D­e­p­r­e­m­ ­S­o­n­r­a­s­ı­ ­K­a­y­g­ı­ ­v­e­ ­S­t­r­e­s­ ­Y­ö­n­e­t­i­m­i­ ­N­e­d­i­r­,­ ­N­a­s­ı­l­ ­O­l­m­a­l­ı­d­ı­r­?­

D­e­p­r­e­m­ ­S­o­n­r­a­s­ı­ ­K­a­y­g­ı­ ­v­e­ ­S­t­r­e­s­ ­Y­ö­n­e­t­i­m­i­ ­N­e­d­i­r­,­ ­N­a­s­ı­l­ ­O­l­m­a­l­ı­d­ı­r­?­

Deprem anında ve sonrasında yapılan yardımlar, ağırlıklı olarak fiziksel kurtarıma bağlıdır. Kişinin psikolojisini etkileyen bu vahim olay, çoğu zaman saptanamamakta ve uzun vadede travmaları da tetiklemektedir.

Deprem sonrasında kişilerin vermiş oldukları tepkiler birbirlerinden tamamen bağımsızdır. Olayın şiddeti, bireylerin farklı kişilik özellikleri, geçmiş deneyimler ve travmalar sebebiyle bu tepkiler değişkenlik gösterir. Güvenli binalarda sık sık yüksek şiddetli depremlere maruz kalan ancak herhangi bir hasar almayan Japonya ile depreme hazırlıksız yakalanan ve binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan bir ülkede elbette verilen tepkiler çok farklı olacaktır.

deprem

Depremde yaşanan sarsıntı, göçük altında kalmak ya da yakınlarının kalması, kişinin yakınlarını kaybetmesi, kişinin ölümle burun buruna gelmesi, kişilerin yaşam alanlarının birdenbire yok olması gibi durumlar, bireylerin travmatik bir süreçten geçmelerine sebep olur. Bu olaylara karşı da en fazla görülen travmatik durum stres ve kaygı bozukluğudur.

Yaşanan deprem sonrasında kişilerde duygusal olarak korku, öfke, keder, suçluluk gibi durumlara rastlanırken fizyolojik olarak uyuyamama, uykuya dalamama, kolay irkilme, öfke nöbetleri, ağlama krizleri ve uykudan aniden uyanma durumlar oluşabilir. Bu durumlar genellikle birkaç hafta sonra kendiliğinden kaybolsa da bazı kişilerde aylarca hatta yıllarca sürebilir. 

kaygı ve stres

Bu duruma alışmak kimileri için birkaç haftayı bulsa da kimileri için aylar belki yıllar alan bir süreçtir. Bu duruma da travma sonrası stres bozukluğu(TSSB) adı verilir. Yapılan araştırmalar, travma sonrası stres bozukluğunun kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görüldüğünü söylüyor. Geçmişte bir başka travma yaşayan kişilerin de normal kişilere oranla yakalanma riski daha fazladır. 

İLGİLİ HABER

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Neden Kadınlarda Daha Sık Görüldüğü Araştırılıyor

Travmayı oluşturan durumların ise devamlı olarak olayın rüyalarda ve zihinde canlanması, yaşama karşı büyük üzüntü ve umutsuzluk, travmayı tetikleyen uyaranlardan kaçınma, huzursuzluk ve sinir hali olduğu bilinir. Tanı için de bu durumların dört haftadan fazla süredir devam ediyor olması gerekir.

Bunların yanında sosyal yaşamı derinden etkileyecek kriterler de aranmaktadır. Japonya’da Tohoku Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre, depremden önce beyin görüntüleme verileri olan 42 kişiyi, deprem sonrasında TSSB için yeniden görüntülemişlerdir. Depremden önce ve sonra olmak üzere her iki veriyi de karşılaştırarak beyinde oluşan hasarları gözlemlemeye çalışmışlardır.

Çıkan sonuç ise şaşırtıcıdır. Deprem sonrası yüksek düzeyde TSSB bulgusu olan kişilerin, depremden önceki verilerinde anterior cingulate cortex bölgesinin normalden daha küçük olduğu bilgisine ulaşmışlardır. Bu bölge, duyguları kontrol altına almakla görevli bir bölgedir. Bu bulgular eşliğinde de bazı beyinlerin, TSSB için uygun zemini olabileceği sonucuna varılmıştır.

anterior cingulate

Beynin korkuyla alakalı anılarını muhafaza ettiği orbitofrontal cortex bölgesi ise, travma sonrası küçüldüğü tespit edilmiştir.

orbitofrontal

Kişilerin yaşadıkları travmalar kişilik özelliklerine ve yaşanan olayın durumuna bağlı olarak birbirinden farklı sonuçlar doğurduğu için standart bir yöntemden bahsetmek söz konusu değildir. Bunun için öncelikle travmayı yaşayan kişi, bu konu hakkında konuşmak istemiyorsa herhangi bir şekilde konuşmaya zorlanmamalıdır. Kişinin yaşadığı şeyleri küçümseyecek, geçiştirecek söylemlerden kaçınılmalıdır. 

hassas içerik

Bu tedavi yöntemleri, travma henüz tazeyken kısa süreliğine kişide tetiklenmeyi azaltabilir. Tüm bunlara rağmen kişi uzun bir süredir hala yoğun korku ve stres yaşamaya devam ediyorsa profesyonel destek sağlanması düşünülmelidir.

morita

20. yüzyılın ilk yarısı Tokyo Jikei Üniversitesi Psikiyatri Bölüm Başkanı olan Dr. Shoma Morita tarafından geliştirilen bu tedavi yöntemi, anksiyete nevrozunun tedavisi için geliştirilmiştir. Ancak zamanla bu yöntem, birçok ruhsal sorun yaşayan kişilerde de kullanılmaya başlanmıştır.

Dr. Morita, duyguların değiştirilmeye çalışılmasının, onları daha da içselleştirdiğini söyler. Bunun yerine duyguları kabul etmek, olumsuz duygulardan sıyrılmak için oldukça önem arz etmektedir.

terapi

Terapide önemli olan ilk adım, duyguların farkına vararak onları değiştirmek yerine kabul etmektir. Duygulara yol açan koşullar eğer değiştirilemezse; onları kabul etmek gerekir. Bu terapi, kişiyi kısır döngüden çıkararak sorumluluk almaya davet ediyor. Olumsuz duygulara odaklanmak yerine sorumlulukların yerine getirilmesini gerektiriyor. Morita yönteminde öncelikli olan davranışlardır, duygular ise davranışa göre değişmektedir.

Deprem, kişilerin can ve mal güvenliğini tehdit eden önemli bir stres unsuru olduğundan ciddi boyutlarda psikolojik problemler yaratmaktadır. Acı deprem felaketinin yaşandığı ülkemizde, insanların depremin bedensel ve psikolojik etkileri konusunda bilinçlenmesi ve gereken durumlarda uzman destek olanağından yararlanmaları; insan psikolojisi açısından en az yapıların imarı kadar önemlidir.

İLGİLİ HABER

Terapi Koltuğu, Başta Depremzedelere Olmak Üzere Ücretsiz Psikolojik Destek Yardımı Başlattı

Popular Articles

Latest Articles