Dünya bir nükleer savaşını henüz görmedi, umarız da görmez. Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan ve tarihte bir savaşta ilk defa kullanılan atom bombalarının etkileri günümüzde bile etkilerini devam ettirirken, yakın zamanda Rusya-ABD arasında gerilen ipler akıllara bir savaş ihtimalini getirmedi değil.
1945’ten beri, resmi olarak 2.055 adet nükleer bomba testi yapıldı. İlk testte 20 kiloton yani 20.000 tonluk bir TNT patlayıcıya denk bir patlama şiddeti elde edilmişti. Bu, zamanla ABD ve Sovyetler Birliği tarafından 500 katına çıkarıldı. Bugünkü bombalar yaklaşık 10.000.000 ton TNT’ye denk geliyorlar. Nükleer bombalar iki ana katogoride sınıflandırılabilir. İlki saf atom bombası, Japonya’ya atılanlar gibi. İkincisi ise hidrojen bombası, ki bu daha da ölümcül. İlk önce bir atom bombası patlatılmalı ki, ortaya çıkan sıcaklıkta hidrojen bombası aktifleşip her yeri yok edebilsin.
Tarihteki en büyük atom bombası denemelerinin etkisini merak edenler için; en büyük 12 bombanın küçükten büyüğe Paris’e düşmesi durumunda, nereleri ne kadar etkileyeceğini listeledik. Yeşil alanlar 500 rem radyasyona maruz kalacak talihsiz kurbanlar. %90’a kadar ölüm riski mevcut. Sarı alandakiler ateş çemberi tarafından yanarak ölme riskine sahipler. Kırmızı/pembe alanlardakiler 20 psi hava basıncıyla üzerilerine gelen bina parçaları veya büyük nesneler altında kalabilirler. Gri alandakiler 5 psi basınçla yine risk altındalar, ki muhtemelen birçoğu sakat kalacak. Turuncu çemberin içinde kalanların çoğu 3. derecede yanık ile paçayı sıyırabilirler. Ancak bu da kesin değil, çünkü maruz kalacakları radyasyon kanser yapabilir.
Evet, bu bomba hiç test edilmedi ancak tasarımı yapıldı ve herkese duyuruldu. Hatta üretilmedi bile. Yaklaşık 100 megatonluk bir patlama gücüne sahip bu bombayı atan uçak bile, şiddetinden kurtulamıyor.