Dünyanın her yerinde kadın olmanın zorluğu başka.
Dünyanın her bölgesinde özellikle kadınlar için konulmuş ve genellikle yazısız giyim kuralları var.
Bu kurallar coğrafyaya göre değişiklik gösterip bazen başörtüsü, bazen kot pantolon, bazen de topuklu ayakkabı olabiliyor. Kurallar değişse de kadınlar üzerindeki toplumsal baskı, özgür bölgelerde dahi dedikodu ve yargılama ile sürüyor.
Özellikle dış görünüş takıntılı ülkelerin başında gelen Japonya'da kadınlar üzerindeki baskı çok ağır.
Dış görünüşe, kiloya, bakıma oldukça önem veren Japonların iş dünyası için de keskin kıyafet kuralları var.
Geçtiğimiz aylarda sosyal medyada yükselen #KuToo hareketi ile, Japon çalışan kadınların topuklu ayakkabı isyanına şahit olmuştuk.
Neredeyse tüm iş yerlerinde topuklu ayakkabı giyme zorunluluğu olan Japonya'da kadınlar bu kuralı çok alçak topuklu ayakkabılar giyerek acı çekmeden uygulamaya çalışıyordu. Daha sonra sosyal medyada örgütlenip Çalışma Bakanlığı'na başvurdular.
👇
Daha bu olayın üstünden birkaç ay geçmişken şimdi de gözlük yasağı tartışılıyor.
Elbette yine kadın çalışanlara yönelik bir yasak.
Uzakdoğu'da göz bozukluğu ve gözlük takma oranı çok yüksek.
2020'de Asyalıların %90'ının göz bozukluğuna sahip olacağı öngörülüyordu. Genetik ve çevresel sebeplerden Asyalıların göz sağlığı ile ilgili ciddi problemleri var.
Bu oranlara rağmen Japonya'da erkeklere değil ama kadınlara iş yerinde açıkça gözlük kullanma yasağı var.
Yine bir ayrımcılıkla karşı karşıyayız.
İşverenlerin bu yasağı savunmak için kendilerine göre sebepleri var.
Uçuş görevlilerinin acil durumlarda zorluk çıkaracağı gibi güvenlik sebepleriyle gözlük takmasına izin verilmiyor. Bu kural erkekler için de geçerli. Tıpkı toplu saç gibi global bir uçuş kuralı.
Güzellik sektöründe çalışan kadınların "makyajları müşteriler tarafından net bir şekilde görülemeyeceği" için gözlük takmaması isteniyor.
Makyajlı görünüm ve gözlük bağdaştırılamıyor olmalı.
Repesiyonist ve mağaza çalışanı olan kadın çalışanların "soğuk bir intiba" yaratacağı gerekçesiyle gözlük takmasına izin verilmiyor.
Oysa bu konu oldukça göreceli ve dünyanın geri kalanına göre muhtemelen gözlük daha sıcak bir izlenim yaratıyor.
Restoranların gerekçesi ise oldukça tuhaf; "gözlüğün kimonoya yakışmaması".
Geleneksel, tarihi giysiler giyince Japon kadınların o yılların görüntüsüne bürünmesi bekleniyor. Bu nedenle işverenler geleneksel giysili çalışanlarına gözlüğü yasaklıyor.
Tüm bu sebeplerin altında idealize edilen feminen kadın görünümü yatıyor.
Gözlüğü erkek aksesuarı gibi gören Japon kültürel algısı gözlük takan kadının sert ve maskülen göründüğüne inanıyor. Topuklu ayakkabı, makyaj zorunluluğu gibi kuralların temelinde de aynı algı var.
Şimdi Japonya'da ve dünya çapında kadınlar Twitter'da #GlassesBan etiketi ile bu kurala karşı çıkıyor.
Konuyla ilgili 25 binden fazla tweet atıldı.
Herkesin göz yapısı lens kullanmaya uygun değil. Lens kullananlar da dönemsel göz enfeksiyonu sebebiyle kullanıma ara vermek durumunda kalabilir.
Tüm bunlara dikkat çeken kadınlar, bu durumdaki kadınların çalışmaktan men edilme tehlikesine dikkat çekiyor. Asıl dikkat çekilmek istenen nokta ise, bu yasağın erkekleri kapsamaması. Kadınlar gerçekten sorun teşkil ediyorsa, erkeklerin de gözlük yasağına tabi tutulmasını istiyor.
2020'ye girerken dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birinde sağlık sebebiyle kullanılması gereken bir aracın yasaklanmasını tartışıyor olmak çok absürt geliyor.
Sizce de öyle değil mi?