A­y­ç­a­ ­B­i­n­g­ö­l­:­ ­Y­e­r­l­e­r­i­n­e­ ­i­s­i­m­ ­y­e­t­i­ş­t­i­r­m­e­d­i­l­e­r­

A­y­ç­a­ ­B­i­n­g­ö­l­:­ ­Y­e­r­l­e­r­i­n­e­ ­i­s­i­m­ ­y­e­t­i­ş­t­i­r­m­e­d­i­l­e­r­

AYÇA Bingöl önceki gün İBB Şehir Tiyatroları’nın düzenlediği Genç Günler’in konuğu oldu. Genel Sanat Yönetmen Yardımcısı Can Başak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Bingöl, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Yıldız Kenter gibi hocalardan ders alması hakkında şunları söyledi: “Hocalarımı çok kıymetli buluyorum. Ama bir eleştirim de var. Yerlerine yeni birilerini yetiştirmediler. Daha tanrısal bir yerdeydiler sanki. Hem tiyatro hem eğitim camiasında. Arkalarında kendi ekollerini devam edecek ustaları yetiştirmeye niyet etmediler. İyi ki Yıldız Hanım’dan öğrenmişiz ama içimizden bazılarına o eli vermiş olsaydı keşke.” Oyuncu, konservatuvardaki dönem arkadaşlarının Fırat Tanış, Kayra Şenocak, Murat Ovalı, Yeliz Tozan, Sanem Çelik, Gürkan Uygun olduğunu söyledi.

MESLEĞİMİ KONFORLU YAPMAK İSTİYORUM

Ayça Bingöl, “Bir anne ve kadın olarak sette olmak nasıl bir duygu?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Oyuncu olarak hiçbir ayrım yapmadım, tiyatro, sinema ya da dizi diye. Çünkü aynı yerden çıkan güdüyle hareket ediyorsun. Özü aynı ve senin içinde. Ama elbette ki, artık biraz daha konformist bir şekilde mesleğimi icra etmek istiyorum. Yıllar geçtikçe ideallerin, hedeflerin de farklılaşıyor. Şu an mesleğimi konforla yapmak ve daha istediğim işi yapmak istiyorum. Zamanımı iyi yönetmek istiyorum. Bunu büyük bir konfor olarak görüyoruz. Dizi ve televizyon dünyasına karşı bazı mesafeler ve koşullarla bakıyorum. Çocuklarım olmadan önce 16, 17 saat ve haftanın yedi günü sette olduğum bir zaman vardı. Setteki çalışma şartları çok ağır. İnanılmaz ve insanüstü bir çalışma temposu var. Erkan Sever ile bir sahnede, sabahın dördü, uykumuz gelmiş ve ‘biz ne yapıyoruz’ diye birbirimize dertlendiğimizi hatırlıyorum.”

TELEVİZYON SİZİ CEZALANDIRIYOR

Kanal D’nin bir döneme damga vuran “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde rol alan Ayça Bingöl, “O diziden sonra nasıl roller geldi?” sorusunu şöyle cevapladı: “Ben sahne üzerinde komedi de oynadım dram da. Ama televizyonlarda bir şeyi iyi yaptığınızda, cezalandırıyor gibi hep aynı rol için sizi düşünüyorlar. Gerçekten başka bir şey oynayayım, olmuyor. Bütün işleri Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki rolüm üzerinden yapımcılar düşünüyor. Ağır ve yoğun duygular, sürekli ağla ağla, bir oyuncu olarak da yorucu geliyor.”

Popular Articles

Latest Articles