‘­D­e­ğ­e­r­s­i­z­ ­o­l­d­u­ğ­u­n­u­z­u­ ­d­ü­ş­ü­n­m­e­k­ ­v­e­ ­h­i­ç­b­i­r­ ­ş­e­y­i­ ­h­a­k­ ­e­t­m­e­d­i­ğ­i­n­i­z­e­ ­i­n­a­n­m­a­k­ ­k­o­l­a­y­d­ı­r­’­

‘­D­e­ğ­e­r­s­i­z­ ­o­l­d­u­ğ­u­n­u­z­u­ ­d­ü­ş­ü­n­m­e­k­ ­v­e­ ­h­i­ç­b­i­r­ ­ş­e­y­i­ ­h­a­k­ ­e­t­m­e­d­i­ğ­i­n­i­z­e­ ­i­n­a­n­m­a­k­ ­k­o­l­a­y­d­ı­r­’­

Sa Myer Oo, 2007 yılı mayıs ayında ve tesadüfen doğum gününde ailesiyle birlikte Tayland’daki bir kamptan Finlandiya’ya götürüldüğünde zorlu geçen 11 yılı da geride bırakıyordu...

11 yaşındaki kız çocuğu ilk kez geldiği bu topraklarda otobüsün penceresinden yemyeşil orman manzarasına bakarken aklındaki soru şuydu: ‘Burada sadece ağaçlar var, bizi nereye götürüyorlar?’

Sa Myer Oo, kısaca San bugün 28 yaşında ve 2024 yılının mültecisi seçildi. Myer ve diğer mültecilerin hikâyelerine yazının ilerleyen satırlarında yer vereceğim. Ancak öncesinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR/BMMYK) yayımladığı verilere göre dünyada bu yılın ilk dört ayını da kapsayacak şekilde 120 milyonun üzerinde insanın zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri ve kamu düzenini ciddi şekilde bozan olaylar nedeniyle zorla yerinden edildiğinin altını çizmek gerek. Bu yıl.

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde BMMYK İsveç’te bir etkinlik düzenleyerek mikrofonu San’la ortak bir kaderi paylaşan, doğdukları topraklardan edilen mültecilere bıraktı.

2024 yılının mültecisi seçilen San’ın hikâyesine dönecek olursak; anne ve babası Myanmar’da yaşadığı köy askerler tarafından yakılınca Tayland’da bir kampa sığınmak zorunda kalıyorlar. San burada doğuyor. Ve kampta geçen 11 yılı şöyle özetliyor: “Hayat belirsizlik, güvensizlik ve korkuyla doluydu. Yaşam çok kısıtlıydı ve kampın dışında, kapılarda her zaman gardiyanlar vardı. Annem kampta öğretmendi, ben de küçük kardeşlerime ve ev işlerine çok yardımcı oldum. Kampta büyürken kendimi çocuk gibi hissettiğimi hiç hatırlamıyorum.” Ailesiyle birlikte Finlandiya’ya yerleştikten sonra 19 yaşında ilk kimlik kartı olan Finlandiya pasaportunu aldı.

O günkü duygularını şöyle anlatıyor: “Pasaportumu aldığımda ağladım, kimliğim açısından gerçekten çok şey ifade ediyordu. Eskiden mülteci statümden utanırdım; değersiz olduğunuzu düşünmek ve hiçbir şeyi hak etmediğinize inanmak kolaydır. Geçmişimle barışmak ve vatandaş olmak bana saygınlığımı geri verdi.” Hayata yeniden tutunmayı başaran ‘şanslı’ mültecilerden biri olan San, Finlandiya’da çocuk rehberlik danışmanlığından mezun oldu. Ardından kamplarda bebek bakıcısı olarak çalıştı. Şu anda da deneyimli uzman olarak entegrasyon ve günlük yaşamla ilgili konularda uluslararası öğrencilere yardım ediyor.

Hürriyet

‘BİR YIL İÇİNDE 15 KEZ YER DEĞİŞTİRDİM’

Ayan (Uganda)

Hayat aniden değişebilir. Eskiden ülkemin en önemli projelerinden birinde görevliydim. Mutluydum, seviyor, seviliyordum. Ülkeyi terk etmek zorunda kalacağımı anladığımda İsveç’te daha güvenli bir yaşam arayışına girdim ve bir teklif aldım. Harika bir pozisyon, konaklama ve iyi bir maaş teklif edildi. Sonunda hayatımı yoluna koyabildiğimi zannediyordum ama dolandırıldığım ortaya çıktı. Sahip olduğum her şeyi kaybettim. Ülkemde hayatım tehlikedeydi. Mucizevi bir şekilde kaçmayı başardım, zar zor hayatta kaldım ama sıfırdaydım. İsveç’te çok zorlukla karşılaştım, bir yabancı bana “Hak ettiğin için değil, İsveç güzel olduğu için buradasın” demişti. Bir yıl içerisinde 15 kez yer değiştirdim ve sonunda kendimi toplama kampında buldum. Burada kalmak istemiyordum, uyku uyuyamıyordum ama gidecek başka bir yerim de yoktu. Bu ikilemi aşmam gerektiğini biliyordum. Toplama kampında BMMYK’dan görevliler benimle ilgilendiler ve hayata olan güvenimi, umudumu yeniden kazandım.

 

‘OKULDA MUTLUYDUK ANCAK ÇIKTIKTAN SONRA HAYATIMIZ ZORLUYDU’

Daha önce gazetemizde birçok mülteci ve göçmenin ülkelerini terk edişi ve Türkiye’de kurdukları yeni hayatlarına dair sayısız habere yer verdik. Onlardan biri de 16 yaşındaki Afganistanlı F.N. hakkındaydı. 2021’de yaptığımız haberde F. N., en büyük üzüntüsünün Taliban yanlıları yüzünden yaşadığı korku ve bu korku nedeniyle okula düzenli gidemeyişi olduğunu söylemişti. Genç kız artık Türkiye’de ve hayalleri var:

Hürriyet


“Okula gittiğimiz günlerde, olur da yarın gelemezsek diye öğretmenlerimiz bir şekilde dersleri toplu bir şekilde, fazladan anlatırlardı. Okulda en sevdiğim ders matematikti. Orada mutluyduk, okul kapısından çıktıktan sonra hayatımız yine zordu. Komşumuzun kızı, kız kardeşim ve ben oturup hayallerimizi konuşurduk. Ben mimar ya da mühendis, kardeşim diş doktoru, komşumuzun kızıysa ebe olmak istiyordu. Yaşadığımız köyde kadınları doğum sürecinde hastaneye götürmüyorlardı, arkadaşımız da onlara yardım etmek için ebe olmak istiyordu. Biz Türkiye’ye çıkıp geldik ama o arkadaşımıza ne oldu bilmiyoruz. Burada kendimi güvende hissediyorum. İlk isteğim Türkçe öğrenmek ve hemen okula gitmek. Afgan kızlarının, gözlerini açar açmaz erken yaşta evlendirilmemesini istiyorum. Bir gün büyüdüğümde, Taliban yönetimden gitmiş olursa, ülkeme dönüp yeniden inşasında yer almayı diliyorum. Olur da yapabilirsem okul inşa etmek isterdim.”

Hürriyet

‘BİR FERİBOT BİLETİYLE YAŞAMIMIZI YENİDEN KURDUK’

Kateryna (Ukrayna)

Şubat 2023’te eşimle birlikte yeni kurduğumuz prodüksiyon şirketi için kutlama yapacaktık ancak Rusya, Ukrayna’ya operasyon başlattı. O sabah 2 aylık bebeği olan yorgun bir anne olarak patlama seslerine inanamadım. 10 gün boyunca 150 kişi bir kilisede hep beraber uyuduk. Sonra ülkenin batısına kaçmaya karar verdik. Ne yapacağımıza dair hiçbir fikrimiz yoktu. İsveç’te yaşayan iki Ukraynalı arkadaşım bize kalacak bir yer bulduklarını söylediler. Yüzlerce insanla bekleyip 15 saatin sonunda Polonya’ya gidebilmek için bir trene binebildik. Oraya vardığımızda yüz binlerce insan vardı. Arkadaşlarım İsveç’e giden feribot için bize bilet gönderdiler ve o bilet sayesinde yeni hayatımız başlamış oldu. İki yıldan uzun süredir burada yaşıyoruz. Çocuklarım burada eğitim alıyorlar. Bir gün bu savaş sona erdiğinde, o gün yapamadığımız kutlamayı İsveç’teki güzel insanlarla birlikte yapacağız.

Hürriyet

HER BİRİNİN STATÜSÜ FARKLI

Mülteci: Uluslararası hukukta vatandaşı olduğu ülke dışında olan ve ‘ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncesi nedeniyle zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu’ için ülkesine dönemeyen veya dönmek istemeyen kişileri ifade ediyor.

Sığınmacı: Mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak statüleri henüz resmi olarak tanınmamış kişilere deniyor.

Göçmen: Hem maddi ve sosyal durumlarını iyileştirmek hem de kendileri veya ailelerinin gelecekten beklentilerini arttırmak için başka bir ülkeye veya bölgeye göç eden kişi ve aile fertlerini kapsıyor.

Popular Articles

Latest Articles