A­d­a­l­e­t­i­n­ ­b­u­ ­m­u­ ­d­ü­n­y­a­.­.­.­ ­E­ş­i­n­i­ ­ö­l­d­ü­r­e­n­ ­p­o­l­i­s­e­ ­i­n­d­i­r­i­m­l­i­ ­c­e­z­a­

A­d­a­l­e­t­i­n­ ­b­u­ ­m­u­ ­d­ü­n­y­a­.­.­.­ ­E­ş­i­n­i­ ­ö­l­d­ü­r­e­n­ ­p­o­l­i­s­e­ ­i­n­d­i­r­i­m­l­i­ ­c­e­z­a­

BAHANELERİ HEP AYNI: ‘SON KEZ BİR KONUŞALIM’ DERSE GİTMEYİN

Tarihler 1 Ağustos 2023’ü gösteriyordu. Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Akdere köyüne giden yol kenarında, köylüler bir kadının cansız bedenini buldular. İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ve sağlık ekipleri, kadına 4 el ateş edildiği, başından ve göğsünden vurularak öldürüldüğünü tespit etti. O kadının adı Gülten Ataklı idi. Kötü muamele sebebi ile boşanmak istediği ve uzaklaştırma kararı aldırdığı, Samsun Cinayet Büro Amirliğinde görevli polis memuru eşi Mürsel Ataklı’dan kaçmış, annesinin Çorum’daki evine sığınmıştı. Ancak katil eş, 12 yaşındaki oğlunu görme bahanesiyle geldi, konuşmak istediğini söyledi. Eşi ve çocuğunu pikniğe götürdü. Ne olduysa orada oldu!

Hürriyet

4 EL ATEŞ ETTİ

İkili piknik alanında tartışmaya başladılar. Çocuğu “su almaya gidiyoruz” bahanesi ile bırakıp, arabaya geçtiler. Tartışma büyüdü. Arabayı ıssız, kimsenin bulamayacağı bir alana süren katil Ataklı, tetiğe ilk orada bastı. İlk kurşun Gülten Ataklı’nın göğsünü sıyırdı. Can havli ile kaçtı araçtan. Sonrasını ağabeyi Hasan Hüseyin Kızılkoca anlatsın: “Kaçarken bir terliği arabada kalmış... Otopside gördük... Ayağı dikenlerle dolu. ‘Yapma’ demek için sanırım elini uzatmış, ki ikinci kurşun elinden girmiş. Üçüncü kurşun şah damarına... Dördüncü kurşun göğsüne sıkılmış. Öldüğünden emin olmak istemiş. Sonra hiçbir şey olamamış gibi çocuğu arabaya alıp, Samsun’a kaçmış.”

HürriyetHasan Hüseyin Kızılkoca

EN FAZLA 10-11 YIL YATIP ÇIKACAK AİLE OLARAK PERİŞANIZ

Katil Ataklı ilk ifadesinde cinayeti reddediyor, daha sonra “hatırlamıyorum” diyor, en sonunda da kadın cinayetlerinde erkeklerin “indirim” alabilmek ya da kendilerini temyize çıkarmak için sıklıkla kullandıkları bir iddiaya başvuruyor: “Beni aldatıyordu.” Ancak toplanan deliller neticesinde ortada iddia edildiği gibi bir aldatma olayı olmadığı belirlendi. Hatta karşı tarafın ibraz ettiği montajlanmış videolar dava dosyasına girmedi bile. Katil Ataklı hakkında ise planlı- kasten adam öldürme suçlaması ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. 10 ay süren davadansa akıllara ziyan bir karar çıktı! Mahkeme, araç içinde başlayan tartışmanın kimin tarafından başlatıldığına dair yeterli delil bulunamadığı gerekçesi ile ağırlaştırılmış cezayı bozdu, 24 yıla düşürdü. Ağabey Kızılkoca soruyor: “Bu karar hangi vicdana sığar, lütfen söyle? Ortada kardeşimizi vahşice ve hatta cinayet büroda polis olmasından sebep planlayarak, ıssız bir yerde öldüren ve de sonrasında ona iftiralar atan, ki mahkeme süreçlerinde olmadık iftiralarla katil değil biz yargılandık adeta, bir katil var. 24 yılın yatarı 15 yıl. Bunun 3.5 yılı açık cezaevinde. 10-11 yıl yatıp çıkacak. Gencecik bir kadını kopardı şu hayattan, evladından, bizden... Bu mu adalet?”

KADIN CİNAYETLERİ CEZASIZ KALDIKÇA ARTACAKTIR

“Hadi diyelim iddia edildiği gibi tartışmayı katil değil de benim kardeşim başlattı. Bu, öldürülmek için bir sebep olabilir mi? Ya da ceza indirimi için ‘hafifletilmiş’ bir sebep? Kaldı ki benim kardeşim 1.60 cm, 50 kilo. Katil 1.85 cm, 90 kilo. Nasıl saldırabilir, mukavemet edebilir kardeşim o katile, hele de belinde silahı varken... Gerçekten perişan olduk! Aklımız almıyor bu kararı. İtiraz edeceğiz. Lütfen sesimizi duyun. Geceleri uyuyamıyoruz. Adalet yerini bulsun!” Ağabey Hasan Hüseyin Kızılkoca benim TV muhabirliği yaptığım dönemlerden aynı sektörde, omuz omuza da çalıştığım bir arkadaşım. Şöyle bir dip not düşüyor: “Neredeyse her gün kadın cinayeti haberleri yapıyorduk seninle. Şimdi o kadınlardan biri benim kardeşim. Yarın, bir başkası belki... Lütfen yaz! Kadın katillerine verilen cezaların başka kadınların hayatını kurtardığı unutulmasın! Aksi takdirde, bu cinayetler cezasız kaldıkça kadın cinayetlerinin önüne geçmek mümkün olamaz.”

ÇOCUĞUN VELAYETİ KATİLİN AİLESİNE VERİLDİ

Katil Mürsel Ataklı, Gülten Ataklı’yı öldürdükten sonra, 12 yaşındaki çocuğunu alıp Samsun’a kaçıyor. Yakalandıktan sonra çocuk devlet korumasına alınıyor. Ancak nedendir bilinmez merhumun ailesi ile yüz yüze görüşmesine izin verilmeyen çocuk, Samsun’daki babaanne ile yüz yüze görüştürülüyor. Kızılkoca, “Sanırım bu esnada çocuğa hikâyeler farklı anlatıldı. Kafası yıkandı. 4-5 ay Sevgi Evi’nde kaldıktan sonra çocuğun rızası ile velayeti, katilin Rize’de yaşayan ve polis olan erkek kardeşine verildi. Ancak bakamamış, çocuğu babaanneye bırakmış. Şimdi orada. Katilin evinde” diyor.

 

Popular Articles

Latest Articles