T­e­k­m­e­y­e­ ­k­a­f­a­ ­s­o­k­a­n­ ­a­d­a­m­l­a­r­

T­e­k­m­e­y­e­ ­k­a­f­a­ ­s­o­k­a­n­ ­a­d­a­m­l­a­r­

44 yaşındayım. Dokuz Avrupa Şampiyonası seyrettim, üçünü çileli seyahatlerle yerinde takip ettim. Rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Euro’92, orada tatilden toplanan Danimarkalılar olduğu için güzeldi. Euro 2000, İngiltere’yi yenip saçlarını sarıya boyayan Rumenler olduğu için güzeldi. Euro 2024 de eğer güzelse sebebi Türkiye’ydi. Dün gece Berlin’de şampiyonaya veda ettik. Ancak turnuvanın ilk 24 gününün neredeyse tümünün ilk gündem maddesi hep bizdik burada. 

Euro 2024’te beş maça çıktık. Seyircilere tam 16 gol izlettik. Tüm maçlarda gol yedik. Gol yememize rağmen üç müsabakadan galip ayrıldık. Kornerlerden üç gol bulduk, bu tüm Avrupa Şampiyonaları tarihinin rekoru. Dört golümüzü savunma oyuncularımız attı. Bu da tüm Avrupa Şampiyonaları tarihinin rekoru.

Arda ve Kenan, toplam sekiz maça ilk 11’de başladılar. Bu, tüm Avrupa Şampiyonaları tarihinde 20 yaş altı oyunculara en fazla forma verme rekoru. Dünkü maça FIFA sıralamasının 42’ncisi olarak çıktık. Bu da tüm turnuvaların en zayıf çeyrek finalisti rekoru. Belki kâğıt üzerinde zayıftık. Ama sahada aslanlar gibi savaştık. Dün Berlin’de 56’ncı dakikada Memphis’le Schouten’in arasındaki topu kazanmak için Salih’in tekmeye soktuğu kafa, benim için bu turnuvanın simgesi. Eğer o anın iyi bir fotoğrafı çekildiyse, belki de futbolda yılın karesi o. Ve Türkiye’nin bu turnuvasının özeti: Bir Türkiye’yiz. Biz tekmeye kafa sokan takımız.

EURO 2024'e veda eden A Milli Takım'da futbolcularımız gözyaşlarını tutamadı! Hakan Çalhanoğlu ve Arda Güler...

MONTELLA’NIN KARNESiNDEKi iLK KIRIK

Teknik direktörümüz Vincenzo Montella, günahıyla-sevabıyla bence büyük toplamda güzel bir turnuva geçirdi. Onu Amerika’2026’da da ulusal takımımızın başında görmek isterim. 5 maçlık karnesine bakarsak, bence Portekiz müsabakasında sahada yoktu. Oradaki tuhaflıkların ‘Montella üzeri’ olduğuna inandığımı daha önce yazmıştım zaten.

Montella’nın bence ruhen kenarda olduğu 4 maçta en zayıf notu, dün Berlin’de 60’la 75 arası değişiklik yapmaması oldu. Hollandalılar soldan akın akın gelirken oraya bir türlü müdahale yapmaması, değişiklik için Hollanda’nın ikinci golünü beklemesi, bu turnuvadaki ilk büyük kırık notuydu İtalyan hocanın.

ARDA’NIN EN iYi GENÇ OYUNCU ÖDÜLÜNÜ ALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

ŞAMPİYONANIN sonunda UEFA teknik çalışma grubu “turnuvanın oyuncusu”, “turnuvanın en iyi genç futbolcusu” ve “turnuva 11’i”ni seçecekler. Ferdi Kadıoğlu’nun turnuva 11’ine gireceğini düşünüyorum. Barış Alper Yılmaz’ın da Almanya’da tek eksiği goldü, yoksa pekala o da en iyi 11’e girebilirdi. Ancak 1 gol, 2 asist, 1 de gole dönüşen hücum katkısıyla Arda Güler’in en iyi genç oyuncu ödülü için şu an pol pozisyonda olduğunu düşünüyorum.

Tabii ki Lamine Yamal kalan iki maçta büyük katkılar yapmazsa.

TEMMUZ’DA KOŞMAK ZOR

Eski futbolcu, şair ve yazar Hakan Dilek benim meslekteki ilk ustalarımdandı. Nur içinde yatsın. Ondan duymuştum Nazım Hikmet ve Orhan Kemal’e ithaf edilen “Haziran’da ölmek zor” şiirini. Doğrusu Haziran’da futbol da zor. Temmuz’da daha da zor. Sezonu geçtiğimiz Ağustos’ta açan süperstarlar 11 aydır non-stop futbol oynuyorlar.

Ve özellikle Euro 2024’te çeyrek finaller başladığından beri bu yorgunluk daha fazla hissettirdi kendini. Bizim müsabakadan önceki tüm çeyrek finaller uzatmaya gitti. Hiçbirinde ilk yarılarda gol olmadı. Oysa turnuvanın ilk 3 maçında ilk devrelerde tam 8 gol seyretmiştik.

İngiltere ve İsviçre dün itibariyle muhtemel rakiplerimizdi. Onların maçını çok daha dikkatli gözlerle izledik elbette. Düsseldorf’taki ilk 45 dakika, İngiliz kamuoyuna göre turnuvadaki en iyi devreleriydi. Ama şut atmadan bitirdiler devreyi. Aynen Slovakya maçında olduğu gibi İsviçre önünde de gol yiyince ancak vites artırdılar.

Maça üçlü savunmayla başladılar, dörtlüyle bitirdiler. 76’dan sonra aynı anda altı hücumcu bir arada sahadaydı: Saka, Foden, Palmer, Eze, Bellingham ve Kane... Topu üçüncü bölgeye kadar getirmeyi bir şekilde beceriyorlar ama Harry Kane çok hareketsiz. Eğer Southgate yerine daha esnek fikirli bir teknik adamları olsaydı, ilk iki maçtan sonra formayı Ivan Toney’e verirdi. 

İngiltere’nin kaliteli oyuncu sayısı çok. Lâkin çok yavaş dolaştırıyorlar topu. İsviçre’nin aynı düzeyde futbolcuları yok. Ancak geçişte etkililer. Özellikle sağ stoper Schar hücuma katıldığında, Widmer’le iş birliğiyle ekstra bir silaha dönüşüyor.

Hakan Yakın’ın İsviçre’si son 16 turunda İtalya’ya karşı mükemmel oynamıştı. Sürekli öne kalabalık baskıya gitmişler, İtalyanlar’ı hataya zorlamışlardı. İngilizler’e karşı çok daha tutucu başladılar. Ön tarafa prese gittiklerinde de İngilizler bir şekilde Pickford’a dönüyor ve uzun vuruyorlar zaten.

İngilizler’in ana top dağıtıcısı Pickford gibi adeta. İsviçre’nin maçta en etkili bölümüyse Zuber ve Shaqiri gibilerin oyuna girişi sonrası ikinci uzatma devresi oldu. Eğer dün Hollanda’yı eleseydik, yarı finalde İngiltere’yi daha rahat geçebileceğimizi düşünüyordum. Berlin’de finalde İspanya ile oynadığımızı hayal ediyordum dün ilk devre bittiğinde. Olmadı maalesef.

Popular Articles

Latest Articles