A­t­a­r­i­ ­S­a­l­o­n­l­a­r­ı­n­d­a­ ­U­ğ­r­u­n­a­ ­Y­ü­z­l­e­r­c­e­ ­J­e­t­o­n­ ­H­a­r­c­a­s­a­k­ ­d­a­ ­­H­e­l­a­l­i­ ­H­o­ş­ ­O­l­s­u­n­!­­ ­D­e­d­i­r­t­e­n­ ­1­4­ ­E­f­s­a­n­e­ ­O­y­u­n­

1990'lı yıllarda Türkiye, pek çok açıdan yeniliklere sahne oluyordu. Bunlardan biri de atari salonlarıydı. Meşhur konsoldan ismini alan, İngilizce konuşan toplumlarda Arcade olarak bilinen bu cihazlar jetonla çalışırdı. Oyunlara dökülen jetonlar nice çocuğun harçlığının sonu olurdu. 

O dönemi konuştuğumuzda herkesin aklına gelen bazı oyunlar var. Bugünlerde nostalji hissiyle anılan bütçe düşmanı bu oyunları sizler için derlerken, bir yandan da emülatör kurup kapışsak mı diye düşündük. Listemizde yer alan oyunlar Türkiye'de erişilebilmiş yapımlardan, küresel fenomen olabilmiş eserlerden ve benim oynayıp çok beğendiğim oyunlardan seçildi. 

Gerçek bir jeton katili olan Metal Slug, durduk yere ölüvermemizle birlikte bir jeton daha ata ata ilerlediğimiz bir oyundu. Tankı iyi kullanamayan kişilerin yediği lafın haddi hesabı yoktu. Çok dostluklar bitirmişti.

Final Fight oyunu ülkemizde Hagar adıyla anılıyordu. Zira oyunun oynanış şekli şuydu: Hagar'ı al, herkesi döv. Kaslı maslı, üstü çıplak Hagar abimizin ruhu bugün Can Yaman dizilerinde yaşamaya devam ediyor. 

İori Yagami alanın kral olduğu, her karakterin ayrı bir kombo gösterisi sergilediği, jeton yeme seviyesi düşük olan güzel bir oyundu. Bazı atari salonlarında oyunun demomsu, kısa versiyonunu açan salonlarda iki üç dövüşle oyun biterdi. 

Oyundaki en güçlü karakter Mustapha olduğu için oyunun adı Mustafa ya da Mustafalı oyun olarak geçiyordu. Oyunda dinozor ve birtakım serseriler döverdik. Yapımda adı geçen Cadillac ise sadece oyunun başında gözükürdü ama çocuk aklımızla bize yeterdi. 

Dünya tarihinde ismi Noob olan karizmatik bir karakter içeren tek yapım Mortal Kombat, meşhur bir dövüş oyunu serisiydi. Bir sürü versiyonu vardı ve bir salondaki versiyon diğer salondaki versiyonu tutmazdı. Yine de "Finish Him" sesi kulaklarımızda yer etmişti.

Spider-Man serilerine kadar tutmuş olan belki de tek Marvel oyunuydu. İki karakterimiz bir araya gelip bir sürü düşmanı pataklıyor, grafik şiddetin dibini ekmekle sıyırıyor, hareket eden her şeyi vuruyoruz. 

Fenomen olmayı başarmış bir yapım olan Street Fighter, dövüş oyunları furyasının başlangıcını sağlamıştır. 1989 yılında çıkan ilk oyunun oynaması zordu, bu yüzden pek çok kişi için bu oyunun esas efsane versiyonu Street Fighter 2 olmuştu. Aduket gibi hareket isimleri hayatımıza bu oyunla girmişti. 

Basketbol oyunlarının en popüleriydi. Birkaç sene önce NBA'de çok popüler hale gelen Pace and Space oyunu bu oyunun bug'ıydı, böyle de ileri görüşlü bir yapımdı. Süper şutu kimisi smaçla şov yapmak için kullanırken, 3'lük atanlara laf edilirdi. 

İlk çıktığında hepimizi delirten bir dövüş oyunu olmuştu. Oynanış açısından biraz daha farklı bir dövüş oyunu olsa da esas dikkat çeken kısmı ilk defa 3 boyutlu grafikler görmemizi sağlamasıydı. 

Taşları yuvarlayalım, sağı solu kazalım da elmasları kapalım temalı bu oyunun daha sonra 758794 tane kopyası çıktı ancak kendisi bir ikondur. İlk oyunlardan biridir ve Commodore 64'e çıkmıştır. Atari salonlarına ismini bu oyunun oynandığı makineler vermiştir.

İki tane Tipitip ile düşmanları yuvarlayıp kartopu yapar, oradan oraya atardık. Eşli batak öncesi partnerimize güvenmemiz gereken ilk oyunlardan biriydi. Zira en makul teknik, iki kişinin en tepedeki düşmanları top yapıp çapraz atarak daha aşağıdaki düşmanları da yenmesiydi. İyi bir ikili bu oyunu birer jetonla paket eder, "40 dakikadır tek jetonla oynuyorlar" diyen salon sahibinin sinirlenmesine neden olurdu. 

Bu oyunda bir nehir boyu uçarmış gibi yapan bir uçağı kontrol eder ve yol boyu başka uçakları, helikopterleri, köprülerdeki düşmanları vururduk. Peki neden uçak için uçarmış gibi dedim? Zira uçak sabit durur, ekrandaki diğer her şey dikey olarak akardı. Uçak sayısını da arttırabilirdik. 

Oyuna başlarken cüce, barbar ya da büyücü kadını seçip sonrasında envai çeşit yaratıkla, bambaşka bir dünyada takıldığımız bir maceraydı. Karakterler farklı güçler kazanırken, dövdüğümüz düşmanların da bineklerini alıp kullanırdık. Uçamayan ejderhayla, kafa atan canavarlarıyla akıllarda kaldı. 

Adeta tersine Snake oynadığımız bu oyunda amacımız, ekranda yaratıkların hareket alanlarını kısıtlayarak ortadan kaldırılmalarını sağlamaktı. Kendisinin daha yetişkin gruba hitap eden klonları da çıkmıştı.