I­M­D­b­ ­P­u­a­n­l­a­r­ı­n­a­ ­G­ö­r­e­ ­N­e­t­f­l­i­x­­t­e­ ­Y­e­r­ ­A­l­a­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­1­5­ ­B­i­l­i­m­ ­K­u­r­g­u­ ­F­i­l­m­i­

I­M­D­b­ ­P­u­a­n­l­a­r­ı­n­a­ ­G­ö­r­e­ ­N­e­t­f­l­i­x­­t­e­ ­Y­e­r­ ­A­l­a­n­ ­E­n­ ­İ­y­i­ ­1­5­ ­B­i­l­i­m­ ­K­u­r­g­u­ ­F­i­l­m­i­

Sinema konuşulacağı zaman bilim kurgu türü hep farklı bir yere sahip olur. Çünkü bilim kurgu filmleri, rekabetin çok güçlü olduğu bir ortamda başarılı olabilmek için yenilikçi yollar denerler. Hâl böyle olunca, ortaya uzun yıllar geçse bile değeri azalmayan, eskimek bilmeyen yapımlar çıkıyor.

Günümüzün en popüler dijital yayın platformu Netflix’in Türkiye kütüphanesinde her ne kadar eksiksiz olmasa da klasikleşmiş veya yakın zamanda yapılmış çok iyi bilim kurgu filmleri var. Bugünlerde büyük bir kısmını evlerimizde geçirdiğimiz zamanı değerlendirmek için ustalık eseri yapımlara şans verebiliriz. Gelin bu yapımlara yakından bakalım.

İsteği dışında karanlık işlerin ortasında kalan bir kadın, kendisini kaçıran insanlara karşı sıkı bir mücadele veriyor. Film, kadının verdiği mücadele sırasında insan beyninin sınırlarını ortadan kaldırmasının bilimsel boyutuyla ilgili kurgusal anekdotlar sunuyor. Yönetmen Luc Besson, bu anekdotların bilimsel olarak yanlış olduğunu bilse de bir bilim kurgu hikâyesi için harika bir malzeme olduğunu açıklamıştı.

Uzak bir gelecekte, robotlar insanoğlunu dünyanın yasak yerleşimcileri olarak ilan ediyor. Netflix ortaklığıyla hazırlanan Blame! ise insanlığın bu yasağa karşı verdiği savaşı konu alıyor. Yapım, birçok noktada aynı sene çıkış yapan Horizon Zero Dawn oyunuyla benzerlikler taşıyor.

Ben Anneyim, dünya nüfusunu yeniden artırması için yaratılan bir robotun genç bir kızı büyütmesini işliyor. Aralarındaki ilişki gereği robot ve kız arasında çok güçlü bir bağ gelişiyor. Filmde Portal ve Portal 2 oyunlarına sayısız gönderme mevcut. Kıyafetlerin benzerliğinden tutun, Portal serisindeki GLaDoS karakterine kadar birçok noktada bu göndermeler görülebiliyor.

Ben Efsaneyim, artık klasikleşmiş bir kıyamet sonrası filmi. Filmde yaşanan bir salgın dolayısıyla insanlığın büyük bir kısmı öldükten sonra hastalığa çare arayan bir adamın başından geçenleri izliyoruz. Filmin atmosferini büyük ölçüde belirleyen dış ses ve müziklerin olmadığı sahnelerin koyulması, yönetmen Francis Lawrence’ın Piyanist filmine olan hayranlığından kaynaklı.

Okja, yaratık arkadaşını kaçırmaya çalışan bir şirketi durdurmak için büyük riskler alan bir genç kızın hikâyesini anlatıyor. Filmin yapımcı şirketlerinden biri, Brad Pitt’in sahibi olduğu Plan B Entertainment. Netflix ortaklığıyla hayata geçirilen film, Cannes Film Festivali’nde bu yüzden tepkilere maruz kalmıştı.

Limit Yok, zor zamanlardan geçen bir yazarın, beyin kapasitesinin yüzde yüzünü kullanmayı sağlayan bir hapla tanıştıktan sonra başından geçenleri konu ediniyor. Film, aslında esinlenildiği kitap olan “The Dark Fields” ile aynı ismi taşıyacaktı. Ancak çekimler sırasında ismin Limitless olarak değiştirilmesine karar verildi.

Eski bir animasyon dizisi Invader Zim’in devamı olan filmde, Zim karakterinin hayatında ilk defa kendine olan güveninin kırılması anlatılıyor. Düşmanları da bu durumdan faydalanmaya çalışıyor. Orijinal serideki seslendirmenlerin geri döndüğü yapım, beyaz perdelerde yayınlanmak yerine Netflix üzerinden sunuldu.

Ready Player One, bir sanal gerçeklik ortamı olan OASIS’in yaratıcısının hayatını kaybetmesiyle başlıyor. Filmde anlatılan macera ise, yaratıcının tüm malvarlığını OASIS’teki bütün ‘Easter Egg’leri bulacak kişiye bıraktığını açıklamasından sonra yaşananlar üzerine kurulu. Steven Spielberg ismi sayesinde, filmde ‘geek’ kültürüne ait birçok sevilen figür bulunuyor.

Yerçekimi, uzayda mahsur kalan iki astronotun hayatta kalmak için birlikte verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Filmin senaryosuyla ilgili ilginç detaylardan biri, gerçekleşme ihtimali pek de düşük olmayan bir felaketten bahsetmesi. Spoiler vermemek adına ne olduğunu söylemeyelim ancak merak edenler Google üzerinden “Kessler sendromu” yazarak araştırabilirler.

Yaşa, öl, tekrar et sloganıyla çıkan Yarının Sınırında, uzaylılarla savaşan bir askerin her öldüğünde aynı güne ve aynı saate döndüğü bir senaryoya sahip. Film, aslında “All You Need Is Kill” isimli bir mangadan esinleniyor. Yazar Hiroshi Sakurazaka’nın ilham kaynağı ise video oyunları. Oyunlardaki öldükçe yeniden başlama özelliği, iki eserin de çıkış noktası.

Kıyamet sonrası bir dünyada, zulümle yönetilen bir topluluk içinden çıkan isyanı konu alan Çılgın Max, 1979 yapımı filmin yeniden yorumlanmış hâli. Filme harcanan emeğin çok büyük olduğunu da eklemek gerekiyor. Öyle ki filmin ham görüntüsü 470 saat uzunluğunda. Bu arada filmin yönetmeni George Miller, iki devam filmi için senaryonun hazır olduğunu söyledi.

Sil Baştan, ilişkileri kötüye giden bir çiftin aralarını düzeltmek için başvurduğu akıl almaz bir yöntemi konu alıyor. Filmin bilim kurgu tarafı tam olarak bu akıl almaz yöntemle alakalı. Film sürprizlerle dolu bir hikâyeye sahip olmasının yanı sıra Jim Carrey’in komedi türü dışında da ne kadar iyi bir oyuncu olabildiğinin de kanıtı. 

Yıldızlararası, yönetmen Christopher Nolan’ın en iyi filmlerinden biri olarak tarihe geçti. Filmde kullanılan zaman yolculuğu yöntemi, teorik fizikçi Kip Thorne’un çalışmalarına dayandığı için bir ayrı güzel. Sonradan filmi de çekilen Carl Sagan kitabı Contact de aynı çalışmaları esas almıştı. Bu çalışmaları bir de Christopher Nolan yorumuyla görmek eşsiz bir deneyim.

Başlangıç, rüyalarda buluşma konseptini bambaşka bir seviyeye çıkardı. Filmde şirket sırlarını yöneticilerin rüyalarına girerek çalan bir grubun hikâyesi anlatılıyor. Sonrasında ise bu grup, bir CEO’nun aklına fikir yerleştirmek için kiralanıyor. Potansiyeli bu kadar zengin bir hikâye, “Hollywood’un Mozart’ı” Hans Zimmer tarafından bestelenen müziklerle desteklenince kesinlikle izlenmesi gereken bir film hâline geliyor.

The Matrix, bugüne kadar yapılmış en iyi bilim kurgu filmlerinden biri. Aslında bir üçleme olan Matrix serisinin ilk filmi olması bir yana, aynı zamanda serinin tartışmasız en iyi filmi. Yıldızlardan oluşan kadrosu, ince dokunmuş detaylara sahip harika bir senaryoyla birleşince ortaya 20 yılı aşkın süredir eskimeyen bir şaheser çıktı.

Böylelikle Netflix’in Türkiye kütüphanesinde bulunan en iyi bilim kurgu filmlerini sıraladığımız yazımızın sonuna geliyoruz. Eğer film değil de dizi izlemek isterseniz geçmişte hazırladığımız, içinde bilim kurgu dizileri de bulunan en iyi Netflix dizileri listemize göz atabilirsiniz. Şimdilik, Webtekno hepinize iyi seyirler diler!

Popular Articles

Latest Articles