Turizmci Sedat Kalyon’un annesi Sati Kalyon’da (70), karaciğer yetmezliği olduğu için organ nakline karar verildi. Sedat Kalyon (45) da uygun donör olarak tespit edildi. 11 Nisan 2022’de, Sedat Kalyon ve annesi, özel bir üniversite hastanesinin organ nakli bölümüne başvurdu.
İddiaya göre, 13 Nisan’da, Sedat Kalyon’a sağ kolundan damar yolu açılarak ilaç verildi ve tomografi çekildi. Kalyon’un sağ kolunda şişlik ve ağrı oluştu. Kalyon bu durumu görevlilere sorduğunda, bu tür şikâyetlerin normal olduğu söylendi. 18 Nisan’da Tokat’a giden Sedat Kalyon’un, kolundaki ağrı artmaya başladı ve damar sertleşti. 20 Nisan 2022’de acı ve ağrı dayanılmaz bir hal alınca Kalyon, bir devlet hastanesinin acil servisine başvurdu. Acil servis doktoru, kalp damar cerrahisi uzmanına sevk etti. Yapılan muayene sonunda doktor, ilaçlı tomografi çekilirken damar yolu açılması sırasında, damarın yakıldığı ve kolda pıhtılaşma olduğunu belirtti. Pıhtı nedeniyle akciğerinde emboli oluşan Kalyon, 11 gün yoğun bakımda kaldı, 60 gün tedavi gördü. Annesine de donör olamayan Kalyon, 101 bin TL tazminat istedi. Hastane cevap dilekçesinde özetle “Tıbbi uygulamayı yapan hekimin ihmali olmadığı açıktır. Davanın reddini talep ederiz” denildi. İstanbul 12’nci İdare Mahkemesi, Adli Tıp’tan rapor aldı. Raporda, söz konusu işlemin geç dönem her türlü özene ve dikkate rağmen gelişebilen bir komplikasyon olduğu belirtildi. Bunun üzerine İstanbul 12’inci İdare Mahkemesi, davanın reddine karar verdi. Sedat Kalyon’un avukatı, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek itiraz etti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi ise itirazı temyiz yolu kapalı olarak reddetti.
‘ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURACAĞIM’
Hürriyet’e konuşan Sedat Kalyon, “60 gün tedavi gördüm, yapılan işlem nedeniyle pıhtı oluştu o da akciğerimde emboliye neden oldu. 11 gün yoğun bakımda kaldım. Amacımız annemi iyileştirmekti, psikolojimi bozdular. Ömür boyunca ilaç kullanmak zorundayım. Adli Tıp Kurumu, tamamen üniversite hastanesinin savunma cevaplarına istinaden karar verip onları haklı buldu. Adil bir rapor hazırlamadıklarını düşünüyorum. Adli Tıp Kurumu beni sağlık kontrolünden geçirmeden karar verdi, maalesef ki cesetleri otopsi yaptıktan sonra karar veren kurum, canlılarla ilgilenecek vakti yok gibi. Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağım” dedi.