K­o­l­e­k­s­i­y­o­n­c­u­ ­h­a­z­i­n­e­l­e­r­i­y­l­e­ ­d­o­l­u­ ­b­i­r­ ­F­r­a­n­s­ı­z­ ­k­a­l­e­s­i­

K­o­l­e­k­s­i­y­o­n­c­u­ ­h­a­z­i­n­e­l­e­r­i­y­l­e­ ­d­o­l­u­ ­b­i­r­ ­F­r­a­n­s­ı­z­ ­k­a­l­e­s­i­

Şu anda babasının galerisini işleten ve kalenin küçük kız kardeşi Mathilde Dahdi-Gastou ile birlikte sahibi olan Gastou’nun oğlu Victor Gastou, “Ev, bir antikalar dolabı” diyor. Ergenlik çağında havuz kenarında oturmak yerine, birinci kattaki kütüphanede babasının deri kaplı büyük ceviz masasında saatlerce odadaki sayısız hazineyi tarayarak geçirirdi. Ana girişin hemen yanında, Gastou’nun bazen plaja gittikten sonra aştığı açık gri taşlardan oluşan bir tepenin arkasında yer alan kütüphane, Grand Tour döneminden kalma bir beyefendinin çalışma odasını andırıyordu. Parlak sarı duvarda kırsal manzaraların antika fotoğrafları ve yerel bit pazarlarında bulunan bölgesel portreler asılıydı. Duvarlar. Masanın üzerinde, Fransız Art Deco tasarımcılarının hazırladığı, yüzyılın ortasından kalma büyük meşe ve demir rafların yanında, gülümseyen bir şeytan şeklinde, 19. yüzyılın ortalarından kalma altın ve bronz bir saat duruyordu. André Arbus ve Gilbert Poillerat. Raflarda, mermer kaplar ve antika deri ciltli kitapların yanı sıra, Gastou’nun dini emanetler koleksiyonundan nesneler vardı: haçlar, exvotolar, Meryem Ana taçları ve sedefli alevli kalpler.

Gastou’nun kale kulesinin tepesindeki yatak odası da hayatı boyunca topladığı tespihler, kutsal kalpler ve kutsal su yazılarıyla süslenmişti. Çocukken ayinlere katılmış olmasına rağmen, dindar olmaktan çok maneviyat sahibiydi ve bu nesnelerin tılsımlı özelliklerine ilgi duyuyordu. Kız kardeşlerin yıllarca dua ederek taktıkları haçları her değiştirişlerinde, yakındaki Bernardine manastırından kullanılmış haçlar topluyordu. Victor, “Bazı insanların hayvanları kurtardığı gibi, babam da nesneleri kurtardı” diyor. “Herkes farklı bir hikaye anlattı. Patinalarının büyüsünden etkilendi.”

Popular Articles

Latest Articles