S­a­l­g­ı­n­l­a­ ­b­i­r­l­i­k­t­e­ ­m­ü­ş­t­e­r­i­l­e­r­i­n­ ­b­e­k­l­e­n­t­i­l­e­r­i­ ­v­e­ ­m­a­r­k­a­l­a­r­ı­n­ ­s­t­r­a­t­e­j­i­l­e­r­i­ ­d­e­ğ­i­ş­m­e­k­t­e­

S­a­l­g­ı­n­l­a­ ­b­i­r­l­i­k­t­e­ ­m­ü­ş­t­e­r­i­l­e­r­i­n­ ­b­e­k­l­e­n­t­i­l­e­r­i­ ­v­e­ ­m­a­r­k­a­l­a­r­ı­n­ ­s­t­r­a­t­e­j­i­l­e­r­i­ ­d­e­ğ­i­ş­m­e­k­t­e­

Edelman Brand Trust 2019 raporuna göre müşterilerin %81'i bir markanın doğru olanı yaptığına güvenmek istiyor.  Güveni sağlamak için de açık ve şeffaf iletişimden başka ne beklenebilir ki? Özellikle herkesin kendini korumasız ve tehdit altında hissettiği bir kriz sırasında. 

Evde kalma süreci devam ederken markalardan beklenti iletişimi kesip sessizliğe bürünmeleri değil, tersine seslerini duyururken virüsle mücadelede nasıl bir strateji izlediklerini görmek. LVMH ve Estée Lauder'ın el dezenfektanı yaptığı, Burberry'ninse hastane önlüğü ve maske ürettiği bir ortamda müşteriler sadece e-ticaret kanallarındaki istihdam artışını değil markaların gerçekten neler yaptığını öğrenmek istiyor. 

Popular Articles

Latest Articles