Arduino, elektronikle uğraşmaya yeni başlayan insanlar arasında son zamanlarda oldukça popüler hale geldi ve bunun son derece iyi bir nedeni var.
Bu yazımızda ne olduğunu bilmeyip merak edenleriniz için Arduino’nun ne olduğunu, neden tercih edildiğini ve adım adım nasıl programlandığını basitçe anlatmaya çalıştık.
Özetle anlatmak gerekirse Arduino; tamirciler, belli hobilerle uğraşan insanlar ve tasarımcılar tarafından gerçek dünya ile etkileşime giren cihazlar tasarlamak ve üretmek için kullanılan açık bir donanım geliştirme kartıdır.
Elektronik projeler oluşturmak için kullanılan açık kaynaklı bir platform olan Arduino; hem fiziksel olarak programlanabilen ve mikrodenetleyici olarak da bilinen bir devre kartından, hem de bir yazılım parçasından veya bilgisayarınızda çalışan, bilgisayar kodunu fiziksel karta yazmak ve yüklemek için kullanılan IDE’den (Entegre Geliştirme Ortamı) oluşur.
Arduino’nun, daha önceki proglramlanabilir devre kartlarından farklı olarak karta yeni bir kod yüklemek için programcı olarak da bilinen ayrı bir donanım parçasına ihtiyacı yoktur; bunun yerine sadece bir USB kablosu da işinizi görecektir. Buna ek olarak Arduino, mikrodenetleyicinin işlevlerini daha erişilebilir bir pakete ayıran standart bir form faktörü sağlarken; basitleştirilmiş bir C++ sürümü kullanan Arduino IDE ile programlamayı öğrenmeniz kolaylaştırır.
Tek bir devre kartı üzerinde bir dizi farklı parça ve arayüz içeren Arduino’ların tasarımı yıllar içinde değişmiş olsa da, herhangi bir Arduino’da bulmanız olası olan bazı temel parçalar vardır.
Arduino ile kullanmak isteyebileceğiniz çeşitli bileşenlere bağlanmak için kullanılan iki çeşit pin vardır:
Açık ya da kapalı fark etmeksizin tek bir durumu algılayıp işleyebilen pinler. Çoğu Arduino’da 14 dişital I/O pini bulunur.
Bir dizi değeri algılayan, daha hassas kontrol için kullanışlı olan pinler. Genelde bir Arduino’da altı adet analog pin bulunur. Ayrıca, bu iki pin belirli bir düzene göre dizilmiştir ki bunlara uyacak şekilde tasarlanmış bir eklenti kartı alacak olursanız, bu kart çoğu Arduino uyumlu cihaza kolayca sığacaktır.
Güç konektörü; hem cihazın kendisine hem de güç ihtiyaçlarının oldukça düşük olması karşılığında LED ve çeşitli sensörler gibi bağlı bileşenlere güç sağlar. Güç konektörü, bir AC adaptörüne veya küçük bir bataryaya bağlanabilir.
Mikrodenetleyici, Arduino'nun komutları yerine getirebilmesi ve çeşitli girdilere dayalı kararlar alabilmesi için programlamanıza izin veren birincil çiptir. Bu çip, ne tür bir Arduino satın aldığınıza bağlı olarak değişir; ancak bunlar genellikle bir ATmega8, ATmega168, ATmega328, ATmega1280 veya ATmega2560 gibi Atmel denetleyicileridir. Bu yongalar arasındaki farklar çok incedir, ancak yeni başlayanların fark edeceği en büyük fark, farklı miktarlarda yerleşik bellektir.
Çoğu yeni kartta standart bir USB portu aracılığıyla uygulanan seri konektör; bilgisayarınızdan kartla iletişim kurmanıza ve aygıta yeni programlar yüklemenize olanak tanır. Arduino’lar çoğu zaman ayrı bir güç bağlantısına olan ihtiyacı ortadan kaldırarak USB portu üzerinden de çalıştırılabilir.
Osilatör ve/veya bir voltaj regülatörü gibi, karta önemli katkılar sağlayan çitli bileşenler de mevcuttur; ancak genellikle bunlarla doğrudan etkileşim kurmasınız. Orada olduklarını bilin yeter.
Özellikle yeni başlayan çoğu Arduino meraklısı; Arduino için resmi entegre geliştirme ortamını, yani IDE kullanmayı tercih eder. Arduino IDE, Java ile yazılmış ve Windows, Mac ve Linux gibi çeşitli platformlarda çalışan açık kaynaklı bir yazılımdır. IDE, sözdizimi vurgulamayı ve kodlamayı kolaylaştıracak diğer özelliklerle özel bir ortamda kod yazmanıza ve ardından basit bir tek tıkla kodunuzu cihaza kolayca yüklemenize olanak tanır.
Arduino kodu genellikle Processing programlama diline dayanan Wiring ile yazılır.
Arduino, çeşitli mikrodenetleyiciler kullanır. Bunlardan en yaygın kullanılanı Arduino UNO’dur; ancak bazı özelleştirilmiş varyasyonlar da bulunmaktadır. Bu yüzden de oluşturma aşamasına geçmeden önce, projeniz için hangi versiyonun daha uygun olacağına dair küçük bir araştırma yapmak çok faydalı olabilir.
Entegre geliştirme programı, yani IDE olarak da bilinen Arduino Programmer’ı kurun.
Bu işlem için spesifik bir USB kablosu kullanmanız gerekebilir. Her Adruino’nun farklı bir sanal port adresi vardır, bu yüzden farklı Arduino’lar kullanıyorsanız portu yeniden yapılandırmanız gerekebilir.
Bu madde için açıklanacak pek bir şey yok; USB portunu hallettikten sonra yapmanız gereken bir sonraki adım kart tipini ve seri portu ayarlamak olmalıdır.
Arduino Programmer’a önceden yüklenmiş olan, taslak olarak adlandırılan programlardan birini kullanarak mikrodenetleyiciyi test edin. Örnek taslaklardan birini açıp ‘yükle’ye basmanızın ardından Arduino programa yanıt vermeye başlayacaktır: Örneğin, bir LED ışının yanıp sönecek şekilde ayarladıysanız, her şeyi doğru yaptığınız taktirde ışık yanıp sönmeye başlayacaktır.
Yeni kodu Arduino’ya yüklemek için programlayıcıya kopyalayabileceğiniz koda erişiminiz olması ya da kendi taslağınızı oluşturacaksanız Arduino yazılım dilini kullanarak kendiniz yazmanız gerekir. Bir Arduino taslağı genelde beş bölümden oluşur:
Bütün taslaklar, kurulum ve döngü düzeni içermek zorundadır.
Taslağınızı Arduino’ya yükledikten sonra Adruino’nun bilgisayarınızla bağlantısını kesin ve projenize entegre edin. Bütün bu adımlarını hatasız bir şekilde yaptığınız müddetçe Arduino’nuz başarılı bir şekilde programlanmış olur.
Ne olduğu, nelerden oluştuğu ve nasıl programlandığıyla birlikte olabildiğince Arduino'yu anlattığımız yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Umarım yazımız, kafanızdaki soru işaretlerinden bazılarına cevap olabilmiştir.