Demokrat Kılıçdaroğlu (!)
Parti tabanından gelen kurultay taleplerini kabul etmek zorunda kalan Kılıçdaroğlu’nun, koltuğu kaptırmamak için nasıl canhıraş bir gayretin içine girdiğini görüyorsunuz değil mi?
Reis’e iftira ederek, “diktatör bozuntusu” diyordu. Hak-hukuk-adalet diyordu, memlekete ileri demokrasiyi getirmekten bahsediyordu!
İnsan iddiası ile sınanır. İddia ettiğin o adaleti, o demokrasiyi önce kendi iktidar alanında tesis etmiş olması gerekmez miydi?
Adama sormazlar mı, üç kişi arasında bile adaleti sağlamaktan aciz birisi tüm ülkeye adaleti nasıl getirebilir diye?
Ya da kendi partisinde diktatörlüğünü ilan eden birisi, memlekete demokrasiyi getirebilir mi diye sormazlar mı?
Bizzat kendisi söylemişti, bir kimse oturduğu koltuktan kalkmıyorsa kesinkes altına pislemiştir. Kabahatinin ortaya çıkmasından korkuyordur. Bu yüzden koltuktan kalkmıyordur demişti.
Merd-i kıpti, aslında kendi sirkatini arz ediyormuş!
İzmir’i gerekirse sele veririz ama yine de Ak Partiye vermeyiz diyen at gözlüğü takmış fanatik CHP’liler umutsuz vakıa!
Ama içlerinde az da olsa vicdan ve sağduyu sahibi olanları da biliyoruz.
Kılıçdaroğlu’nun her türlü entrikasına rağmen, önümüzdeki günlerde CHP’de kazan fokurdamaya başlayacak.
Samimi temennimiz, akl-ı selim ve vicdan sahibi CHP’lilerin bu mücadeleden galip çıkması yönündedir.
Çünkü CHP’nün dünü, bu milletin başına gelmiş en büyük felaketi idi. Bu günü de öyle! Gelecekte de böyle olmasını istemiyoruz!