Türkiye, oyun sektöründeki yeri bakımından dünyada başı çeken ülkeler arasında olmayabilir. Buna rağmen göğsümüzü gere gere dolaşmamızı sağlayan oyunlar da yok değil. Özellikle dünyaya mâl olmuş bazı oyun serilerimiz var ki oyun sektöründe ilklere ve pek çok yeniliğe öncülük ettiler.
Aradan yıllar geçse de yeni çıkmış olsa da görünce yüzümüzü güldüren, Türkiye’deki oyun sektörünün geleceği için parlak bir zemin inşa edebilecek oyunlara yakından bakıyoruz. Üstelik listede tek bir platfroma odaklanmıyoruz. Hazırsanız, başlayalım.
Alchemist’s Castle oyununda eskiden iyi kalpli ve bilge, felsefe taşını bulduktan sonra ise güç bağımlısı bir karaktere bürünen bir simyacıyı alt etmeye çalışıyoruz. Yönettiğimiz karakter ise yozlaşmış simyacının eski çırağı.
Metroidvania türü bu oyun için yapımcıları da gururla eski tip oyunların örnek alındığını söylüyorlar. Oyunu denemek isteyenler Steam üzerinden 2,10 TL gibi bir fiyat karşılığında satın alabilirler.
Conarium, çok ünlü Amerikalı korku yazarı olan H. P. Lovecraft’ın “Deliliğin Dağlarında” isimli eserinden ilham alınarak geliştirilmiş bir oyun. Kitapta anlatılanların sonrasında geçen oyunda, Frank Gilman karakteri kontrol ediliyor. Frank Gilman, oyunun başında neredeyse hiçbir şey hatırlamaz halde, tanımadığı bir odada uyanıyor.
Oyunun inceleme puanları oldukça olumlu yönde. Özellikle Steam üzerinde biz bu yazıyı yazarken yaklaşık 1.000 tane inceleme “Çok Olumlu” statüsündeydi. Oyunu oynamak isteyenler Steam üzerinden 31 TL fiyatla satın alabilirler.
Crysis serisine, Türkiye’de geliştirilmemiş olsa da Crytek’in kurucularının üç Türk kardeş olmasından dolayı listemizde yer veriyoruz. Sanıyoruz ki burada Crysis’in nasıl bir oyun olduğunu anlatmak biraz malûmû ilâm etmek olacak. Çünkü Crysis oyunları hâlâ daha dünya çapında bilgisayarların gücünü test etmek için kullanılıyor.
Seri dünya çapındaki üne rağmen devamı geleceği beklenirken sonlandırılmıştı. Geçmişte serinin neden devam etmediğiyle ilgili bir yazı yazmıştık. O yazıya buradan, eğer oyunu henüz oynamayanlardansanız da Origin üzerinden tüm oyunlarına ulaşabilirsiniz.
Crytek tarafından geliştirilen, Türk oyunculara iftihar etmek için bir sebep veren başka bir oyun da şüphesiz Far Cry. Günümüzde Ubisoft bünyesindeki farklı stüdyolar tarafından hâlâ devam ettirilen Far Cry, başlangıcını Crytek'in elinden yapmasaydı, bugünlere gelmeyebilirdi.
Oyunu daha önce denemediyseniz, şimdi bir şans vermenin tam zamanı olabilir. Oyun Steam üzerinde 44,99 TL'ye satılıyor. Bizce bu fiyat biraz yüksek zira çıkışından sonra geçen 16 sene oyunu eskitse de güzelliğini götürmedi. O yüzden oyunu daha önce oynamış olanlar da geçmişe doğru güzel bir yolculuğa çıkabilirler.
İstanbul’u tüm ihtişamıyla oyuncuların ayağına getiren, üstüne üstlük İstanbul’u oyunun çıktığı dönem aşırı revaçta olan MMORPG türüyle birleştiren İstanbul Kıyamet Vakti, birçok arkadaşlığın kurulduğu, yeri gelince de içerisinde oyunun yapımcılarını protesto eden yürüyüşlere yapıldığı bir oyundu.
İstanbul Kıyamet Vakti, günümüzde de oynanılabiliyor olsa da eski günlerindeki popülerliğinden uzakta. Eğer oyunu yeniden oynamak veya ilk defa denemek isterseniz, buraya tıklayarak resmî sitesi üzerinden indirebilirsiniz.
Kabus 22, nereden geldiği bilinmeyen, çok güçlü bir yaratığın insanoğlunu zamanla yalandan bir dine inandırarak kendisine çekmesini konu alıyor. Bu yaratığa katılmayan direniş askerlerinden birisi olan Demir ise oyundaki ana karakterimiz.
Türkiye’de yayımcılığını Vestel’in üstlendiği Kabus 22, çıktığı dönem özellikle Türkiye’de büyük ses getirmişti. Mevlüt Dinç isminin bu oyunda da parmağı olduğunu ekleyelim. Kendisinin, göğsümüzü kabartan oyunların birçoğunda parmağı olması, hepimizin koşulsuz saygısını hak ediyor.
Monochroma, kendilerini yanlış zamanda yanlış yerde bulan iki kardeşin hikayesini anlatıyor. Masumca uçurtma uçurtmak için evden çıkan iki kardeşin kendilerini bir şirketin karanlık sırlarının ortasında bulmasına oyuncular olarak biz de eşlik ediyoruz.
Kickstarter üzerinde topladığı bağışlarla hayata tututan Monochroma, destek verenlerini üzmeyerek oldukça olumlu notlar alan bir oyun oldu. Koyu renklere sahip görselliği, tadında bulmacalarıyla bir platform oyununun sahip olması gereken şeylerden bolca var. Monochroma Steam üzerinde 30 TL karşılığında satın alınabiliyor.
Mount & Blade serisi de tıpkı Crysis gibi dünyaya mâl olmuş bir Türk yapımı. Sunduğu eşsiz deneyimle yılların eskitemediği Warband, serinin başarısının en büyük göstergesi. Çok uzun zamandır beklediğimiz, serinin yeni oyunu olan Mount & Blade II: Bannerlord için de artık son düzlükteyiz. Bannerlord’da bizleri nelerin beklediğiyle ilgili yazdığımız yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Kalradya topraklarında, altımızda atımızla kendi hikâyemizi yazdığımız oyun, tam olarak da bundan dolayı eşsiz bir deneyim sunuyor. Sandbox türü olması da oyunun eskimesini engelleyen en büyük etkenlerden birisi. Serinin en sevilen oyunu Mount & Blade, indirim zamanları hariç 29,99 TL fiyatla Steam’de satışta.
Çok eski zamanlarda yaşamış oldukça güçlü bir ejderha olan Naezith, kalıntılarını bulan Kayra karakteriyle güçlerini paylaşıyor. Oyunun hikayesi de bu şekilde başlıyor. Kayra’nın amacı ise Naezith’in kalıntılarını tek tek yok ederek kötü insanların eline düşmelerine engel olmak.
Oyun içinde bulunan farklı oynanış mekanikleriyle oyuncuya tatmin edici seviyede çeşitlilik sunuyor. Bir platform oyunu için her zaman daha fazla mekanik üretilebilir olsa da Remnants of Naezith en azından yeterli miktarda bunu yerine getirebiliyor diyebiliriz. Oyuna Steam üzerinden 18,50 TL karşılığında satın almak mümkün.
Geçmişten günümüze Türk yapımı oyunlara bir bakış attığımız yazımızın burada sonuna geliyoruz. Türk oyun sektörü için özellikle son dönemlerde ışığın daha da parlak yanmaya başladığını söyleyebiliriz. Eğer listede olması gerektiğini düşündüğünüz başka oyunlar varsa bunları bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilir ve listeye eklenmesini sağlayabilirsiniz.