B­i­z­i­m­ ­‘­Ç­a­y­ ­B­a­r­d­a­ğ­ı­n­ı­’­ ­K­ı­s­k­a­n­m­ı­ş­l­a­r­:­ ­H­o­l­l­a­n­d­a­’­d­a­ ­S­a­l­a­t­a­ ­K­a­s­e­s­i­ ­Ş­e­k­l­i­n­d­e­ ­M­ü­z­e­ ­İ­n­ş­a­ ­E­d­i­l­d­i­

Kimi düşünürler ilhamın gelmesini beklemenin yanlış olduğunu, onu kovalamamız gerektiğini savunurlar. İşte Hollandalı bir mimarlık şirketinin tasarımcıları da bu düşünceyle yola çıktılar ve ilhamı kovalamaya başladılar. Bu kovalama sırasındaysa karşılarına yeni projeleri için arayışta oldukları tasarımı sunacak bir obje çıktı: Kâse.

 ‘Depot Boijmans Van Beuningen’ isimli bu müze, bir yapı için sıra dışı sayılabilecek yapısıyla tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başardı. Yaklaşık 40 metre yüksekliğinde ve etrafı aynalı camla kaplı yapının ilham kaynağıysa bir kâseydi. Yaklaşık 94 milyon euroluk bir projeye bir kâsenin nasıl ilham olduğuysa mimar Winy Maas tarafından açıklandı.

Yapıyı gerçek hayata taşıyan MVRDV şirketinde mimar olan Maas, stajyerlerin yapı için büyük bir dikdörtgen blok düşündüklerini belirtti. Bu şeklin çok kaba olduğunu düşünen Maas, daha kibar bir şekle yönelmeyi düşündü. Ardından eline paslanmaz çelikten yapılan, etrafı ayna gibi yansıtan bir kâse alan Maas fikre böylelikle kapılmış oldu.

Bu şekilde inşa edilen yapı, ilk gününde dahi sıra dışı şekliyle Instagram selfielerinde yer almaya başladı. Böylelikle binanın tasarımı, binanın tanınırlığını ve popülerliğini üst seviyeye taşıdı. Binanın bir müze olması da artan bu popülerlikten yararlanarak ziyaretçi sayısını olumlu şekilde etkilemeyi başardı.

Sıra dışı binadaki müzeyse yaklaşık 150 bin adet sergiye ev sahipliği yapıyor. Dünyanın halka açık ilk sanat deposu olarak tabir edilen müze, yaklaşık 172 yıllık bir koleksiyona yer veriyor. Tüm sanat eserleri, beş farklı iklim koşullarıyla ayarlanan bölümlerde sergileniyor.