyfi başkadır: Elbette söz konusu olan Vaas, ancak bu gereksiz çocuğu ve çılgın arkadaşlarını okyanusa atsaydı birçok oyuncu daha mutlu olabilirdi.
GTA IV'ü oynayan herkes Niko'nun küstah kardeşinin sizi sürekli takılmaya çağırmasını hatırlayacaktır. Yeterli mi? Bizce evet.
Alan Wake sevilen bir oyun, ancak Wake’in ajanı Barry gıcıklığın dijital kimliğidir. Hani tipinde hayır yok dersiniz ya, yok işte.
Bu kötü adam, kötülerin Shinra şirketi için çalışıyor ve onunla karşılaştığınızda, "Gya haa haa haa!" gibi oldukça can sıkıcı bir kahkaha atıyor! Tamamen metin tabanlı bir oyunda bile çığlıkları duyarmış gibi oluyorsunuz.
Adını vücuduna dövme yapan narsist ve oyun tarihindeki en spastik dövüşçülerden.
Ashley'de aslında karakter olarak hiçbir özellik yok. Canavarlarla çevrili garip bir yerde kaybolmuş, sürekli sıkıntı çekmiş ve kendisini öldürerek fitil etmiştir.
Oblivion'un arenasında Grand Champion olursanız bu şirin ahşap elf, size susak susak bakmaya ve sizi takip etmeyi bırakmadan hayranlığını göstermeye çalışır. Öldürseniz bile yeniden doğar.
Bazı Ashley taraftarları var, doğrudur. Bir uzay ırkçısı olarak algılanmasın ama marjinal bir şekilde sinir bozucu bir karakter olmayı başarıyor.
Aklınıza gelen başka karakterler varsa yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın. :)
Bonus! Bu gıcıkların bir de "şerefsiz" versiyonları vardır. Aşağıda: