L­i­s­e­ ­b­i­t­i­r­m­e­ ­s­ı­n­a­v­ı­n­d­a­ ­h­a­n­g­i­ ­s­o­r­u­ ­ç­ı­k­s­ı­n­ ­i­s­t­e­r­s­i­n­i­z­

L­i­s­e­ ­b­i­t­i­r­m­e­ ­s­ı­n­a­v­ı­n­d­a­ ­h­a­n­g­i­ ­s­o­r­u­ ­ç­ı­k­s­ı­n­ ­i­s­t­e­r­s­i­n­i­z­

 

 

Eğitim önceliğimiz ve Türkiye’nin bana göre gündeminin her zaman birinci sırasında olması gereken bir konu...

Yine Fransa’dan bir örnek vereyim.

Bu yazı sosyal medyada epey dolaşıyor.

Ve hepimizin düşünmesi gereken bir konu olduğu için de yazmaya karar verdim.

Fransa'da lise bitirme sınavları yani Baccalauréat yapılmış.

743 bin 594 lise öğrencisi sınava girmiş.

İşte öğrencilerin cevap vermesi gereken test dışı "klasik" ve "ucu açık" sorular...

Örneğin edebiyat konuları...

Zamandan kaçmak mümkün müdür?

Bir sanat eseri nasıl iyi biçimde açıklanır?

Hegel'den alıntılanan metni (doğa kanunları ile beşeri -hukuktan doğan - kanunların arasındaki farka dair) açıklayınız.

Örneğin ekonomik ve toplumsal konular...

Sorular şöyle;

Ahlak, en iyi siyaset midir?

Emek, insanları ayrıştırır mı?

Leibniz'ten alıntılanan metni (özgürlük, daha doğrusu özgür irade üzerine) açıklayınız?

Örneğin teknoloji üzerine...

Yalnızca değiştirilebilir olan şeyin mi değeri vardır?

Kanunlar bizi mutlu edebilir mi?

Montaigne’den alıntılanan metni (bilgi üzerine) açıklayınız.

Örneğin bilim...

Çok sayıda kültürün varlığı insan türünün birliği önünde engel oluşturur mu?

Ödevlerini tanımak, özgürlüğünden vazgeçmek anlamına gelir mi?

Freud’dan alıntılanan metni (bilimsel araştırmanın zaman içinde seyri üzerine) açıklayınız.

Özetle; Fransa’da eğitim gündeminde bunlar var.

Bu liste uzun, sorular çeşitli...

Ama ezbere dayanmayan; hayatı sorgulayan, hayal kurduran sorular...

Böyle olunca cevaplar da farklı oluyor.

Eğitimde tartışmaların yaşandığı bir dönemde belki bu örnekler bize de ilham olur.

Bizim de kısır tartışmalardan çıkıp kendi gündemimize dönmemiz gerekir.

Eğitimi önceliğimiz yapmalıyız.

 

 

Sadece bir orman değil

yeşil miras da bırakmak

 

BİR suyun, bir içeceğin hikayesini hiç düşündünüz mü? Her damlasında yılların birikimi, doğanın eşsiz aromaları ve meşe fıçılarında geçen zamanın derin izleri vardır. Bugün sizlere, Efe İçecek ve Ege Orman Vakfı’nın Lüleburgaz Karıncak Mevkisi'nde hayata geçirdiği '3 Meşe Hatıra Ormanı' projesinin ilham verici öyküsünü anlatacağım. Bu proje, sadece bir orman yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğe yeşil bir miras bırakıyor.

Lüleburgaz Karıncak mevkisi, artık yepyeni bir hikayenin doğduğu yer. Efe İçecekler ve Ege Orman Vakfı’nın el ele vererek başlattığı “3 Meşe Hatıra Ormanı”, Türkiye’nin üç kadim meşe türünü bir araya getiriyor: Sapsız Meşe, Saçlı Meşe ve Istranca Meşesi... Bu ağaçların fidanları, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan kökler salıyor.

Efe İçecek, aynı zamanda doğaya ve sürdürülebilirliğe önem veren bir marka olmak istiyor. 2006 yılında meşe fıçılarda olgunlaşan ürünlerini tanıttıklarında yeni bir çığır açmışlardı. Şimdi ise bu bağı daha da ileri taşıyorlar.

Hürriyet
Hürriyet

Fransız, Amerikan ve Doğu Avrupa meşelerinden yapılmış fıçılarda olgunlaştırılan bu içeceklerde Solera sistemi uygulanıyor. Bu sistem, meşe fıçıların piramit şeklinde dizilmesiyle her bir fıçıdan farklı tatlar alarak yavaşça harmanlanmasını sağlıyor.

Meşe ağacı, tarihin tanığıdır. Mitolojide Zeus, Jüpiter ve Herkül gibi tanrıların ağacı olarak bilinir. Türk kültüründe ise güç ve görkemin sembolüdür. Meşe, defalarca kesilse bile köklerinden yeniden doğar ve asırlar boyu yaşar.

Türkiye’de çamdan sonra en yaygın ikinci ağaç olan meşe, aynı zamanda fıçı yapımının da vazgeçilmezidir. 

Endüstri, kentleşme ve iklim değişikliği, ormanlarımızı tehdit ediyor. Meşe ağaçları da bu tehditlerden nasibini alıyor. Onları korumak ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek bizim elimizde... Doğru ormancılık uygulamalarıyla meşe ağaçlarının popülasyonunu artırabilir, doğal habitatlarını muhafaza edebiliriz.

3 Meşe Hatıra Ormanı, bu bilinçle atılmış bir adım. Bu proje, sadece meşe ağaçlarını değil, geleceğimizi de koruyor. Sadece bir orman değil, bir umut yaratıyor.

Efe İçecek ve Ege Orman Vakfı’nın başlattığı bu proje, hepimize ilham veriyor. Meşe ağaçlarının gücü ve dayanıklılığı, bizlere doğanın ne kadar güçlü olduğunu hatırlatıyor.

Unutmayalım, meşe sadece bir ağaç değil; bir kültür, bir yaşam biçimi ve gelecek nesillere bırakacağımız en değerli mirastır. Gelin, hep birlikte geleceğe yeşil bir dünya bırakmak için çalışalım. Efe İçecek ve Ege Orman Vakfı’nın attığı bu adım hepimize ilham olsun.

 

 

Bu farkı biz de yaratabiliriz

 

SON dönemde Japonlar içecek sektöründe atak yapıyor. Yani Fransızların, İtalyanların, İskoçya’nın ilgiyle izlediği bir dönem yaşıyoruz. Bunda Quercus Crispula veya Mizunara meşesinin de büyük payı olduğu söyleniyor. Mizunara pek çok uzman tarafından Moğol meşesinin bir varyantı olarak değerlendiriliyor. İkinci Dünya Savaşı’nı takiben Japon içecek üreticilerinin Avrupa ve Amerika’da meşe fıçı ithal edememeleri üzerine fıçı yapımında kullanmaya başladıkları bu tür son yıllarda giderek ünlenen Japon içkilerinin öne çıkmasında en önemli detay… Türkiye’de yüzyıllar boyu bilinçsiz kesim ve orman yangınları nedeniyle erişkin meşe popülasyonu bozuldu. Bu coğrafyada yetişen meşe cinslerden Türk meşe fıçılarının yapılması da bence Japon üreticilerinin yarattığı fark kadar dikkat çekecektir.

Popular Articles

Latest Articles