Toplum tarafından desteklenen süreç, yeni siyasi dengeler oluşturdu. Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş’tan bir adım öne çıkmasını sağladı.
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde yaşanan gerginlik yerini yumuşamaya bıraktı.
Ama bu süreçte iki cephede iki önemli gelişme yaşandı.
1- Normalleşme süreci
2- Cumhur İttifakı’nın geleceği
YOL KAZASI
Normalleşme sürecinde bir yol kazası yaşandı. Özgür Özel’in, Devlet Bahçeli’ye, “Kimse suç ortağını bize doğru itelemesin” demesi AK Parti’de çok büyük bir tepkiye neden oldu.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, “Genel merkeze geldiğinizde bir suç merkezine mi gelmiş oldunuz?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim iadeyi ziyaretimizi hazmedemediler” diye tepki gösterdi.
NORMALLEŞME SÜRECİ BİTTİ Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılların verdiği siyasi tecrübe ile normalleşme sürecinin “Kelebek ömürlü olmaması” uyarısında bulunmuştu. Ancak Özgür Özel’in talihsiz açıklaması nedeniyle normalleşme süreci hasar aldı. Siyasetteki yumuşamaya karşı olanlar bu gelişmeler karşısında ellerini ovuşturmaya başladı.
CUMHUR İTTİFAKI NE OLACAK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan İspanya yolundayken, MHP Lideri Bahçeli’nin, yaptığı sert açıklama ile bu kez gözler Cumhur İttifakı’na çevrildi.
Bahçeli, iki mesaj verdi.
1- ‘MHP, normalleşmenin önünde bir bariyer olarak görülüyorsa gereğini yerine getiririz’ dedi. Yani çekilebileceklerini söyledi.
2- ‘AK Parti ve CHP arasında geniş tabanlı bir ittifak kurun’ diye rest çekti.
AK PARTİ CEPHESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid yolundayken yapılan bu açıklama üzerine AK Parti kadrolarına, “Cumhur İttifakının arkasında dimdik durduğumuzu gösteren açıklamalar yapın” talimatını verdi. Önce Ömer Çelik ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın güçlü bir şekilde yoluna devam edeceği yönünde açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlerden sonra yumuşama sürecini başlattı ama hiçbir zaman başka bir ittifak arayışı içinde olmadı. Hele hele Cumhur İttifakı’nı bozmak gibi bir düşüncesi yoktu. Önceki gün yapılan MYK toplantısında da “Cumhur İttifakı yoluna devam edecektir” diye bu gerçeğin altını çiziyor.
‘Yaşanan bu tartışmalardan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli bugün bir araya gelcekler. Bu görüşme Cumhur İttifakı’nın geleceği açısından önemli görüşmelerden biri diyebiliriz.
GERGİNLİKTEN ÇOK ÇEKTİK
Normalleşme sürecinin Türkiye’nin yararına olduğuna inanıyorum. Bu ülke gerginlikten çok çekti. Demirel ile Ecevit’in 12 Eylül’e giden süreçte cenazelerde tokalaşmadığına tanıklık ettik. Meclis’te şehitlerimiz için yayımlanan ortak bildiriye dahi imza atılmadığı dönemler oldu. Çok değil birkaç ay önce yaşadık bunları. Ama normalleşmenin bu kadar düşmanı olduğunu bilmiyordum. Özgür Özel’in sürece zarar veren açıklamaları da normalleşme karşıtı olanların ekmeğine yağ sürdü.
NORMALLEŞME SÜRECİ DEVAM EDECEK
Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın normalleşme sürecini devam ettirmek istediğini görüyorum. Erdoğan, pazartesi günü yapılan AK Parti MYK toplantısında aynen şöyle diyor; “Biz normalleşme ve yumuşama sürecini önemsiyoruz. Bizim iyi niyetimizi istismar ettiler ama buna rağmen normalleşme süreci devam edecektir. Bu noktadan sonra biz bunu kendi yöntemlerimizle devam ettireceğiz.”
NORMALLEŞMENİN İLKELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yararına olduğuna inandığı için normalleşmenin devam edeceğini söylüyor ama orada, “Kendi yöntemlerimizle devam ettireceğiz” diye bir cümle var. Kendi yöntemleri ne?
Erdoğan, bir anlamda normalleşmenin anayasasını yazıyor. İlkelerini tayin ediyor. Normalleşmeye Özgür Özel’le diyaloğun ötesinde bir misyon yüklüyor. Şu dört ilkede normalleşmenin devam edeceğini söylüyor.
1-Anayasa
2-Dış politika
3-Terörle mücadele
4-Toplumsal barış
Bu değerlere kimsenin itirazı olur mu?
Bu ilkeler etrafındaki normalleşmeye Türkiye’nin ihtiyacı yok mu?
Özgür Özel, ‘İçeride ana muhalefetiz ama yurtdışına çıkınca Türkiye partisiyiz’ demiyor mu? Devlet Bahçeli, Özgür Özel’le görüşmesinde terörle mücadele ve dış politikada Türkiye’nin menfaatleri yönünde tavır koymalarını istemedi mi?
Akıl için yol bir.
ERDOĞAN “TÜRKİYE’NİN YARARINA” DEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adı ister yumuşama ister normalleşme olsun biz yolumuza devam edeceğiz. Bu ilkeler doğrultusunda devam edeceğiz. Çünkü biz bunun Türkiye’nin yararına olduğuna inanıyoruz” diyor.
Normalleşme demek, iktidarın da muhalefetin de aynı şeyleri savunması demek değil.
Erdoğan, normalleşmenin ilkelerini belirlerken Özgür Özel’den de normalleşmenin zemini belirleyen önemli bir tarif geldi.
NORMALLEŞMENİN ZEMİNİ
Özgür Özel dün CHP grup toplantısındaki konuşmasında işin tam bam teline bastı. “Sanıyorlar ki bir masada oturunca orada koalisyon, ittifak görüşmesi olur. Onun dışında karşı tarafa el bombası atman lazım. Siyaset bu değil. Siyaset hem müzakere hem mücadele işi” dedi.
Doğru olan budur. İktidar ile muhalefetin biraraya gelip, Türkiye’nin temel meselelerini konuşmasının kime ne zararı var? Diyalogsuzluk bu ülkeye ne kazandırdı?
ÖZGÜR ÖZEL’İN JESTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin rahatsızlanması üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasında Bahçeli’yle ilgili bölümü yapmadı. Belli ki Bahçeli’nin açıklamalarına sert bir karşılık verecekti. Özgür Özel doğru olanı yaptı. Bunlar siyasette az sayıda tanık olduğumuz ama çok olumlu jestler. Ben buna insani siyaset diyorum.