Ve eğer benim takipçimseniz, benim gibi hayvansever olduğunuzu varsaydığımdan, tam sizlik.
Neler hissederseniz; adını koyduğunuz, itinayla beslediğiniz, kucağınıza alıp okşamaya doyamadığınız, güçlü bir sevgi bağı geliştirip koyun koyuna yattığınız bir canınızı gözlerinizin önünde can çekişirken izlerken!..
Ya da aynı acıyı iki kez yaşadığınızda ne hale gelir ruhunuz!
Üstelik sırf başkalarının dikkatsizliğinden kaynaklanıyorsa bu ölümler!..
“Dostluk” adlı yeni kitabına, yaşanmış öykülerle başlamış Yalçın Şimşek. İnsanların sevgi ve mülkiyet duygusunu da sorgulamış, sokak hayvanlarına karşı davranışları üzerinden.
İşimize geldiğinde dostumuz, gelmediğinde düşmanımız olarak gördüğümüz kedi ve köpeklerin tarihsel süreç içerisinde, “can’dan, mal’a” “mal’dan, can’a” savrulan kaderlerini de anlatmış bize.
Türkiye’yi sarsan 7.7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depreminde, dünyanın dört bir yanından gelen kurtarma ekiplerinin fedakârca çalışmalarını da, kedi ve köpekler üzerinden masaya yatırmış Şimşek.
Birbirinden ilginç öyküler yer alıyor “Dostluk” adlı kitapta. Osmanlı döneminden günümüze hayvanlar için çıkarılan yasaları, zamanla değişen zihniyeti ve can dostlarımıza yönelik katliamları anlatmakla kalmamış, konunun uzmanlarına son çıkan Hayvan Hakları Yasası’nı yorumlatmış Yalçın Şimşek.-
“Dostluk” adlı bu şahane kitabı, ‘mutlaka okunmalı’ notuyla paylaşıyorum.