‘­P­e­s­ ­e­t­m­e­m­e­y­i­ ­t­e­k­r­a­r­d­a­n­ ­ö­ğ­r­e­n­d­i­m­’­

‘­P­e­s­ ­e­t­m­e­m­e­y­i­ ­t­e­k­r­a­r­d­a­n­ ­ö­ğ­r­e­n­d­i­m­’­

Hürriyet
Kupayı kaldırmasının üzerinden daha 12 saat geçmişken Ogeday Girişken’le stüdyoda buluşuyoruz. Hiç uyumamış ama final gecesi yaşadığı adrenalinle enerjisi yüksek. Verdiği mücadelenin sonrasında kazandığı başarının mutluluğu gözlerinden okunuyor. Tam da yarışmadaki gibi çok beyefendi.

Aylar süren mücadele sonunda kupayı kucakladın. Neler hissediyorsun?

Kupayı aldıktan sonraki heyecan ve adrenalinle hiç uyumadan bugün buraya geldim. Akşama büyük ihtimalle enerjim bitecek ama şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Hem burada olduğum hem şampiyonluk için çok heyecanlıyım.Hürriyet

Birinci olacağını tahmin ediyor muydun?

Kesin şampiyon olacağım diye gitmedim, hayatımın hiçbir döneminde hedeflerimi son mertebeye hiç koymadım. Çünkü gerçekleşmezse hayal kırıklıkları daha büyük olur. Hep adım adım ilerlemeyi tercih ettim.

Kupayı ilk kaldırdığında ne hissettin?

‘Survivor’ formatının iki türlüsünde de bu kupayı kaldırma gururunu ve onurunu yaşadığımı düşündüm.

Daha önceki yarışmalarda performansların yanı sıra halkoylaması vardı. Bu sene SMS (mesajla oylama) yoktu ve tamamen performans odaklıydı. İki versiyonda da şampiyon oldun...

Evet, halkoylamasında performans tek başına yeterli olmuyor, karakterin ve ada hayatın da önemli. Bu sene performans senesiydi, kim iyi atıyor ya da koşuyorsa sonuna kadar gidecekti. Artık performans senelerinde şampiyonluklar çok değerli olacak. Ama her zaman bir formatın ilki ve onun birincisi hatırlanacaktır.

Sence neyi farklı yaptın da kazandın?

Seyircilerin karşısında canlı canlı oynarken lehime ve aleyhime yapılan tezahüratların hepsi benim için pozitife çevrildi. Nefretten besleniyorum gibi algılanmasın ama “Nefise şampiyon olacak, sen olamayacaksın” lafını duyduğumda bile algım dağılmadı. Destekçilerimin tezahüratlarında büyüye kapılmamaya çalıştım. Her sayı aldığımda arkadaşlarıma “Sakin, daha bitmedi” dedim. Yani farkım konsantrasyon ve teslim olmamak diyebilirim.Hürriyet

 

YÜZDE 40 FİZİKSEL, YÜZDE 60 MENTAL SAĞLAMLIK ÖNEMLİ

‘Survivor’ı üç kelimeyle anlatman gerekse?

Sıcak, sinek, açlık.

Bu sezon senin için nasıldı?

Gerçekten hiç kolay bir sezon değildi, zorlu rakiplerim vardı. Onlarla mücadele etmek ve galip gelmek hem çok stresli hem çok heyecan vericiydi. Sezona fiziksel olarak güzel başladım ama bir şeye çok odaklandığımda başka bir şeyi unuttuğumu fark ettim. Yani fiziksel olarak çok iyi başladım, bedenimi çok iyi hissediyordum ama bedenim ileriye koşarken mentalim terse koşuyordu. Mentalim çok kırıldı, iki kere bırakma eşiğinden döndüm.

Final gecesi de Acun Ilıcalı’ya mental kırılmalarında sana yol gösterdiği için teşekkür ettin...

Aynen, kesinlikle büyük bir payı var, o olmasa belki o kupayı kaldıramazdım. Çünkü ‘Survivor’da yüzde 40 fiziksel, yüzde 60 mental sağlamlık önemli.

Neydi seni mental olarak yıkan şeyler?

Çok oyuna çıktım, istatistik kovalamak için kolay rakiplerle yarışmadım, zor rakiplerle yarışmayı seçtim. Zaten bir yerlerde zorlaşacaktı, bunun provasını birinci haftada yapmaya başladım. Ama bir yerden sonra “Yoruluyorum artık” dedim. Kendimi kazanamazsam kaybedeceğiz stresinin altında buldum. Şartlar zaten kötü, yerde yatıyorsun, açsın ve özlem var... Özellikle özlem işin farklı bir boyutuydu ve iletişim ödüllerini çok kaybetmemizin de etkisi oldu bu kırılmalarda. Ama Allah yüzüme güldü, bir yerde tekrar oyuna döndüm, oyuna katkı sağladım ve bugün buradayım.

Bu sene sana neler öğretti?

Kolay pes eden biri değilim. Belki de ilk kez, iki kere o eşiğe kadar gelmiş olabilirim. Pes ettiğimi söylemek için Acun Abilerin kapısını çaldım. Şimdi pes etmemenin bana neler kazandırdığını açıkça gördüm. Mücadele çok önemliydi. Her sporcu, ‘Ben en çelik mentale sahibim’ diyen insanlar da kırılıyor. Ben de bir insanım ve pes etmemeyi tekrardan öğrenmiş oldum.

ANNEM SORANLARA ALİ, MEHMET GİBİ KOLAY İSİMLER SÖYLEMEYE BAŞLAMIŞ

Ogeday “Kralların yanındaki başmuhafız” demek, bu isim sana nasıl kondu?

Babaannem koydu. Normalde tarihte Ögeday diye geçiyor, birçok insan da bana bu yüzden Ögeday diye hitap ediyor. Ama babaannem ‘O’ harfiyle istemiş.

Neden bu ismi seçmiş?

Tarihi çok seviyor, babama koymak istemiş, üçüncü adı Ogeday ama o nüfusa geçmeyince bana koymuş.

İsmin zorluk yaşatmadı mı?

İlkokul ve ortaokul çağımda zorlukları oldu. Annem yeni doğduğum dönemde yaşamış. Adana’da doğdum, sapsarı saçlarım, mavi gözlerim varmış. Annem beni bebek arabasında gezdirirken “Ay ne kadar güzel çocuk, bayıldık” diye durdurup adımı sorarlarmış. “Ogeday” dediğinde “Nasıl söyleniyor, anlamı ne” derken beş dakika geçiyormuş. Annem bir süre sonra soranlara Ali, Mehmet gibi hep kolay isimler söylemeye başlamış.

Spora nasıl başladın?

Nedeni bana hiperaktif teşhisi konması. Evde canavar gibiymişim, annem “Hayatım seni yürütece koymamla karardı” der. Doktorlar “Hiperaktif, bu çocuğu yoracaksınız” demişler. Adana’da yüzmeye başladım. Sonra Marmara Üniversitesi Spor Akademisi’nden mezun oldum. Antrenörlük ve pedagojik formasyonla beden eğitimi öğretmenliği eğitimi aldım.

Kürek okulun vardı, halen açık mı?

Arkadaşlarımla açmıştık ama  lodos gibi kontrol edemeyeceğim doğal afetler beni çok strese sokuyordu. Ne zaman isterseniz yanınızdayım diyerek oradan ayrıldım.

Şimdi neler yapıyorsun?

Yarışmadan önce Ataşehir’de bir yerde ders veriyordum. ‘Survivor’a katılmadan önce hayatımda üç hedefim vardı... İkisini gerçekleştirdim, bir ev sahibi olmak ve kamplara gitmek için istediğim arabaya sahip olmak... Üçüncüsü spor salonu açmak. Antrenörlük yapmak, birilerine bir şeyler katmak hoşuma gidiyor. İnşallah bunu da gerçekleştiririm.

Dizi projelerin oldu. Oyunculuğa devam etmeyi düşünüyor musun?

Evet, uzak kalmak istemiyorum. Daha çok aksiyon işler istiyorum. Atlayayım, camdan uçayım... Romantik işlerde yakınlaşma sahnelerinde direkt terliyorum, zaten hiç flörtöz biri olmadım.

Yıldızımız çok barışmadı, ısınamadık birbirimize

İnsan ilişkileri konusunda sence ne kadar başarılıydın?

Ben bu yarışmanın performans tarafına çok uygunum, bayılana kadar yarışabilirim, uygun olmadığım kısım da insan ilişkileri...

Neden? Oysa çok pozitifsin...

Girdiğim ortamda kendimi sevdiririm, bu da hiçbir zaman yapay olmaz. Ama bu yarışmada birini sevmiyorsan bunu net bir şekilde söylemelisin. Bense bir yanlışı varsa bunu yüzüne vurmayayım, kırılmasın diye düşünüyorum. Bu da ‘realite’ dediğimiz şeyde pek olmuyor.

Seni en hayal kırıklığına uğratan isim kimdi?

Şu an hiçbir problemimiz yok ama Hakan Abi (Hatipoğlu) ile bir tartışmamız oldu. En çok gözümün döndüğü yer orasıydı, hayal kırıklığına uğradım. Bir dönem konuşmadık. Bir gün çok değer verdiğim kolyem, nehir oyununda suya düştü. Hakan Abi’yle aramız kötüyken onun o kolyeyi arama çabasını gördüm. Yaşadığımız polemikten daha önemli değerler varmış diye düşündüm. Bütün her şeyi unuttum, sonrasında benim için çok değerli biri oldu.

Yıldızın kiminle hiç barışmadı?

Seda Aktuğlu ile çok barışmadı yıldızımız, çok ısınamadık birbirimize. Pek birbirimizi tanıma fırsatımız da olmadı, erken elendi. Ama uzun da kalsa enerjimizin tutmayacağı benim açımdan çok belliydi.

Daha önce tanıdığın yarışmacıların tavırlarında neler farklıydı?

Format ilk açıklandığında, arkadaşlarıma ve kendime “SMS yoksa bakalım kimler gerçekten göründüğü gibiymiş” dedim. Ama açık konuşalım, insan sarrafı değilim ve inanılmaz büyük değişiklikler görmedim. Belki insanlar benim de önceki iki sezonumda hiç bu kadar öfkeli bir şekilde fiziksel temasa dönecek hareketimi görmemiştir. Bu da performans senesine denk geldi, belki de “SMS senesi olsaydı, böyle yapmayacaktı. Ya da özü buymuş” demiş olabilirler ama o noktaya gelmem için çok farklı şeyler olması gerekiyordu, bu seneye denk geldi. Aslında aynı şekilde devam ettim, sadece beklemediğim şekilde bazı kızdırılmalara maruz kaldım diyebilirim.

BİLGİSAYAR OYUNU BAĞIMLISIYIM

Adaya dair neleri özleyeceksin?

Ben çadır kampını seviyorum. Şehir ışıkları olmadığından inanılmaz bir gökyüzüyle baş başa kalıyorum. ‘Survivor’dayken de öyleydi. Dalgaların sesiyle beraber kuma yatıp gökyüzünü izlemek, parayla elde edilebilecek bir tecrübe değil.

Böcekler ve açlığa artık alışkındın herhalde...

Böceklerden hiçbir korkum yok. Ama açlık benim için çok zordu. Aç kaldığımda dinginleşiyorum, çok iletişim kurmuyorum. Zayıf kaldığım kısım burası.

Peki, adadayken en çok neyi özledin?

Bilgisayarda oyun oynamayı çok özledim. Gençlere kötü örnek olmak istemem ama oturduğum zaman kız arkadaşımdan ya da arkadaşlarımdan bir ültimatom gelmezse 16 saat oynamışlığım var.

Kürek, spor, bilgisayar oyunu... Hayatındaki kadınlar için zor olmuyor mu?

Zaten bununla ilgili problemler yaşıyoruz ama onlara hak veriyorum, öyle durumlarda
16 saat değil 3 saat oynuyorum.
Sonuçta benim de motive olmam gerekiyor, bir şekilde dengeliyoruz.

Adaya giderken sevgilin var mıydı?

Vardı. 2023 Ocak ayında başladık, tam 1,5 sene oldu. 6 ay yarışma sebebiyle uzaktık. Şimdi iyi bir şekilde devam ediyoruz.

Popular Articles

Latest Articles