Fenerbahçe, kongreye değil, sanki bir savaşa gidiyor. Böyle bir üsluptan, böyle temelsiz iddialardan, bu kadar sert kavgalardan sağlıklı bir başkan çıkmaz, seçim sonrası camiayı birleştirecek adımlar atılmaz. Bu kadar bölünmüşlükte, Fenerbahçe takımı şampiyonluk yolunda rakiplerinden önce kendi dağılmışlığı, bölünmüşlüğü ile uğraşmak zorunda kalır ki, bu da mutlaka beklenen, istenen şampiyonluğu ciddi anlamda riske sokar.
BU TRİBÜNLER NASIL TEK VÜCUT OLACAK?
Daha bir saatlik Jose Mourinho imza töreninde bile tribünlerin bir bölümü “Ali Koç“, diğer bölümü “Aziz Yıldırım“ diye bağırıyorsa, yalandan bile olsa bir saatliğine birlik beraberlik gösterisi yapamıyorsa, bu tribünler koca br sezon boyunca nasıl tek vücut olacak? Nasıl ‘hep destek, tam destek’ yapacak?
BU ÜSLUBU KABUL ETMİYORUM
Aziz Yıldırım, Ali Koç ve Acun Ilıcalı üçgeninde yaşanan iddiaları, suçlamaları, üslubu, hele özel yaşamlara girmeyi asla kabul etmiyorum. Aziz Başkan, keşke Acun Ilıcalı’nın özel hayatına bu kadar dalmasaydı. Acun Ilıcalı keşke Aziz Yıldırım’ı eleştirmeyi, başkanı Ali Koç’a bıraksaydı. Keşke Ali Koç, başkanlığı süresince Aziz Yıldırım’a karşı daha yakın, daha kucaklayıcı olsaydı. Fenerbahçe Kulübü, ‘keşke’lerle dolu bir seçime gidiyor.
ATEŞKES İÇİN YETERLİ ZAMAN VAR
‘Ateşkes’ için hâlâ çok geç değil, hâlâ zaman var. Başkan adayları; cumartesi günü genel kurul üyeleri önünde, şimdiye kadar ortaya koydukları anlaşılmaz ve yakışıksız üsluptan hızla uzaklaşmalı, kişilik ve kurumsal yapıya uygun olgunlukta konuşmalarını yapmalılar. Kendilerine de, Fenerbahçe ‘ye de yakışan budur. Karakolda bitecek bir kongrenin kimseye iki kuruşluk yararı olmaz. Şu unutulmasın; Ali Koç, Aziz Yıldırım ve Acun Ilıcalı seçim süresi boyunca birbirlerine ‘ölümüne‘ ateş ettiler. Beyler durun, yeter artık. Fenerbahçe’nin sizin ölünüze değil, dirinize ihtiyacı var. Bunu asla unutmayın...