Jennifer Lopez oldukça uzun bir süre hitlerden hiç düşmeyen bir şarkıcı oldu. Özellikle Wisin, Pitbull, Will.i.am, Iggy Azalea gibi ünlü şarkıcılarla beraber çıkardığı parçalar ünlü sanatçının daha da sevilmesini sağlamıştı. Fakat Jennifer Lopez müzik dünyasını salladığı gibi film dünyasında da hatırı sayılır filmlerde oynamış bir oyuncu. Birçok kişi Jennifer Lopez’i şarkıları ile bilse de filmleri de bir o kadar popülerdi.
Ne kadar müzik dünyasındaki ağırlığı film sektörüne göre daha fazla olsa da, özellikle 90’ların sonunda ve 2000’lerin başında ünlü oyuncunun film sektöründe birçok filmi mevcut. Fakat ünlü oyuncu bir süre sonra müzik sektörüne daha çok ağırlık verdiği için filmlerinden çok müzikleriyle ön plana çıktı. İşte Jennifer Lopez’in IMDb puanına göre en iyi filmleri:
Asla silah kullanmadan soygun yapmasıyla ünlü olan ana karakterimiz Jack Foley, hırsızlık konusunda sahip olduğu 20 yıllık müthiş mesleki kariyerine türlü türlü soygunlar sığdırmayı başarmıştır. Neredeyse her soygununda yakalanmak gibi ufak bir problemi olmasa, baya profesyonel olan Jack hırsızlık kariyerine 30 yıllık bir hapis ekler. Fakat Jack’in bu süreyi beklemek gibi bir niyeti yoktur ve bu konuda planlarını yapmaya başlamıştır.
25 yaşında trajik bir şekilde hayatını kaybeden Texas doğumlu ünlü şarkıcı Selena’nın hayat hikayesini konu alan Selena, başrolde ünlü oyuncu Jennifer Lopez’e yapılan güzel makyaj ile gerçek Selena’yı aratmıyor. Tejano müzik türüne hayat veren ünlü sanatçı Selena’nın biyografisini ele alan Selena tarihi ve gerçekçi hikaye sevenler için kaçırılmaması gereken bir film.
Wall Street müşterilerinin çok fazla olmaya başladığına karar veren bir grup eski striptizci, bu duruma el atmaya karar veriyor. Jennifer Lopez’in liderliğinde ilerleyen bu grup bir takım şantajlar ile Wall Street’de işleri tersine çevirmeye başlıyor ve sonucunda komedi ile karışık eğlenceli bir macera izleyenleri bekliyor.
Başkalarının bilinçaltı düşüncelerini okuyabilen psikolog Catherine Deane, bir katilin bilinçaltında neler yattığını öğrenmek ister ve son derece riskli bir göreve atılır. Ancak bu deney daha sonra onun içinde bir tehdit haline gelir.
Marry Me, süperstar olsanız bile hayatın bazen yüzünüze gülmeyeceğini anlatıyor. Pop yıldızı olan Kat Valdez ve popüler müziğe ilham veren Bastian evlenmek üzeredir. Fakat Kat konserlerinden birinde Bastian’ın onu aldattığını öğrenir. Dünyası başına yıkılması bir kenara, bu olayların gerçekleştiği esnada elindeki pankartta “benimle evlen” yazan bir hayranı ile karşı karşıya gelir. Gerisini az çok tahmin edebilirsiniz. Anlık bir çılgınlık ile verilen karar ve bunun sonucunda arı arkası kesilmeyen olaylar zinciri.
Büyük bir alışveriş merkezinde çalışmakta olan Maya 40 yaşına basmıştır. Hayatının bu döneminde geriye dönüp baktığında kariyerinin pek iç açıcı olmadığını farkeden Maya yitip giden hayallerinin ağırlığını yaşamaktadır. Tamda bu anda bambaşka bir adım atıp hayatını değiştirmeye karar verir. Bu oldukça riskli bir hamledir fakat Maya önündeki tek engelin kendisi olduğunun da farkına varır.
Hayatınızın erkeği veya kadını olarak gördüğünüz bir insan tahminlerinizin de ötesinde bambaşka biri olsaydı ne yapardınız? Sanırım hepinizin aklına Slim’inki gibi bir fikir gelmez. Çünkü Mitch bambaşka biri olmakla kalmıyor aynı zamanda kötü huylu ve tacizci bir koca rolünü başarıyla üstleniyor. Buna karşılık kendini savaş konusunda eğitmeye başlayan Slim, ayakları üzerinde durmaya ve hayatını geri kazanmaya kararlıdır.
Birçok kızın hayali olan beyaz atlı prensini bulduğunu düşünen Charlotte, tam bu esnada kaynana kabusu ile baş başa kalmıştır. Oğlunu kaybetme korkusuna sahip bir annenin rolünü çok güzel yansıtan kaynanamız, dünyanın en kötü kayınvalidesi rolünü üstlenip müstakbel gelinini oğlundan ayırmak için elinden geleni ardına koymaz. İşin sonucunda ise durum tamamen psikolojik bir savaşa dönüşmüştür.
New York’un en ünlü otellerinden birinde temizlikçi olarak çalışan Marisa’nın oğlunun geçimini sağlayan yalnız bir kadındır. Temizlik yaptığı günlerden birinde yakın bir arkadaşının üzerine müşterilerden birinin kıyafetini deneyen Marisa, bu esnada ünlü politikacı Christopher ile karşılaşır. Christopher, Marisa’yı otelde bir müşteri zanneder ve sonrasında klasik bir zengin oğlan fakir kız ikilemini içeren bir aşk hikayesi doğmaya başlar.
Uzun zamandır evlenmek ve çocuk sahibi olmak isteyen Zoe, bitmek bilmeyen bekleyişlerine son vermek istemektedir. Bu esnada Stan ile tanışan Zoe, Stan’in güçlü bir baba figürü olabileceğini düşünür fakat hamile olduğu gerçeğini Stan’den kesinlike saklaması gerekmektedir. İlişkideki ilerleyiş şeklini çok yanlış anlayan Zoe aşık ol, evlen ve çocuk yap üçlemesinin yerlerini değiştiriyor ve bunun sonucunda klasik romantik komedi izleyenleri bekliyor.
Evlilik düzenlemesini meslek haline getirmiş birinin başına gelebilecek en kötü şeylerden biri, evliliğini düzenlediği damada aşık olmak olabilir. San Fransico’nun en ünlü evlilik düzenleyicisi olan Mary yukarıda bahsi geçen hatayı ilk elden gerçekleştirir. Bu işin sonucunda olayların içinden en az zayiat ile kurtulmaya çalışan Mary’i oldukça çetrefilli bir yol beklemektedir.