D­o­ğ­r­u­ ­b­e­s­l­e­n­m­e­ ­k­a­r­i­y­e­r­i­ ­d­e­ ­e­t­k­i­l­i­y­o­r­ ­

D­o­ğ­r­u­ ­b­e­s­l­e­n­m­e­ ­k­a­r­i­y­e­r­i­ ­d­e­ ­e­t­k­i­l­i­y­o­r­ ­

Amerika’ya yerleştikten sonra sağlık alanında eğitimler alan ve daha sonra bütünleyici sağlık alanında doktorasını da yapan fonksiyonel sağlık uzmanı Dr. Burcu Beba geçen haftalarda İstanbul’da düzenlenen Global HR Summit’in konuşmacılarından biriydi. Fonksiyonel sağlık alanında çalışmalar yürüten Beba beslenmenin iş hayatını doğrudan etkilediğine yönelik bir konuşma yaptı. Beba’yla iyi sindirimin önemini ve fonksiyonel sağlığın ne olduğunu, kariyere katkısını konuştuk.

Fonksiyonel sağlık tam olarak ne demek?

Sağlık bir hastalığınızın olmamasıdır. Tüm değerleriniz normaldir ama semptomlarınız olabilir. Ağrılarınız, düşük enerjiniz, birtakım sıkıntılarınız, saç dökülmeleri, tırnak bozuklukları, beyin sisi dediğimiz durumlar olabilir. Fonksiyonel sağlık burada devreye giriyor. Fonksiyonel esenlik, iyilik hali sizin en optimalde olduğunuz noktadır.

Fonksiyonel sağlık uzmanı olarak siz ne yapıyorsunuz?

Danışanlarımın son birkaç yıllık tüm değerlerini farklı programlarla analiz ediyorum. Ve henüz hastalık tanısı konmasa da kötüye giden değerleri saptıyorum. Yani fonksiyonel sağlıkla amacımız altta yatan problemi bulmak ve tamir etmek.

‘İŞ MİDEDE BAŞLIYOR’ 

Mesela...

Mesela kan değerleri böbreklerin filtreleme oranının bayağı bir düşmüş ve trend olarak düşmeye devam ettiğini gösteriyor, sınırda diyelim, danışanı doktora yönlendiriyorum. Ama diyelim ki böbrekte taş, safrakesesinde problem var, vücut bu taşı neden yapıyor diye düşünüyoruz. Bu problemlerin kaynağı aslında emilim sorunları. Her şey aslında sindirimde başlıyor.

Yediklerimizden çok, nasıl sindirdiğimiz mi önemli?

Evet, mesela gidiyorsunuz, her şeyi organik, en pahalısını alıyorsunuz. Eğer yediklerinizi düzgün sindiremiyorsanız maalesef marketlerle tuvaletin arasında bir boru vazifesi görüyorsunuz.

Sindirim sistemimizdeki hata nerede yaşanıyor?

İş midede başlıyor. Mide bizim blender’ımız, midenin tek işi karıştırmak. Ve iki önemli yardımcısı var. Biri mide asidi çünkü her şeyi eritiyor, ikincisi de kasları. Mide asidi stresli olduğumuz zaman gitgide düşüyor. Bu durumda da vücudumuz besinleri, özellikle de proteinleri iyi yememeye başlar. Mesela ben hastalarıma stresli dönemlerde yoğun proteinleri yememelerini öneririm. Çünkü o proteinleri çok iyi sindiremezler, çorba ya da püre halinde yemelerini tavsiye ederim. Yanında biraz elma sirkesi ya da turşu sindirimi kolaylaştırır.

Mide kasları ne zaman devreye giriyor?

Mide asit seviyesi azalınca kaslarına ağırlık veriyor, iyice sıkıyor ve öyle karıştırıyor. Sıkılan kaslar az olan mide asidini yukarıya çıkarmaya başlıyor. Bu defa diyorsunuz ki “Midem yanıyor, reflüm var”. Hemen mide asidini düşüren bir tablet alıyorsunuz ama zaten az olan mide asidinin üzerine aslında benzin döküp yakıyorsunuz. Bir sonraki yemekte mide asidi seviyeniz daha da düşük oluyor ve mide kasları daha çok çalışıyor, yanmanız daha da artıyor. Ve sonra yıllar geçtiğinde tabletlerin etkisiyle kemik erimesi başlıyor.

Sorun olduğunu nasıl anlayacağız?

Yemekten sonra şöyle bir yatayım diyorsanız, kaburgalarınızın arasına bir ağrı giriyorsa, iki lokma yedikten sonra tok hissediyorsanız bunlar mide asidinin düşüklüğünü gösterir. Arttırmak için yapılacaklar da kişiye göre çok değişiklik gösterir. En güzeli vücudumuzun sesini duyup kendi semptomlarımızı anlamak ve bize iyi geleni bulmak. Üç hafta boyunca vücudunuza iyi gelmeyen yiyecekleri çıkardığınızda (özellikle yüksek karbonhidrat, şeker, glüten gibi) değişimi göreceksiniz. Bunları yavaş yavaş deneyerek, vücudunuzun vereceği tepkilere bakarak yapmanız gerekiyor. Benim yaptığım, insanlara vücutlarının nasıl konuştuğunu öğretmek. 

Hürriyet

“Yediklerinizi düzgün sindiremiyorsanız maalesef marketlerle tuvalet arasında boru vazifesi görüyorsunuz.”

 

‘ÖNCELİĞİNİZ SU OLSUN’

İşe nereden başlayalım?

İşe bir gıda ve yaşam günlüğü tutarak başlayabilirsiniz. Yediğiniz şeyleri not eder, devamında hislerinizi yazabilirsiniz. Misal bugün öğlen mantı yedim, sonrasında önce enerji, sonra ağırlık hissettim gibi. Gün sonunda akşamki semptomlarınızı yazarsınız. Baş ağrınız var, şişkinliğiniz var diyelim, bunları 0-10 arası derecelendirirsiniz. Bunların dışında o gün stresli bir şey oldu mu, spor yaptınız mı gibi detayları da günlüğünüze dahil edersiniz. İki haftanın sonunda bir veri oluştuğunu göreceksiniz. “Şunu yedikten sonra hep şişkin hissetmişim, bu şişkinlik 3 gün devam etmiş, onu kesince şöyle olmuş” gibi veriler çıkacak ortaya. Sonra o rahatsız edenleri de kesersiniz ve bir 10 gün de onu deneyebilirsiniz. Eğer ilaç kullanıyor ya da belirli sağlık problemleriniz varsa uzmanla çalışmanızı
öneririm.

Gün içinde nasıl zinde kalabiliriz?

Gündelik enerjinizin düşmemesi için protein, yağlar ve lifleri iyi seviyede yediğinize emin olun. Mide asidinizi mutlaka destekleyin. Gün içerisinde enerjiniz düşüyorsa önceliğiniz su olsun. Su ciddi bir enerji artışı sağlar. Kahve içecekseniz  önce büyük bir bardak su için. Kanın bir görevi besinleri vücuda taşımak aslında, susuz kalmış yoğun bir kan, besinleri vücuda taşıyamıyor.

Hürriyet

 

‘POĞAÇA ENERJİMİZİ DÜŞÜRÜR’

Yediklerimiz bize gün içinde kariyerimizi yönlendirecek kadar etki ediyor mu?

Evet. Mesela bir kurabiyeyi yer yermez mutlu ve enerjik hissedersiniz. Karbonhidrat kâğıt yakmak gibidir. Çok güzel bir ateş çıkar ama çok hızlı söner. Eğer onu güzel yağlarla, proteinle desteklemezseniz hızlı bir şekilde ateş söner. Ve vücut yeniden o ateşi ister. O yüzden sabahları işe giderken poğaça yediğimizde enerjimiz çok hızlı düşüyor. 2 saat sonra bir daha yememiz gerekiyor. Ve enerjimiz tekrar düşüyor. Bir kahve içmemiz gerekiyor. O zaman da kortizol hormonumuz değişiyor. Sonra bütün sistem karışmaya başlıyor. Saat 3 gibi enerjimiz iyice düşmüş oluyor. Bazen sağlıklı yiyecekler yersiniz ama belki kafanız düşmeye başlar. Mercimek yemeği sizi yoruyordur mesela. Size iyi gelmeyen yiyeceklerin sağlıksız yiyecekler olması gerekmez. Koyu yeşillik sağlıklı diye herkes sürekli yeşillik yiyecek demek değil. 

Sağlıklı beslenmenin kariyerine direkt etki ettiği danışanlarınız oldu mu?

Amerika’da birlikte çalıştığımız önemli bir profesör emekli olmayı düşünürken üniversiteyle
4 yıllık bir programa daha imza attı. Hasta olma kapasitesi olan bir vücudun iyileşme kapasitesi de vardır.

Popular Articles

Latest Articles