Dünyada çok hızlı bir dijital dönüşüm yaşanıyor. Uzun dönemde gerçekleşmesi beklenen teknolojik gelişmeler pandemiyle büyük bir hızla hayatımıza girdi. Bu dönüşümün iş dünyasında da ciddi yansımaları oldu. Pandemi sonrası yapılan araştırmalara göre şirketlerin yüzde 85’i iş hayatında dijitalleşme, yüzde 67’si ise yapay zeka ve otomasyon kullanımını artırmış. Uzmanlar, artık teknolojinin hızı ve dönüşümüyle dijital yeteneğinin ve dijital yakalı çalışanların öne çıktığı bir dönem olduğunu ve bu dijital dönüşümü çalışanların gerçekleştireceğini belirtiyor. Yani dijitalleşmeye öncelik veren, çalışanının dijital yetkinlik ve becerilerinin dönüşmesini merkezine alan şirketler de yeni dünyaya uyum gösterip ayakta kalabilecek.
Dolayısıyla insan kaynakları ekipleri ve bilgi teknolojileri departmanları yaptığı çalışmalarla altyapının dijitalleşmesine ve teknolojinin değişimini sağlıyor. Teknoloji şirketi Turkcell de bu şirketlerden biri. Şirketin insan kaynakları (İK) alanında dijitalleşme süreci hızla devam ediyor.Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan konuyla ilgili yaptıkları şeyleri şöyle özetliyor:
"Dijital uyumlanmanın kurum kültürü haline gelmesi için İK uygulamaları geliştiriyor, tüm iş süreçleri ve çalışma modelimizi bu doğrultuda tasarlayıp geliştiriyoruz. Çalışanlarımızı “dijital yakalı” olma yolunda desteklemek bizim için çok önemli. Yeni nesil teknolojilerle geleceğin dünyasını şekillendirecek, öncü ürün ve servisler geliştirmeye odaklanan Turkcell Digital Masters Programı ile çalışanlarımızın bu alandaki uzmanlık seviyesini en üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz.
Udacity ve Turkcell iş birliği ile hazırlanan Digital Masters Programı ile çalışanlara çeşitli online eğitimler sunuyoruz. Programa bugüne kadar 2.503 Turkcell çalışanı başvurdu ve toplam 1.050 Turkcell çalışanı eğitim almaya hak kazandı. Eğitimleri ve projeleri başarıyla tamamlayan katılımcılarımız, Udacity Nano Degree sertifikasına sahip oluyor.
Turkcell olarak dijital uyumlanmanın kurum kültürü haline gelmesi için “Deneyimin Dijitalleşmesi” konusunu çok önemsiyor, bunun çalışan mutluluğuna ve iş performansına katkısını kritik bir nokta olarak görüyoruz. Örneğin platform ortamları ile çalışanın ihtiyaçlarına uygun servis verebilmek, çalışanlara özel öneriler getirebilmek çok önemli.
Bu doğrultuda en çok heyecan duyduğumuz projelerimizden birisi de çalışanlarımıza “Ofis Cebinde” dediğimiz “Turkcell Life” mobil uygulamamız. Turkcell Life ile tüm İK süreçlerimizi tek bir çatı altında toplayıp deneyimi tamamen dijitalleştirerek tüm çalışanlarımızın gerçek anlamda 'Aplikasyon Deneyimi' yaşayacağı, yapay zeka ve makine öğrenmesi destekli yeni nesil mobil uygulamamızı hayata geçirdik. Çalışanlarımız uygulama üzerinden kendi profillerini oluşturabiliyor ve bu profil bilgileri sayesinde onlara kendilerine özel proje ve iş fırsatları sunabiliyoruz. Büyük veriden yola çıkarak biz de Turkcell olarak ihtiyacımız olan özel yetenekleri daha yakından tanıyıp gerekli durumlarda rol ve sorumluluklarından bağımsız farklı işlerde konumlandırabilmeyi hedefliyoruz. Bu özelliğin organizasyonumuzun çevikliğini, dijital kültürünü artırdığına inanıyoruz.
Tüm bunlar ışığında Turkcell çalışanları kendilerine özel olarak sunulan dijital eğitimler, platformlar, çalışma modeli ile dijitalleşmiş bir iş akışının tam ortasındalar ve dijitalleşme iş yapış kültürlerinin bir parçası. Aynı zamanda çalışanlarımızın sahip oldukları teknoloji odakları ve sundukları yenilikler de Turkcell’in dijitalleşmesindeki en önemli unsur."
World Economic Forum (Dünya Ekonomik Forumu) tarafından iki senede bir hazırlanan “Future of Jobs” / “İşlerin- Mesleklerin Geleceği” raporuna göre; 2025 yılına kadar en çok öne çıkacak ve talebin artacağı mesleklerin başında 'veri analisti ve veri bilimci' yer alıyor. Dijitalleşmeyle birlikte verinin 'yeni petrol' olduğu görüşü de hakim.
Murat Erkan, bu bilgi ışığında dijitalleşme yolculuğu, değişen ve gelişen insan gücünü anlamlandırabilmek ve yönetebilmek için olmazsa olmazlardan ancak bu değişimi yönetmek için sahip olunan en önemli aracın veri olduğunu düşündüğünü söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "İK’nın Büyük Verisi'ni de faydaya çevirebilme hedefiyle çıktığımız yolda çok iyi bir noktaya geldik. Bir çalışan adayının, iş fırsatını ilk kez gördüğü ve çalışmak istediği kurumla ilk teması kurduğu andan itibaren kurumla arasında karşılıklı bir veri alışverişi başlıyor. Başvuru ile başlayan tanıma süreci, işe alım süreçlerinin tamamlanması neticesinde, çalışanın şirket içerisindeki seçimleri (örneğin aldığı eğitimler, dahil olduğu projeler, ilgi duyduğu sosyal kulüpler vs.) ile zenginleşmeye devam ediyor. İnsan Kaynakları olarak çalışanınızın baştan uca yolculuğunu, bu yolculuğa nasıl başladığını, yolculuk boyunca nelerle karşılaştığını görebildiğiniz pek çok bilgi ediniyorsunuz.
Biz de çalışanlarımızın bu süreçte deneyimlerini daha üst noktaya taşıyabilmek, karşılaştıkları olumlu/olumsuz deneyimleri önceden fark edebilmek hem çalışan hem şirket için yeni motivasyon kaynakları keşfedebilmek adına sürekli kendimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Bununla birlikte dijital operatör vizyonumuz doğrultusunda; teknolojileri takip eden, proaktif ve inovatif yetenekleri şirketimize kazandırma hedefiyle işe alımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Sadece teknik rollerde değil, teknik olmayan rollerde de veriyi yorumlayabilen, çevik çalışma metodolojisini benimsemiş, değişime adapte olabilen yetenekler aramaktayız. Gücünü inovasyondan alan bir şirket olarak, Turkcell’in dijital dönüşüm yolculuğunda rutin süreçlerden uzak, üretken ve inovatif bakış açısı ile yeni iş modelleri ve büyüme hedeflerine paralel bir şekilde işe alımlarımızı gerçekleştirmekte ve ekosistemimize bu doğrultuda adayları dahil etmekteyiz."
Pandemiyle birlikte birçok şirket yeni çalışma modellerine zorunlu olarak geçiş yaptı. Erkan, hali hazırda Turkcell'in uzaktan çalışma iş modelini yani ofistasyon” sistemini yaklaşık 5 yıldır uyguladıklarını belirtiyor. Pandemide de çalışanların zaten alışkın oldukları modeli sadece sürekli hale getirdiklerini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
Turkcell özet olarak ilerleyen dönemlerde bünyesine katabileceği farklı iş gücü ve çalışma modelleri üzerinde çalışıyor, global veya şehirler arası hareketliliği avantaja çevirmek istiyor. Murat Erkan'a göre pandemi Turkcell için, ürettiği hizmetlere ve iş süreçlerine yönelik yıllardır yaptığı yatırımları deneyimleme dönemi oldu. Deneyimli yönetici burada tam olarak ne demek istediğini şöyle açıklıyor: