Pop-art üretimleriyle tanınan sanatçı Nesren Jake 5’inci kişisel sergisi ‘Lunatic Asylum’u Maximum UNIQ Hall’da sanatseverlerle buluşturdu. İçinde olduğumuz yüzyılın hızlı değişimine ve tüketim çılgınlığına dikkat çeken sanatçı kapitalizmin günlük hayatlarımızdaki etkisini izleyiciye göstermek adına sergisinde popüler imgeleri kullanıyor. Yaklaşık 15 yıldır
street art (sokak sanatı) ve pop-art eserler üreten sanatçı bu sergiyle ilk defa kendini izleyiciye göstermeyi seçti. Sergi 5 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilir.
◊ Bugüne kadar sizi hiç görmedik. Neden yüzünüzü saklamayı tercih ettiniz?
Hususi bir şey değil aslında. Bir gizem yaratma çabam yok. Sadece eserlerin aslında benden daha önemli olduğunu, fikir ve düşüncelerin kişiden daha önemli olduğunu belirtmek istediğim için işlerimi bu şekilde paylaşmak istedim. Benim kim olduğum değil, fikrin ne olduğu önemli olduğu için bu fikirleri ön plana koyma arzusundayım.
◊ Peki, şimdi fikrinizi değiştiren ne oldu?
Özellikle pandemiden sonra insanlar daha mutlu olma çabasına girdi. Pandemiden önce yaptığım işler daha depresifti. Fakat pandemiyle ben de herkes gibi değişim sürecine girip daha renklendim. Tabii yine bir eleştiri çerçevesinde işler üretmeye devam ettim. Renkler çok fazla işlerimde belirmeye başladı. Popüler kültür ve sosyal medyanın etkisiyle insanlar, kendilerini önemli hissederek ön plana çıkmaya başladılar. Eserlerle birlikte, insanlarla tanışırsam fikirlerin daha etkili olacağını düşündüm. Kendimi göstermeye karar verdim. Pandemiyle insanlar yalnızlaşmaya başladı. Sevgililer bile karşılıklı otururken ellerindeki cep telefonuna bakıyorlar. Yani artık temasın da daha önemli olduğunu düşünüyorum. Belki temas ederek daha fazla fikirleri yayabilirim diye düşünüyorum.
‘Sosyal medyadaki tüketimle bize dayatılan şeyler aslında bizim hayatımızdaki zorlukların çözümü değil.’
◊ Sokaklarda bu kadar güzel işler yapıyorsunuz, karın doyuruyor mu bu işler?
Sokak sanatçılığı karın doyurmuyor tabii ki... Yurtdışında daha da değerli, devletler de destek veriyor, fonlar var mesela. Türkiye’de iyi bir galeriyle çalışıyorsanız satış yapıp karnınızı doyurabiliyorsunuz. Ama onun haricinde ek bir işiniz yoksa, zor. Yani sanatçı olan birçok arkadaşım var, yüzde 95’i başka bir iş yapıyor.
◊ Nesren Jake adı nereden geliyor?
Ben Çerkesim. Nesren Jake, Kafkas mitolojisinde bir Nart. Nartlar aslında Yunan mitolojisindeki Titanlara eşit. Jak sakal demek. Nesren Jake ‘Sakallı Nesren’ anlamına geliyor. Kafkas mitolojisinden gelen bir karakter. Doğruyu söylediği için dağlara zincirlenen ve Tanrılara başkaldıran bir karakter. İnsanların içinde iyiliğin olduğunu, sonradan hayatla kötüleştiğini, doğduklarında kötü olmadığını anlatmaya çalışan bir karakter.
◊ Serginin adı ‘Lunatic Asylum’, nasıl bir altmetni var?
‘Lunatic Asylum’ akıl hastanesi demek. Dediğim gibi pandemiden sonra toplumdaki yozlaşmayla birlikte insanlar sosyal medyada daha fazla popüler olup görünme isteğiyle kendilerini tatmin etmeye başladılar. Süper kahramanları hep çizgi romanlarda gördük. Ama bunlar filmlerde, oyunlarda, dizilerde, her yerde karşımıza çıkıyor ve aslında sergideki bütün karakterlerin de ellerinde tuttukları şeyler de sürekli bize pompalanan markaların materyalleri. Mesela Darth Maul’da bir McDonald’s milkshake’i var, Darth Vader’da bir patates kızartması var, Leia VR
gözlük takıyor. Eleştirdiğim nokta şu: İnsanların popüler kültür ürünleriyle her şeyi halledebileceğini düşünmesi konusundaki yanılgısı. Çünkü sosyal medyadaki tüketimle bize dayatılan şeyler aslında bizim hayatımızdaki zorlukların çözümü değil.
‘İŞYERİMDE BİRKAÇ KİŞİ BİLİYOR SANATÇI YÖNÜMÜ’
◊ Sizin başka mesleğiniz var mı?
Beyaz yakalıyım, filo kiralama, otomotiv sektöründe çalışıyorum. İşyerimde 3-5 kişi biliyor sanatçı yönümü. Türkiye’nin en büyük filo kiralama şirketinde fiyatlama ve operasyon müdürüyüm.
◊ Gündüz ofiste, akşamları resim yapmak için sokakta mısınız?
8.00-17.00 hafta içi çalışan normal bir beyaz yakalıyım. Resim veya heykel bütün eserleri hafta sonları ve akşamları yapıyorum. Aslında iş hayatındaki insanlardan, onların düşüncelerinden, o kaos ortamından besleniyorum. Yaptığım resimler de çok uzun süren resimler olduğu zaman az uyuyup sonra mesaiye gitme durumu oluyor. Sokaklarda da daha çok sticker işler yapıyorum.