K­a­v­a­k­l­ı­d­e­r­e­­n­i­n­ ­B­o­r­d­e­a­u­x­ ­b­a­ğ­l­a­r­ı­n­d­a­.­.­.­

K­a­v­a­k­l­ı­d­e­r­e­­n­i­n­ ­B­o­r­d­e­a­u­x­ ­b­a­ğ­l­a­r­ı­n­d­a­.­.­.­

Geçen hafta sonu da Kavaklıdere Yönetim Kurulu Başkanı Ali Başman’ın davetiyle Ertuğrul Özkök, Vahap Munyar, Deniz Sipahi, Mehmet Yalçın, Şelale Kadak, Şükrü Andaç, Elif Ergu Demiral ve Bülent Cankurt’la birlikte uzun süredir merak ettiğimiz Castillon Côtes de Bordeaux apelasyonunda bulunan Château La Croix Lartigue ve Château Claud Bellevue’yü görme fırsatı bulduk.
Ali Başman her zaman mütevazılığıyla bilinen bir isimdir, yıllardır bağ ve şatolarla ilgili sorularımıza verdiği cevaplarla da beklentilerimizi ne kadar düşük tuttuğunu gördük. İletişim Danışmanı Banu Birkan’ın söylediği gibi Ali Başman sürprizleri seviyor, bağları ve şatoları dolaşırken gördüğümüz tablo bizi gerçekten şaşırttı ve etkiledi.

BU HAYAL NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Aslında Castillon Côtes de Bordeaux apelasyonunda 2016’da başlayan hikâyenin geçmişi çok daha önceye dayanıyor. 2008 yılından bu yana Kavaklıdere Şaraplarının ekibiyle birlikte danışmanlık veren dünyaca ünlü Fransız Şarap Danışmanı Stéphane Derenoncourt ile Ali Bey’in dostluğa dönüşen ilişkisi sayesinde uzun süredir hayalini kurdukları yatırım gerçekleşir.
1980’lerden beri kendisine ait olan özel teruarı ve güney cepheye bakan yamaçlarıyla bölgenin ayrıcalıklı bağları olarak ün yapmış Château La Croix Lartigue, Kavaklıdere satın almadan önce 2010 -2015 yılları arasında bölgede kendi bağları olan Stéphane Derenoncourt ve iki ortağı tarafından kiralanır kendi isimleriyle üretim yaparlar.
Ancak sahibi bu araziyi satmaya karar verdiğinde, Derenoncourt burayı Başman ailesine önerir. Toplam bağ alanı 8 hektar yani 80 dönüm, üretilen şarapların en büyük ayırt edici özelliği aromatik açıdan zenginliğini ve gövdeli olmasını sağlayan killi, kireçli, eğilimli, bazı bölümleri çakıl tabakalı araziyi Ali Başman satın alır. Ve böylece uzun yıllardır hedefledikleri global şarap piyasasına adım atarlar.
Ama çok iyi üretim tesisi olmasına karşın şato düz gösterişsiz bir binadan oluşmaktadır. Nasıl düzenlesek, bir bahçe mi yapsak derken karşılarına Belvès-de-Castillon kasabasının tepesinde yer alan Château Claud Bellevue çıkar.
1663 yılında inşa edilmiş eski bir manastır olan, zamanında bitişiğindeki Notre Dame de Belvès kilisesinin baş rahibinin evi olarak kullanılan bu çok özel ve zarif şatoyu satın almak için komşu olmak kuralı vardır, iki şatonun arasında kesişme noktası bir sınır olduğu için satın alabilirler.
Ve böylece 10 hektarlık (100 dönüm) Merlot, Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon üzüm cinslerinin yetiştirildiği bu şatoyla birlikte toplam 18 hektar bağ alanına sahip olurlar. Şatonun üç odalı bölümü son birkaç yıldır da konaklamak isteyenlere kiralanıyormuş.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ÖDÜLLER

2020 yılından itibaren de Château La Croix Lartigue ve Château Claud Bellevue, çevresel sürdürülebilirlik hedefleriyle yapılan tarım uygulamalarında kullanılan ürünlerin ekosistem ve çevre üzerindeki baskısını azaltmaya hedefleyen HVE (Haute Valeur Environnementale) 3. seviye sertifikasını almaya başlamışlar.
Maison Kavaklıdere çatısı altında iki şatoda toplam 50 bin şişe üretim yapmaya başladıktan sonra da Uluslararası platformlarda başarılarından söz ettirmeye devam etmişler. 2016-2020 yılları arasında Mundus Vini, Concours Mondial de Bruxelles gibi katıldıkları yarışmalardan toplam 9 altın madalyayla dönmüşler.
Son olarak da dünyaca ünlü şarap uzmanlarından James Suckling bu yıl nisan ayında, tattığı, Castillon Côtes de Bordeaux apeslasyonu 2023 Primeurs numunelerinden en yüksek puanı sadece iki château’ya vermiş. Bunlardan biri de 93/ 94 puanla Château La Croix Lartigue 2023 Primeurs olmuş.

FRANSIZ MUTFAĞI DA DEĞİŞİYOR

Bordeaux’da konakladığımız iki akşam boyunca iki farklı şef restoranına gittik. Daniel Gallacher’i Racines’i ve Fabien Beaufour’un şefliğini üstlendiği Le Cent 33. İkisinin de menüsü de geleneksel Fransız mutfağından farklı günümüz trendlerine uygun Akdeniz mutfağı ağırlıklı yemeklerden oluşuyordu. Taze, mevsiminde, organik yerel ürün kullanmaya özen göstermişlerdi.
Özellikle Le Cent 33’in toprak ve tahta tasarım tabaklarının yemeklerle eşleşmesi de çok başarılıydı. Malzemeye gösterilen saygı, yaratıcılık estetik boyut, şarap uyumu ve en önemlisi de fiyat-kalite dengesi iki restoranda da çok iyiydi. Bir Fransız klasiği olan, kalite çıtası yüksek peynir tabaklarının lezzeti ve özenli sunumu ise bu mutfağın bence en özel yanlarından biri...

KADINLAR BAĞLARA YAKIŞIYOR

Türkiye’de bağcılık ve şarap sektöründe çalışan, üreten kadınların sayısı her geçen gün artıyor, hatta bir gün başarabilirsem hepsini bir araya getirmek istiyorum. Başman ailesinin üçüncü kuşağı Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Cevza Başman ve Maison Kavaklıdere’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Başman da bu isimler arasında.
Neredeyse tüm eğitimleri boyunca da bu günlere hazırlanmışlar. İkisi de Ankara Charles de Gaulle mezunu ve üniversite eğitimlerini Paris’te yapmışlar. Cevza işletme okumuş, pazarlama master’ı yapmış. Aslı ise ekonomi okumuş ve şarap üzerine yüksek lisans eğitimi almış. İkisinin de işini severek yaptığı baba ve kızlarının uyumla çalıştığı her hallerinden belli oluyor.

Popular Articles

Latest Articles