D­o­m­e­n­i­c­a­ ­I­n­,­ ­M­a­x­ ­G­i­u­s­t­i­ ­M­a­r­a­ ­V­e­n­i­e­r­’­i­ ­a­ğ­l­a­t­ı­y­o­r­:­ ­n­e­ ­o­l­d­u­

D­o­m­e­n­i­c­a­ ­I­n­,­ ­M­a­x­ ­G­i­u­s­t­i­ ­M­a­r­a­ ­V­e­n­i­e­r­’­i­ ­a­ğ­l­a­t­ı­y­o­r­:­ ­n­e­ ­o­l­d­u­

Max Giusti, ‘Domenica In’de Mara Venier’i harekete geçiriyor. Duyguyu tetikleyen şey ‘TV hanımına’ yönelik empati dolu bir ‘rant’tı. Sunucuya şöyle diyor: “Yaptığınız şey çok büyük bir şey; kendilerini sizde bulan binlerce insan var. Kollarınızı açtığınızda kendilerini güvende hissediyorlar ve bazen kendinizi daha yorgun hissetmeniz normal. Başkalarıyla röportaj yapıyorsunuz ama Kim Seninle röportaj yapıyorum, ha?” ‘Teyze’ Mara’yı nefessiz ve yaşlı gözlerle bırakan rollerin tersine çevrilmesini aktöre sorar.

“Çünkü bazen – diye ısrar ediyor – Giusti – biz de röportaj yapmak isteriz, bizden çok şey beklediklerinde herkesin bir anlığına durmasını isteriz. Ve kendi kendinize şöyle dersiniz: ama neden olmasınlar ki bana da nasıl olduğumu sor”?

“Siz bir aslansınız ama arkadaşlar, aslanlar ormanda her gün yorulurlar ha”. Bu noktada giderek daha fazla duygulanan Mara Venier şunu itiraf ediyor: “Bu böyle”. Ve artık kelimelere gerek yok. İkisinin arasındaki kucaklaşmayı keser. Sonra Venier’in gülümsemesi ve şaşmaz “che te possino”su.

Popular Articles

Latest Articles