G­o­o­g­l­e­,­ ­D­ü­n­y­a­n­ı­n­ ­H­e­r­ ­Y­e­r­i­n­d­e­k­i­ ­Y­o­u­T­u­b­e­ ­O­f­i­s­l­e­r­i­n­d­e­ ­G­ü­v­e­n­l­i­ğ­i­ ­A­r­t­t­ı­r­a­c­a­k­

Video paylaşım platformu YouTube, tarihinde ilk defa silahlı saldırıya maruz kaldı. Genel merkeze gelen bir YouTube yayıncısı, 4 kişiyi yaraladığı saldırıda intihar etti. Olay esnasında çoğu kişinin hayatını YouTube çalışanları kurtardı. Polisin de olaya müdahil olmasının ardından saldırgan dışında kimse hayatını kaybetmedi.

Dünyanın hemen her yerinde ofisi olan YouTube, olası tehlikelere karşı kalıcı olarak güvenlik önlemlerini arttıracağını açıkladı. YouTube’un bu kararı, çevrimiçi şiddetin artık çevrimdışı şiddete taşınabileceğine dair en net eylemi oldu. Yani endişeler artmaya başladı.

YouTube’un güvenlik önlemleriyle ilgili gelişmesi, Google’ın Twitter hesabından bildiri şeklinde paylaşıldı. Ancak Google’ın YouTube dışındaki ofislerinde daha güçlü güvenlik önlemleri alıp almayacağı henüz net değil. 

Olay esnasında intihar eden saldırgan Nasim Aghdam’ın ailesinden alınan ifadelerden hareketle, YouTube kazancından hiç memnun olmadığı ve saldırıyı bunun için gerçekleştirdiği kesinleşti. Ancak bu durum dünyanın herhangi bir bölgesindeki ofis için de geçerli olabilir.

Aghdam’ın birbirinden kopuk ve anlamsız olsa da, içeriklerinin hiçbirinde şiddet unsuru bulunmuyordu. Fakat düzenlediği saldırı, beraberinde bazı politik tartışmaları ve hatta YouTube’daki kadın yayıncıların çektikleri ücret sıkıntısını da gündeme getirdi. Açık konuşmak gerekirse, düzenli ve kaliteli içerik yayınlayan herkesin para kazanabildiği bir platformdan söz ediyoruz. Ücretler konusunda adaletsizlik olsa da politik bir tartışmaya uzanabilecek ayrımın olduğu söylenemez.

YouTube, şimdilik politik tartışmalara yönelik cevap vermiyor. Ancak Aghdam’ın saldırısı, pek çok alanda etkisini hissettirecekmiş gibi görünüyor.