![1920lerde Rusyada Kıtlık Yüzünden Halkın Yamyamlık Yapması: Açlıktan Akrabalarını Yiyorlardı!](https://kilalu.blog/news/2024-07-11-04:50/1920'lerde Rusya'da Kıtlık Yüzünden Halkın Yamyamlık Yapması: Açlıktan Akrabalarını Yiyorlardı!.jpg)
Tarih boyunca insanlığı sarsan pek çok kötü olay gerçekleşti. Kimileri siyasi kimileri ise sağlık problemleri nedenleriyle ortaya çıktı ve sayısız insanın ölümüne sebep oldu.
Rusya'yı kasıp kavuran bu kıtlık ise milyonlarca insanın açlıktan ölmesine, salgın hastalıkların baş göstermesine hatta insanların hayatta kalabilmek için birbirlerini yemelerine bile sebep oldu.
Rusya, geniş toprak rezervlerine sahip bir ülkeydi ancak çiftçilik daha çok insan gücü ile yapıldığından üretkenlik çok düşüktü.
Ayrıca hasatların başarısı uygun hava koşullarına bağlıydı. Ülkede yağışların azalması sonucu oluşan kuraklık; mahsul kıtlığına, verimde düşüşe ve gıda kıtlığına neden oldu. Bu kuraklıklar yaşanan bu büyük kıtlığı etkileyen en büyük faktörlerden biriydi.
Rusya, o dönem hem I. Dünya Savaşı yüzünden hem de iç savaş yüzünden ekonomik sorunlar yaşıyordu. Lenin olarak bilinen komünist lider Vladimir İlyiç Ulyanov ise her ne kadar ülkenin ekonomisi güçlendirmek için “Yeni Ekonomi Politikası (NEP)”nı ortaya koysa da “Savaş Komünizmi Politikaları”, ülkedeki durumu daha da kötüleştirdi.
Çünkü Savaş Komünizmi Politikaları tüm endüstrilerin kamulaştırılması ve katı merkezi yönetimin getirilmesi, işçiler için katı disiplin ve grev yasağı, çalışmayanlar için zorunlu çalışma vergisi, kent merkezlerinde merkezi dağıtımla gıda kısıtlandırılması ve özel girişimin yasaklanması gibi maddeler içeriyordu.
Kıtlık baş göstermeden önce köylülerin çoğu bir yıllık tahılı depolayarak mahsul kıtlığına hazırlandı ancak Rus tahıl ambarları, yıllarca süren düşük verim ve savaş komünizminin tahıllara sürekli el koyması nedeniyle boştu.
Durum böyle olunca tahıla daha kolay ulaşabilmek için köyden şehre göç eden Rus köylüler yolda açlıktan ölmüş vaziyette olan insanları gördükleri için şehirdeki durumun köylerinden farklı olmadığını kısa sürede anladılar.
Konuyla ilgili hazırlanan raporlara göre halk; hayatta kalabilmek için tohum, meşe palamudu, çimen, yabani otlar, ağaç kabuğu, hatta evcil hayvanları ile beslendi.
Hükûmet yetkilileri ise açlıktan ölmek üzere olan halka kurutulmuş hayvan kemiklerini kazıyıp un haline getirmelerini ve bu un ile beslenebileceklerini söyledi. Üstelik hoş olmayan kokusuna rağmen çavdar ekmeğinden yüzde 25 daha fazla yararlı olduğunu da öne sürdü.
Öyle ki açlıktan ölmek üzere olan köylülerin yakın zamanda gömülmüş cesetlerin etlerini yemek için mezarlarından çıkardıkları görüldü. Hatta raporlara göre bir kadın, kocasının cesedini yiyeceği için gömülmeye götürülmesini reddetti.
O dönem Rusya’ya yardıma giden Amerikalı gönüllülerden biri şu sözleri söyledi: “Aileler babaları, dedeleri, çocukları öldürüp yiyordu. Bu durum o kadar meşrulaştırılmıştı ki pazarda birbirlerine küfreden kaba saba satıcılar arasında bir kişinin sosis yapma tehdidi işitilirdi.”
Lenin, kıtlığın ilk zamanlarında yurt dışından gelen yardımları “müdahale” olarak gördüğü için reddetti fakat ilerleyen dönemlerde resmen kabul etmese de bir aracı ile Amerikan Yardım İdaresi (ARA)’nın yardımlarını onayladı.
Böylece “Save The Children” gibi Avrupa yardım kuruluşları da yardım etmeye başladı. Bu yardımlar kıtlığı hafifletse de tamamen bitmesine yardımcı olmadı.
Lenin, “Milletler Cemiyeti” ile Rusya’ya yardımcı olan Nansen’e Nobel Barış Ödülü verildi.
Tarihçiler tarafından en az beş milyon insanın öldüğü söylense de bu sayının sekiz milyona kadar çıkabileceği düşünülüyor.
Avrupa'nın Göbeğinde Yüzlerce Yıl Devam Eden Yamyamlık: İlaç Niyetine Mumya Yiyip Kan İçmek…
Çinlilerin Böcek Yemeye Başlamasının Fitilini Ateşleyen Acılarla Dolu Karanlık Dönem
Bugün Mutfaktan Eksik Olmayan Bildiğiniz Patates, Savaşlara ve Kıtlıklara Neden Olup Dünyanın Kaderini Nasıl Değiştirdi?