A­l­m­a­n­y­a­ ­a­ş­ı­r­ı­ ­s­a­ğ­a­ ­k­a­r­ş­ı­ ­m­ü­c­a­d­e­l­e­d­e­ ­d­e­m­o­k­r­a­s­i­s­i­n­i­ ­b­a­l­t­a­l­ı­y­o­r­ ­m­u­?­

A­l­m­a­n­y­a­ ­a­ş­ı­r­ı­ ­s­a­ğ­a­ ­k­a­r­ş­ı­ ­m­ü­c­a­d­e­l­e­d­e­ ­d­e­m­o­k­r­a­s­i­s­i­n­i­ ­b­a­l­t­a­l­ı­y­o­r­ ­m­u­?­

Aşırılıkçıların bir hükümeti nasıl ele geçirebileceğini bilen bir ülke olan Almanya için aşırı sağın artan popülaritesi rahatsız edici bir soruya yol açtı.

Demokrasi, birçok kişinin kendisini baltalamaya kararlı olduğuna inandığı bir partiyi kısıtlama konusunda ne kadar ileri gitmeli?

Bu, ülke genelindeki politikacıların ve hukuk uzmanlarının boğuştuğu bir ikilem; Almanya için Alternatif’e destek arttıkça, desteği şu anda iktidardaki koalisyondaki üç partiden herhangi birini geride bırakan aşırı sağcı bir parti.

AfD, bu yıl seçimlerin yapılacağı üç federal eyalette yalnızca en popüler parti olmakla kalmıyor, aynı zamanda ülke genelinde yüzde 20’ye varan oy oranlarına sahip. Alman politikacılar, partinin bir gün federal hükümet üzerinde nüfuz sahibi olabileceğinden giderek daha fazla endişe duyuyor. İç istihbarat teşkilatlarının partiyi demokrasiye tehdit şüphesiyle soruşturduklarını açıklamasına rağmen partinin popülaritesi arttı.

Almanlar, güçlerini mahkemeleri itaatkar yargıçlarla doldurmak ve bağımsız medyayı susturmak için kullanan Polonya ve Macaristan’daki sözde liberal olmayan demokratların yükselişinde zaten ön sıralarda yer aldı. Tarih aynı zamanda Almanya’nın da yükünü taşıyor; Naziler seçimleri devletin manivelalarını ele geçirmek ve otoriter bir sistem oluşturmak için kullandı.

Popular Articles

Latest Articles