E­n­f­l­a­s­y­o­n­i­s­t­ ­d­ö­n­e­m­d­e­ ­s­i­g­o­r­t­a­ ­d­a­h­a­ ­d­a­ ­ö­n­e­m­ ­k­a­z­a­n­ı­y­o­r­

E­n­f­l­a­s­y­o­n­i­s­t­ ­d­ö­n­e­m­d­e­ ­s­i­g­o­r­t­a­ ­d­a­h­a­ ­d­a­ ­ö­n­e­m­ ­k­a­z­a­n­ı­y­o­r­

Reasürans maliyetlerinden ve ülkenin ekonomik koşullarından dolayı artan primlerin sigortadan kaçışa neden olduğunu söyleyen Corpus Sigorta Genel Müdürü Murat Şişli, “Özellikle KOBİ’lerin bazılarında bunu gözlemliyoruz. Ama ilgili işletmeler için belirli düzeltmelerin de yapılması gerekiyor. Bunu yanında bilinçli olan tüketiciler daha fazla sigortaya sarıldılar. Özellikle depremden sonra sigorta bedeli konusuna çok fazla dikkat ediyorlar. Çünkü enflasyonist dönemde kaybettiğimiz değeri yerine koymak çok kolay değil” dedi.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Ekonomik dengeleri sarsan ve bireylerin alım gücünü azaltan yüksek enflasyon, tasarrufların erimesine ve bütçelerin zorlanmasına neden oluyor. Bu zorlu ekonomik koşullarda, bireyler ve işletmelerin sigorta yaptırma alışkanlıkları da yeniden şekilleniyor. Bu tip dönemlerde sigorta poliçe primlerindeki artış, bireylerin sigorta maliyetlerini karşılamakta zorlanmasına yol açsa da sigorta yaptırmanın önemi daha da artıyor. Özellikle sağlık, konut, araç ve işyeri sigortaları gibi temel sigorta türleri, enflasyonist dönemlerde daha fazla önem kazanıyor. Enflasyonist ortamda sigorta yaptırmak, bireylerin ve işletmelerin finansal geleceğini güvence altına almanın en etkili yollarından biri olarak öne çıkıyor. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Corpus Sigorta Genel Müdürü Murat Şişli, ekonomik gelişmeler nedeniyle yaşanan prim artışının sigorta yaptırma eğilimini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Öte yandan bilinçli sigorta talebinin de prim üretimine katkı sağladığını aktaran Şişli, sigorta sektörü ve Corpus Sigorta özelinde açıklamalarda bulundu.

Özkaynak açısından Türkiye’deki ilk 10 şirket arasındayız 

2023 yılının üzücü ve zor bir yıl olduğunu belirten Şişli, “2023 bizim için iyi geçti. Elim deprem hadisesi bütün ülkemizi olduğu gibi bizi de etkiledi ama onun dışında hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam ettik. 2023 yılında amacımız, öz kaynağımızı büyütmek ve bu sayede iyi bir sermaye yeterliliğine kavuşmaktı. Bunu başararak özkaynak açısından Türkiye’de ilk 10 şirket arasına girdik. Bunun yanında kurumsal risklere ve işlere odaklı bir sigorta şirketi olarak önleyici sigortacılık alanında çalışmalarımıza devam ettik. Depremden sonra bu konuda da ciddi bir bilinçlenme olduğunu gözlemledik” dedi.

Bilinçli sigorta talebi sektörün prim üretimine yansıdı 

Kısa bir yıl olmasına rağmen 2024’ten umutlu olduğunu söyleyen Şişli, depremin ve enflasyonist ortamın etkisine de dikkat çekerek, “Corpus olarak biz hasar fazlası tretemizin de etkisiyle, oldukça iyi bir trete yenileme dönemi geçirdik. Bunu da müşterilerimize yansıttık. 2024 yılında hem içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamın etkisi hem depremden alınan dersler nedeniyle müşteriler de daha bilinçli bir şekilde sigorta talep etmeye başladılar. Bu da sektörümüzün prim üretimine yansıdı. Şu an hem sektörümüzde hem de şirketimizde enflasyon üzerinde bir büyüme rakamı var. Hatta şirketimiz özellikle oto dışı tarafta sektörden biraz daha hızlı büyüyor. Bunların da etkilerini görüyoruz. Sene kısa, önümüzde yine bir bayram var. Fakat bu sene diğer senelere kıyasla çok daha iyi bir sene. Ben gelecekten ümitliyim” diye konuştu.

Şirket olarak planladıkları üzere beklenenin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini vurgulayan Şişli, “Biz artık butik bir şirket değiliz. Türkiye’nin en eski sigorta şirketlerinden birinin devamıyız. 35 yıllık bir sigorta şirketiyiz ve tabii ki bunun da etkileri var. İçerideki süreçlerimiz, ekibimiz oturdu ve bunun meyvelerini topluyoruz. Sigortacılıkta güven çok önemli. Biz de sigortalılarımız nezdinde bu güveni ön plana çıkararak iyi yerlere geldiğimizi umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu yıl daha iyi bir yenileme yılı olacak

Sektördeki diğer şirketlere nazaran reasürans maliyetlerinin yükselmesinden ve kapasite daralmalarından daha az etkilendiklerinin altını çizen Şişli, “Tabi ki bu göreceli bir az etkilenme. Çünkü hasar fazlası reasürans anlaşmasıyla çalışan şirketlere ve diğer dönüşmeye çalışan şirketlere nazaran reasürörler biraz daha fazla tolerans gösterip olumlu yaklaşıyorlar. Biz açıkçası bunun meyvelerini topladık. Bunun yanında Türkiye’yi dünya piyasalarından ayıramıyoruz. Tüm dünyada enflasyonist ortam sürerken, faizler yükselirken özellikle reasürans piyasalarında dünya artık tek bir bütün olarak hareket ediyor. Haliyle reasüransın da maliyeti yükseliyor. Bundan da açıkçası birazcık etkilendik. Ülkemizde çok uzun zamandır fiyatlar çok düşük. Birçok işletme hak ettiğinin çok altında fiyatlarla sigortalanıyor. Reasüörler de fiyata bakıyorlar. Siz onlara eğer iyi bir riski daha yüksek bir fiyatla dünyanın başka bir yerinde sunuyorsanız onlar da onu seçiyorlar. Türkiye’de fiyatlar hala olması gereken yerin çok altında ama yine de tatmin edici bir yükseliş var diyebiliriz. En azından bir yola girdi. Çünkü bizim satmış olduğumuz ürünün, vermiş olduğumuz güvencenin kıymetinin çok ötesinde düşük fiyatlarla gidiyordu. Bu biraz düzeldi. Bununla beraber bu sene kapasite belki biraz daha artacaktır. Özellikle şimdi Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirmesi gündemde. ABD’de 2025 yılı olarak öngörülüyor. Ama bu sene Avrupa Merkez Bankası büyük ihtimal ağustos ayında faiz indirecek ve faizler indiği zaman bu bir artış olarak bize yansıyacak. Bundan da fayda göreceğimizi düşünüyorum. Geçen seneden nispeten daha iyi bir yenileme olacaktır diğer şirketlerimiz için de. Biz bu süreçte kapasitemizi de artırdık. Yurt dışında çeşitli iştiraklerimiz var ve bunun da faydalarını görüyoruz. Reasürans açısından evi çok sağlam şirketlerden biriyiz. Biz sektörümüzde bundan faydalanırken sigortalılarımızı da faydalandırıyoruz. Bunun yanında ihtiyari çözümler de sunabiliyoruz” açıklamalarında bulundu.

Bilinçli olan tüketiciler sigortaya daha fazla sarıldı

Reasürans maliyetlerinden ve ülkenin ekonomik koşullarından dolayı artan primler yüzünden sigortadan kaçış olduğunu söyleyen Şişli, “Özellikle KOBİ’lerin bazılarında sigortadan kaçış olduğunu gözlemliyoruz ama ilgili işletmeler için zaten belirli düzeltmelerin de yapılması gerekiyor. Bunun yanında bilinçli olan tüketiciler sigortaya daha fazla sarıldılar. Özellikle depremden sonra sigorta bedellerini daha çok ve daha özenli bir şekilde bize iletmeye başladılar. Sigorta bedeli konusunda çok fazla dikkat etmeye başladılar. Hangi teminatları nasıl aldıkları konusunda eskiden sormadıkları soruları sormaya başladılar. Çünkü enflasyonist dönemde kaybettiğimiz değeri yerine koymak çok kolay değil. Bir hasar anında sigortalılarımızın zararlarını tazmin etmek bir süreç. Yani hasar oluyor, hasar olduktan sonra bu eksper gidiyor ve belirli şekilde bu tazminatlar ödeniyor. Enflasyonist zamanlarda sigortalılarımızın çok ciddi kayıpları olabiliyor. Çünkü burada asıl amaç hiç kaybetmemek olmalı. Bir de bunun yanında bir nevi dışsal zarar olarak düşünebileceğimiz piyasa kayıpları olabiliyor. Yani o işletme durduğu zaman o işletmenin mevcut piyasa payını hemen diğer rakipleri kendi aralarında paylaşabiliyorlar. Minimal düzeyde sigortadan vazgeçişler olduğunu söyleyebilirim ama bizim portföyümüzde hiç olmadı” diye konuştu.

İşine özen gösteren şirketler kazanacak, diğerleri kaybedecek

Sigorta yaptırılmasına özendirecek tarzda kompakt ürünlerinin olduğunu ve bununla ilgili olarak da tüm aracılarını bilgilendirdiklerini belirten Şişli, şöyle devam etti: “İlerleyen dönemlerde sigortalılarımızla bilgilendirme toplantıları yapacağız. Burada fiyatların enflasyonun altında artmasından ziyade hak eden işletme daha düşük primle poliçeye sahip olacak. Yani riski iyi yöneten, risk mühendislerimiz tarafından verilen tavsiyelere uyan, işine özen gösteren işletmeler bundan faydalanacak. İşine özen göstermeyen işletmeler ise doğal olarak bundan yararlanamayacaklar. Hatta bazen teminat bulamamaya kadar giden bir sürece girecekler. Çünkü artık bu korumaları satın almak pahalı. Sigorta şirketleri için de pahalı. Sigorta şirketleri de haliyle çok zor elde ettikleri bu korumaları sigortalılara kullandırırken çok daha fazla dikkat ediyorlar. Bu ülkemiz açısından da sevindirici bir haber çünkü sigortacının temel işlevlerinden biri de ülke ekonomisinin sürekliliği sağlamak. Sigorta aslında biraz fazla basite indirgeniyor ama birçok şeye dokunuyor. Tam bir koruyucu şemsiye görevi görüyor. Bunun daha iyi anlaşıldığını görüyoruz son dönemde.”

İşletmeler bizim bilgi birikimlerimizden faydalanmalı

Geçen sene itibariyle sigortalılarından işletmelerini görmeleri için talep gelmeye başladığını belirten Şişli, “Bu sigortacının doğasında var. Birçok ülkede yeni bir fabrika kurulmadan önce sigorta şirketlerine danışılır. Sigorta şirketlerinden danışmanlar giderler ve tavsiye verirler. Biz aynı faaliyet kolunda, hatta farklı faaliyet kollarında bir sürü işletme görüyoruz. Dolayısıyla sigorta şirketlerinde çok ciddi bir bilgi birikimi ve hasar deneyimi var. İşletmelerin bu konuda bizden faydalanmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Değişen iklim koşulları ve etkilerine de değinen Şişli, “İklimle ilgili ciddi bir kriz var. Bir gün hava soğukken ertesi gün çok sıcak olabiliyor. Öbür gün kar yağabiliyor. Almanya’da 2 gün önce çok ciddi bir sel oldu. Dubai’de, Suudi Arabistan’da çölün ortasında sel oluyor. Ülkemizde de birkaç sene önce Karadeniz kıyılarımızda çok ciddi bir sel olayı yaşandı. Biz sigortalılarımızın öngörülemeyen risklerini teminat altına alıyoruz. Öngörebildiklerimizin tamamı için önlemlerimizi alalım, öngörülemeyen riskler de olduğu zaman biz onların zaten yanındayız. Ama öngörülemeyen risklerde de o işletmenin devamını sağlıyoruz. Böylece hem ülkemiz hem de firma sahipleri sermayelerini kaybetmiyorlar. Açıkçası önemli olan da bu” diye konuştu. 

Aracılarımızın yanındayız 

Bütün ekiplerine aracıların kolayca ulaşabileceklerinin altını çizen Şişli, “Bizim özelliğimiz bu. Çünkü bizim bulunduğumuz segmentte işi birebir yapmak, takip etmek zorundasınız. Özellikle hasar yönetiminde bu daha da ön plana çıkıyor ki bizim hasar yönetimimiz oldukça verimli. Bu sebeple biz aracılarımızın yanındayız. Bizi istedikleri zaman arayabilirler. Onlar da bunu zaten biliyorlar ve bunu devam ettirmek istiyoruz. Bu özelliklerimizi kaybetmeden büyüyebilmek istiyoruz. O yüzden de ekip arkadaşlarımızı her zaman buna göre seçiyoruz” diye konuştu. Son günlerde bazı şirketlere acentelerin özel projelerle gitmek istediklerini vurgulayan Şişli, “Burada bizim için önemli olan, olumlu ya da olumsuz cevabın net ve hızlı bir şekilde veriliyor olması. Biz her türlü projeye ve talebe açığız. Cevaplarımızı da elimizden gelen en kısa zamanda vermeye çalışıyoruz. Bu tarz projeleri her zaman bekliyoruz. Bazı durumlarda zaten yapılmış işler olabiliyor. Bu durumda da kendi kaygılarımızı karşı tarafa iletiyoruz” dedi.

Binamız LEED sertifikalı 

Türkiye’de yeşil sigorta ve sürdürülebilirlik konularına biraz geç kalınlığını belirten Şişli, “Bu tüm dünyada şu an çok ciddi bir konsept. Bütün firmalar, sigorta şirketleri de dahil karbon ayak izlerini azaltmaya çalışıyorlar. Biz sadece Corpus Sigorta olarak değil grup olarak, zaten binamız, kullandığımız araçlar, minimum kağıt kullanımı gibi uygulamalarımızla bu konuda ilk adımlarımızı attık. Grubumuzun sahip olduğu bina LEED sertifikalı. Kendi yağmur suyunu kullanan, az su tüketen bitkilerin olduğu bir binadayız. Daha çok yeni bir kavram ve zamanla ben bunun oturacağını düşünüyorum. Henüz yurt dışında konuştuğumuz reasürans tarafındaki şirketlerde de çok oturduğunu görmedim. Konu, petrokimya tesislerinin sigortalamaması, çeşitli tesislerin daha az teminat verilmesine kadar gidiyor. Biz de şirket olarak buna en iyi biçimde ve ülkemizin gerçekleri çerçevesinde uyum sağlamaya çalışıyoruz. Ama sadece bizim değil, sektörün, tüm ülkenin ve tüm şirketlerin yapması gerekiyor. Biz de bu adımları takip etmeye çalışıyoruz” diye söyledi.

Yeni bir KOBİ ürünümüz var

Ürün gamlarını yenilediklerini ve yeni bir KOBİ ürünleri olduğunu belirten Şişli, “Onunla ilgili lansman çalışmasını yapıyoruz. Sektörden aldığımız geri bildirimler çerçevesinde zaten mevcut olan bir ürünümüzü tekrar modifiye ettik. Bunun yanında geçen seneye göre yüzde yüzün üzerinde bir büyüme hedeflemiştik 2024 yılı için. Şu an açıkçası, o noktaya doğru ilerliyoruz. Bu sene bizim hedefimiz 10 milyar barajını aşmak. Bunu da yapacağız gibi duruyor. Hedeflerimize doğru koşuyoruz. Amacımız ulaşılabilir, sürdürülebilir ve kârlı bir şirket olarak devam edip sigortalılarımıza en iyi hizmeti sağlamak” diye konuştu.

Sigorta Ekranı:

Tweet

Popular Articles

Latest Articles