G­e­n­ç­ ­k­a­n­ ­g­e­n­ç­l­e­ş­t­i­r­i­r­ ­m­i­

G­e­n­ç­ ­k­a­n­ ­g­e­n­ç­l­e­ş­t­i­r­i­r­ ­m­i­

Bunlardan biri de teknoloji milyoneri Bryan Johnson. Peki Bryan Johnson kim, kimin nesi, neyi amaçlıyor? Bryan Johnson bir teknoloji milyoneri.

Hürriyet

Bir “anti-aging rockstarı”. Günde neredeyse 100’e yakın takviye hapı yutuyor. Yaş almamak ve yaşlanmamak takıntısını yönetmekte bir hayli zorlandığı anlaşılan bu genç milyonerin hedefi sadece yaşlanmamak da değil. Bryan Johnson uyguladığı onlarca “biohacking yöntemi”yle biyolojik yaşını küçültebilmeyi ve ergenlik çağına geri dönebilmeyi umuyor. Bunun için denemediği yol, başvurmadığı yöntem yok. Bryan Johnson’ın son takıntılarından biri ise bedenine genç kanı nakli yaptırarak gençleşmek! Bu ünlü dolar milyoneri son girişiminde genç kalabilmek için ergenlik çağındaki oğlunun kanını birkaç defa bedenine nakletti. Bununla da yetinmeyen 45 yaşındaki Johnson, kendi kanını da babasına verdi ve babasının biyolojik yaşının 25 yıl azaldığını iddia etti. Bryan Johnson’ın bu girişimi yaşlanmama yanlışı peşinde koşan anti-aging heveslilerin aklına doğal olarak şu soruyu getirdi: Genç kanı nakli bir yaşlanmama/yaş almama/hatta gençleşme çaresi olarak kullanılabilir mi? Bana sorarsanız -en azından şimdilik- hayır! Nedenine gelince...

ÖNEMLİ SORU

 Hürriyet

YAŞLILIK BİR KAYIPLAR SENFONİSİ Mİ

Yaşlılığın biraz yorgunluk, biraz ağrı, biraz da uyku kaybı ile eşanlamlı olduğu kesin ama kişisel görüşüm, ömrümüzün bu önemli bölümünün bir kayıplar senfonisinden ibaret olmadığı yönündedir. Doğrudur, yaşlılık bir tık işitme kaybı, bir tutam görme azalması, bir parça saç dökülmesi ve cilt kırışıklığı, bir ölçü bitkinlik/takatsizlik hali ile birliktedir ama eğer önceden iyi bir hazırlık yapılabilirse bu muazzam zaman dilimini bir çeşit kayıplar senfonisi mutsuzluğu içinde yaşamak yerine “bir iyilik, bir tecrübe, bir zarafet ve bir bilgelik dönemine” çevirmemiz de mümkündür. Bütün mesele ona iyi hazırlanmak ve kendimize iyi bakmaktan ibarettir.

BANA GÖRE

BU YOL TEHLİKELİ BİR YOL

Bana göre genç kalmak için çocuklar ve gençlerden kan almak, genç kanlarla ölümsüzlüğü arayan vampir ve cadı hikâyelerinden farksızdır. Her ne kadar bazı bilimsel çalışmalarda, fareler üzerindeki deneyler bu yöntemin hayvanlarda işe yarayabileceğini göstermişse de (Pittsburgh Üniversitesi / ABD) hiçbir bilimsel ve resmi otorite mesela (FDA / ABD) bu yöntemi asla önermemekte; aksine şiddetle karşı çıkmaktadır. ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin 2019’da bu konuya ilişkin yayınladığı uyarı hâlâ geçerlidir. O uyarıdaki şu cümleler çok önemlidir: “Genç donörlerden alınan plazma naklinin yaşlılığı iyileştirmek, hafifletmek, tedavi etmek veya önlemek için kanıtlanmış hiçbir klinik faydası yoktur. Ayrıca ciddi riskleri söz konusudur.

Hemen belirtelim, yaşlanmama ya da genç kalma hevesiyle yapılabilecek bu tür kontrolsüz kan nakiller, kan yoluyla nakledilen bulaşıcı hastalıkların ve bazı kanserlerin, hatta genetik problemlerin de kişiden kişiye nakline yol açabilir. Bu yöntem ciddi tehlikelere yol açabilecek yaşamsal sonuçları olabilen riskli bir seçimdir.

BİR UYARI

 Hürriyet

KRONİK HASTALIKLARA DİKKAT

Çoğumuz bir hastalıktan ya da önceden hesaplanmayan bazı tatsızlıklardan dolayı hayata veda edeceğiz. Kanaatime göre, önceden hesaplanamayan “kaza” başlıklı ölümler toplamda yüzde 10-15’i geçmez. Yine kanaatime göre, geriye kalan yüzde 85-90’ın yüzde 60’ı damarsal sorunlardan, yüzde 25-30’u kanser ve benzeri problemlerden kaynaklanır. Damarsal sorunların bir numarasında kalp ve beyin damar hastalıkları vardır. Ama bilelim ki ister damarsal, ister kanser kaynaklı sebeplerle olsun tesadüfi/kaza kaynaklı ölümler dışında kalan bu tür ölümlerin çoğunu önlemek ya da uygun tedavilerle yok etmek mümkündür. Bu nedenle yaşlılığı bir kayıplar senfonisi olarak düşünmek yerine başımıza gelebilecek sorunlara karşı -özellikle kronik hastalıklara karşı- önceden gerekli tedbirleri almak ve o kayıplara teslim olmamak hepimiz için öncelikli hedef olmalıdır. Unutmayalım ki sağlıklı olduğumuz zaman dilimi ve hastalıklarla geçirdiğimiz tatsız sürelere sadece genlerimiz değil biraz da biz karar veriyoruz. Hedefimiz yaşlanmaya yaklaşımda yeni, etkili ve farklı değişimler yapmak, kronik hastalıklardan korunmak ve hastalıklarla geçirebileceğimiz zaman dilimini en aza indirip sağlıklı yaşam süremizi uzatmak olmalıdır.

SAĞLIK NOTU

 Hürriyet

KAYGININ 7 İŞARETİ

Kaygı sorunu son günlerin en önemli sağlık problemlerinden biri. Hepimiz şu veya bu nedenle sorunlarımıza çare bulmak için uzun uzun düşünüyoruz. Oysa uzun uzun düşünmenin de bazı sağlık zararları var. Uzun uzadıya her şeyi “silbaştan” değil “dönbaştan” yapıp detaylıca ve tekrar tekrar düşünmek aşırıya kaçıldığında stres hormonlarının özellikle de kortizolun üretimini arttırıyor. Bir çeşit mutsuzluk döngüsüne sebep olup kaygı ve depresyonu tetikliyor. Sosyal ilişkileri zedeleyip bir çeşit motivasyon tüketicisine bile dönüşebiliyor. Bu nedenle hepimizin kaygının işaretlerini iyi bilmesi lazım. İşte o işaretlerden bazıları...

Hürriyet

-Uyku bozuklukları.

-Odaklanma zorlukları. / Unutkanlık eğilimi.

-Kaslarda gerginlik, ağrı ve acılar.

-Çabuk yorulma, bitkinlik ve halsizlik.

-Huzursuzluk hali ve rahatlamada zorlanma.

-İlerleyici bir tükenmişlik duygusu.

-Sinirlilik, hızlı ve kontrolsüz tepkiler verme, öfke atakları.

Popular Articles

Latest Articles